5. Bölüm: Hoş Kokular (DÜZENLENDİ)

586 157 6
                                    

Bölüm 5: Hoş Kokular:

Gördüğüm surat karşısında şaşkınlıkla olduğum yerde kaldığımda aniden kapının açılması ile o donukluk sıçrayışımla yalan oldu.

"Anne?"

"Hadi tabaklar seni bekliyor." dedikten sonra karşı apartmana baktı.

Onu görmesi an meselesiydi. Annem her an yanlış bir şey anlayabilirdi. Malum en ufak şeyleri bile çok büyük şeylere bağlamayı pek severlerdi anneler.

Gerginlikle ben de karşı pencereye baktım.

Kimse yoktu?

Şaşkınlıkla odaya baktığımda ne olduğuna bir anlam veremedim.

"Artık geceleri perdeni çek. Karşı oda dolu. Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok." Kafamı sallarken istemsizce sayıkladım,

"Karşı oda..."

Annem benim yerime perdeyi çektiğinde açıkladı "Tülay'ın yeğeni gelmiş. Ayaz. Zaten Emrah'ın da yeğeni oluyor." Tuhaf bir tanışma anısı olan Tülay abla ve kocasının yeğenleri birbirlerinin de yeğeni oluyordu. Emrah abinin abisi Tülay ablanın ablası ile evliydi. Daha sonra da Tülay abla ve Emrah abi evlenmişti.

Anlayınca basit, bilmeden öğrenmeye çalışınca kafa yakan bir aile bağıydı. Ve asla tarzım olmayan bir bağ. Abim ya da Ali Eren'in evlendiği kızın abisiyle evlenmek istemezdim. Gerçi Tülay ablalar da kendi istekleri ile evlenmişlerdi.

Elimi eşofmanımın cebine koyduğumda annem devam etti "Gerçi sen tanırsın belki yeğenini? Sanki aynı okuldaydınız?"

Tanıyoruz maalesef...

"Öyle."

Annem kafasını salladığında merakla "Evi burada değil mi? Niye burada ki?" dediğimde omuz silkti.

"Biz de anlamadık. Tülay da pek lafı açmıyor. Bir ara ablasıyla arası açılmıştı, belki onunla alakalıdır."

Bir anda kendimi annemle dedikodu yapan gün arkadaşları gibi hissettim. "Aman bana ne ya." diyerek üstümden bu hissi atmaya çalıştığımda annem de lafı uzatmadan kendi istediği yere getirdi.

"Neyse hadi sofrayı hazırlamama yardım et."

"Of anne."

"Anneye of denilmez!"

Elbette galip gelen o olmuş sofrayı hazırlamıştım. Yemeğin ardından da bulaşıklara yardım ettim ve ders çalışmak için odama çekildim.

Bir kaç testin ardından rehberlik hocamın verdiği programı tamamladım ve haftaya vereceğini bildiğim konuya şimdiden başladım. Epey uzun bir konu olduğu için bir haftada bitmeme ihtimali olan bir konuydu.

Ben değil on saat beş saat bile masada durabilen bir insan değildim. Ama deneme sınavındaki netlerimin düşüklüğü sinirimi bozmuş beni çok yetersiz bir insanmışım gibi hissettiriyordu. Bu yüzden bir kaç gün boyunca özenle çalışmaya önem vermiştim.

Sıkıntıyla kalemi masanın üstüne bırakıp parmaklarımı tarak misali saçlarıma geçirip ofladım.

Birden perdeme çarpan ışığı fark edip doğruldum. Benim odamda sadece çalışma lambamın ışığı açık olduğu için yanan bu ışık hemen fark ediliyordu.

Anlaşılan Ayaz Bey odasına gelmişti.

Sahi... Ne kadar da değişmişti. Onu hemen çıkartmıştım ama bu kadar yakın bir mesafeden görmeseydim kolay kolay kim olduğu tahmin edemezdim.

YILDIZLARI ÇALALIM  (Mahalle hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin