otuz sekiz

6K 717 999
                                    

"neden geldin yine?"

oğlunu ziyarete gelmişti hyunjin. buna hakkı olduğumu biliyordu. onu hoş bir şekilde karşılamayan üvey babasını yanıtladı.

"oğlumu son kez görmeye geldim."

joonseo evdeydi ve babasının onu ziyarete geldiğini bilmiyordu. üvey babası kimseye haber görmeden hyunjin ile konuşmaya başladı.

"böyle çat kapı gelemezsin."

adam ile kavga etmek istemiyordu. "onu görebilir miyim artık?"

"içeride oyuncaklarıyla oynuyor. rahatsız etme. seni görmek isteyeceğini de sanmıyorum. ne söyleyeceksen söyle ileteyim."

"daha çok sana söyleyeceklerim var."

adam kapıyı arkasından hafif açık bıraktı. arka bahçeye gidip söyleyeceği şeyler için onu bekledi.

"evet?"

dertli bir şekilde nefesini verdi. "lütfen ona iyi bak. ona zarar verme. ben bu zamana kadar ona hiç kıymadım, sen de kıyma ve onu her zaman sev. sevdiğini dile getir ve belli et."

adam dediklerini takmadı. "ona nasıl davranacağımı sen bana söyleyemezsin. artık babası benim, severim de döverim de."

hyunjin ellerini yumruk yapıp sıktı. "ona zarar veremezsin. gerçek babası benim ve ona nasıl davranacağını tabii ki ben sana söyleyeceğim."

"benim oğlum, ve ona istediğim gibi davranırım."

hyunjin adamın yakalarından çekip sırtını duvara vurdu. "ona hiçbir şekilde zarar vermeyeceksin! canını yaktığını veya üzdüğünü görmeyeyim, duymayayım! anladın mı beni! zaten onu elimden aldınız, bari iyi davranın!"

oğlunun sesini duydu. "baba?"

öfkeden kararmış gözleri normalleştiğinde adamın yakalarını bıraktı.

"efendim oğlum?"

oğlunun ona seslendiğini düşünüp kafasını çevirdiğinde aslında üvey babasına söylediğini anlamıştı. küçük çocuk, koşarak hyunjin'in az kalsın dayak manyağı yapacağı adamın yanına gitti.

adam yakasını düzeltip joonseo'ya döndü. "sen niye evde değilsin? oyuncaklarınla oynasana!"

"kapı açıktı, ben de geldim."

ardından hyunjin'e döndü. "onu dövecek miydin?"

hyunjin oğlunun gözlerine bakarak sesini çıkartmadığında üvey babası konuştu.

"seni son kez görmek istemiş."

minik, hyunjin'e bakmaya devam etti. küçük adımlar atıp önünde durdu.

"nereye gideceksin?"

ona yukarıdan baktı. "uzaklara."

"geri gelecek misin?"

yavaşça çömelip boylarını eşitledi. "bilmiyorum."

little me | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin