Bahçeye çıktığımız da boş banklara geçip oturmuştuk. Ben ve Yankı bir banka otururken Alaz ile Kuzey bir banka kızlar ise başka bir banka oturmuşlardı.
"Benim uykum geldi ya." diye söylendim. Dün gece pek uyuyamamıştım. Ve sabah da bildiğiniz gibi erken kalkmıştım.
"Bacağıma yat istersen." diyen Yankı ile "Söylemek için çok geciktin." dedim ve hızla bacağına yattım.
"Bu saat oldu müdür beni hala odasına çağırmadı lan." diyen Kuzey ile gülerek "Ben okul binasına girer girmez çağrılırdım." dedim.
"Ben bir şey anlamadım. Sizi gerçekten her gün müdür çağırıyor muydu yoksa abartıyor musunuz?" diye sordu Yeşim.
"Abartı değil, her gün müdürle husumete gireriz." dedim. "Niye?" diye soran Yeşim ile "Mesela ben dün tören esnasında anonslardan küfürlü yabancı şarkı açtım." dedim.
Yeşim buna şaşırırken Kuzey "Bende dün kantinde yemek savaşı başlattım." dedi.
"Onu sen mi başlattın? Ben Gece yaptı sanıyordum." diyen Yankı ile "Ben yapmış olsam o savaşa bütün okul katılırdı." dedim.
Yankı gülerek "Haklısın, bende dün okul bahçesinde üç kişiyi hastanelik ettim." dedi.
"Adamım be. Keşke kavgayı izleseydim. Merak ettim." dedim. "Sen izleyemezdin ki. Dayanamaz kavgaya dalardın." diyen Yankı ile kahkaha attım.
"Beni çok iyi tanıyorsunuz Yankı Ateş." dedim. "Ne sandınız güzellik!" dedi Yankı.
"Bu arada dün baban niye koridorda öyle davrandı?" diye soran Alaz ile kafamı Yankı'nın bacağından kaldırmadan ona döndüm.
"Geçen gün bir baskın vardı ve babam bunun için beni görevlendirdi. Ama bana yanlış bilgilendirme yapıldığı için asıl adamı elimden kaçırdım." dedim.
"Neyi yanlış bilgilendirmişler?" diye soran Kuzey ile "Amına koduğumun deposunda beş ya da altı kişi olur demişlerdi. Tek başıma gittim ve depoda yirmi küsur adamla karşılaştım." dedim.
Hepsinin kaşları çatılırken Alaz endişeli bir ses tonuyla "Sana bir zarar geldi mi? İyi misin?" diye sordu.
Gülerek "Ben iyiyim ya birkaç işkenceyle götü kurtardım. Oradaki adam bana yavşamasa nasıl kurtulurdum bilmiyorum." dedim.
Korkuyla "Ne işkencesi?" diye soran Yankı ile bacağından kalktım ve bizimkilere sırtımı döndüm. Onlar ne yaptığımı bilmezken tişörtümü sıyırdım.
Sırtımdaki kırbaç ve sıcak demiri sırtıma bastırdıklarında oluşan yaraları görmeleri ile erkekler küfretti.
Tişörtümü düzelttim ve gülerek "Biliyorum, biliyorum fiziğim çok iyi." dedim. Yankı bir anda bana sarılırken "Sen çok güçlüsün." dedi.
"Tabi oğlum ne sandınız beni!" derken bir anda yağmur yağmaya başlaması ile şaşkınlıkla yüzümü gökyüzüne çevirdim. Bir anda yağmur şiddetlenmişti.

YOU ARE READING
Dokunulmazlar
ChickLitOkulun baş belaları. Nerede, ne zaman, nasıl, ne, neden ve kim soruları onları hiç ilgilendirmiyor. Her zaman nerede oldukları fark etmezsizin başlarını belaya sokabilirler. Peki okuldan atılmak için fazla korkunçlar ise okul müdürü buna nası bir çö...