Sabah kalktığımda sıradan, mavi ve sıkıcı odama baktım. Hiç bir renk yoktu. Sadece mavi, mavi ve mavi. Yeni bir şehir, yeni bir hayat. Oturduğumuz şehirden taşınmıştık. Artık yeni bir okulda yeni bir hayat yaşayacaktım. Okul üniformalarını sevmiştim. Beyaz gömlek, siyah ceket, kırmızı etek ve siyah dize kadar çorap. Çok şirin duruyordu. Saçımı tepeden at kuyruğu yaptım ve çantamı alıp salona yöneldim. Kahvaltı hazırdı ve harika görünüyordu. Annem:
"Günaydın tatlım."
"Günaydın."
"Okulun ilk günü için heyecanlı mısın?"
"Yani, biraz."
"Hadi oturda güzelce bir kahvaltı et."
Kahvaltımı edip okul yoluna koyuldum. Yolda bir sürü öğrenci vardı. Bazıları sevgili, bazıları ise herkesin dalga geçtiği o asosyal tiplerdendi. Kızlı erkekli bir grup gördüm. Gerçi okadar da kalabalık değillerdi. Sadece 4 kişilerdi. Bir ara birinin bana baktığını gördüğüm de hemen kafamı çevirdim. Okul kocaman bir binaydı. Her yeri sarmaşık ve çiçek kaplıydı. Kapısı da bir o kadar görkemliydi. İçerisi bir sürü arkadaş grubu ile doluydu. Hiç kimse birbirinden ayrılmıyordu. Sınıfımı öğrendikten sonra içeri girdim. Boş sıralardan birine çantamı koydum ve belki birilerini tanırım umudu ile dışarı çıktım. Okul Yolunda gördüğüm arkadaş grubu yine birlikteydiler. Ve yine aynı çocuk bana baktığında arkamı dönüp bahçenin başka bir kısmına yöneldim.
Merhaba arkadaşlar. Ben "Bir Vampirin aşk hikayesi" nin yazarıyım. Anime izlemeyi severim. Özellikle FARIY TAIL. Gruvia'ya bayıldığım için böyle bir kitap yazmak istedim. Umarım Beğenirsiniz. Iyi okumalar. ^-^
