Multimedya'da Juvia'nın yeni hali. Bölümü okuyunca anlarsınız.
Gray-sama kaçmadan önce dudaklarına yapıştım. Hiç tereddüt etmeden bana karşılık verdi.
"Gray-sama."
"Evet?"
"Beni asla bırakma. Okula geldiğim ilk günden beri senden hoşlanıyorum. Hatta aşığım."
Bunları söylerken Kıpkırmızı kesilmiştim.
"Seni asla bırakmayacağım. Söz veriyorum. Ama tek bir şartı var."
"Nedir?"
"Okuldaki kimse birlikte olduğumuzu bilmeyecek."
"T-tamam."
Gözlerimin içine bakıyordu. O sırada bizimkilerin sesi geldi.
"Hey buz beyin ne yapıyorsun orda?!"
"Sen kime buz beyin diyosun ateş kafa?!"
"Juvia! Naber?"
"Lucy! İyidir sen?
"İyi. Sen ve Gray? Vay be..."
"Ha-hayır kimya öğretmeni ona ders vermemi istedi. Hem ayrıca siz de Natsu ile beraber geziyorsunuz."
Lucy yaklaşıp kulağıma fısıldadı.
"Natsu ile çıkıyoruz."
"Ne?!"
"Bi sorun mu var Juvia?" dedi Gray-sama.
"Hayır yok Gray-sama!"
"Gray seninle ilgileniyor." diyerek sinsice güldü Lucy.
"B-ben öyle olduğunu sanmıyorum."
"Tabii tabii..."
Gülmeye devam ediyordu.
~~~
-5 ay sonra-
"Tamam Juvia artık ağlama."
Gray-sama ile ayrılmıştık. Bunun üzerine onu unutmak için bir kaç erkekle çıkmıştım. Ama hepsi odun hepsi. Yine beni kırmışları.
"Nasıl ağlamayabilirim?! Gray-sama'yı unutmaya çalışıyorum ama olmuyor. Koskoca beş ay Lucy beş ay! Sen Natsu'yu unutabilir miydin?!"
"Haklısın Juvia."
Şimdi bir de sürekli başka kızlarla olduğunu duymuştum. Artık dayanamam. Zaten okulun bitmesine az kalmış. Bir erkek odun olur da bu kadar mı olur?!
Telefonuma mesaj gelmişti. Numarayı tanımıyordum. Merak edip açtım.
Konuşmalıyız.
Bu da kim?
Sen de kimsin?
Eğer yazdığım adrese gelirsen anlarsın.
(Konum)
Burası neresi ki..?
Eski bir ilaç deposu. Çok soru sordun acele et.
"Lucy hadi sen git artık ben iyiyim."
"Emin misin? Bir anda ağlaman duruldu."
"Evet."
"Peki öyleyse. Görüşürüz." dedi ve evden çıktı.
Üzerime askılı lacivert bir bluz ve altıma siyah mini etek giydim. Rimel ve koyu mat kırmızı ruj sürüp evden çıktım.
Gray-sama'dan ayrıldıktan sonra karanlık bir yere düşmüştüm sanki. Sürekli metal dinler ve siyah giyinir olmuştum.
Verilen adrese geldim. Her yer yıkık döküktü. Bir mesaj daha geldi.
En alt kata in.
Resmen emir verdi be. Kesin erkek. Deponun en alt katında çok az ışık vardı. Duvarlar fazlasıyla pisti. Işıklarda yanıp sönüyordu. Bir mesaj daha.
Sola dön.
Sola döndüğümde siyah bir kapı vardı önümde. Mesaj.
İçeri gir.
İçerde... Gray-sama?!
