Bölüm ¹²

5.6K 225 18
                                    

Hikaye

Yüzümün her yerinin öpülmesiyle uyandım.

Jungkook: günaydın.

Sun Yeon: günaydın.

Jungkook: gel beraber duş alalım.

Başımla onayladım. Yatakta oturur pozisyona gelince yürüyemeyeceğimi anladım. Kasıklarım çok pis ağrıyordu. Bir anda havalanmamla beni kaldıran Jeon'a baktım.

Jungkook: anlaşılan yürüyemiyoruz.

Ben de kucağına daha çok sokuldum. Kafamı boynuna gömdüm. Aslında Jeon'u seviyorum. Onunla evlendiğim için şanslıyım ama eski geçmişim her seferinde mutlu olmamı, mutlu olmamızı engelleyecek. O mutlu olmayı hak ediyor. Beni hak etmiyor. Islandığımı anlayınca Jeon'un bedeninden ayrıldım. Zorlansam da ayakta durabiliyordum. Jeon ile duş alıp çıktık. Dolaptan eşofman ve tişört alıp giydim. Jeon hala giyinirken hemen mutfağa gidip cebimde sakladığım Ertesi Gün hapını su ile birlikte içtim. Işimi garantiye almam lazım. Okulun bitmesine 1 hafta kaldı(ne ara okul bitti dediğinizi duyar gibiyim). Liseyi bitirip polise gideceğim. O zamana kadar kimseyi şüphelendirmemem lazım.

Jungkook: nerdesin seni arıyordum.

Sun Yeon: susadım.

Jungkook: hadi hazırlan okula gidelim.

Sun Yeon: peki sen kahvaltı yapacaksan yap ben de giyinip geliyorum.

Jungkook: Sen kahvaltı yapmayacak mısın?

Sun Yeon: hayır.

Onaylarcasına başını sallayınca odamıza girip giynidim. Saçlarımı at kuyruğu yaptıktan sonra okul çantamı ders programına göre hazırlayıp aşağı indim. Tam zamanında inmişim çünkü Jeon da ayakkabılarını giyiyordu. Ben ayakkabılarımı odada giydiğim için kapıyı açıp çıktım. Jeon da evin kapısını kapatıp gelince arabaya binip okula sürmeye başladı.

Jungkook: seni bir sokak ötede bırakırım. Okuldakiler şüphelenmesin.

Sun Yeon: hayır gerek yok kimseye hesap vermek sorunda değiliz.

Jungkook: tamam o zaman.

Okula gelince arabadan inip kızların yanına gittim.

Sun Yeon: selam kızlar.

Iseul: selam.

Bong cha: selam. Nasılsın.

Sun Yeon: iyim siz nasılsınız.

Iseul: biz iyiz de. Dün düğüne gelemedim ne oldu.

Sun Yeon: Jimin'in delici bakışlarına maruz kaldım.

Bong cha: evet dün gözünü senden ayırmadı. Her baktığımda sinirli gözlerle sana bakıyordu.

Iseul: sus Bay Park buraya geliyor.

Jimin: kızlar Sun Yeon'u almam lazım.

Kalkıp onu takip etmeye başladım. Okulun arka bahçesine geldik.

Jimin: sana demedim mi Jungkook'tan uzak dur diye.

Sun Yeon: ailemin zoruyla evlendim.

Jimin: ben de inandım.

Sun Yeon: sana inandırmak zorunda değilim.

Jimin: bir hafta sadece bir hafta içinde onu terketmezsen kendi yollarımla ayırırım.

Sun Yeon: elinden geleni ardına koyma Park Jimin.

Jimin beklemediğim birşey yaptı bana tokat attı. Vurduğu yere elimi koyup ona baktım.

Jimin: adımı o ağzından duyarsam kötü olur.

Sun Yeon: ne yapabilirsin ki Park Jimin.

Dediğimde gülmeye başladı.

Jimin: her zaman böyleydin. Boyun eğmezdin burnunun dikine giderdin. Sen sadece Cesur Bir Korkaksın Su Yeon.

Haklı cesur bir korkağın tekiyim.

Sun Yeon: Dediğim gibi Park Jimin elinden geleni ardına koyma.

Diyip orayı terkettim. Planlar değişti. Okuldan bir şekilde çıkmam gerek. Ama Jungkook'a bir mektup yazmam lazım. Okulun bahçesindeki bazı çitler yoktu eğer orda kimse olmazsa kolaylıkla okuladan çıkabilirdim.

...

Bir şekilde okuldan çıkabilmiştim. Eve gidip okul formamı değiştirip elime kağıt kalem alarak Jeon'a mektup yazdım. Salonda görünür yere bırakıp evden çıktım. Taksiye binip Karakola doğru sürmesini istedim.

Bölüm sonu.

ғoʀcᴇᴅ мᴀʀʀιᴀԍᴇ [] Jᴇoɴ Juɴԍκooκ   [] Tamamlandı✔Where stories live. Discover now