6. Bölüm: "Işık?"

107 87 1
                                    

Heelllö

by

by

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-

Boş bakışlarım telefonun yüzeyinde dolaşıyordu. Bu mesaj da neyin nesiydi böyle? Biri benimle dalga falan mı geçiyordu? Atılan fotoğraf hiç de dalga geçtiğinin göstergesi değildi ama ben o ihtimalin olmasını daha çok istiyordum.

"Adını biliyor. Hadi adını geçtim küçükken yaşadığın olaya kadar bilebiliyor. Şaka falan değil Pırıl."

Haklıydı. Peki ya kimdi? Küçükken yaşadığım olaya tanıklık etmişse tanıdığımız birisiydi. Korkuyordum, fakat biliyordum ki bu korkum yersizdi. Babamla bir derdi vardı ama beni neden karıştırıyordu ki?

Bu kadar bilgiye erişebiliyorsa eli kolu uzun bir insandı. Peki babamla derdi neydi? Direkt anneme fotoğrafı atabilir ve babamın çöküşünü izlerdi.

"Demek ki bu onun için yeterli bir çöküş değil. Anlasana, elinden her şeyi almak istiyor."

Kendi düşüncelerime ek onun düşünceleri beni aydınlatıyordu. Bazen, gerçekten çok mantıklı cümleler sıralıyordu. Ve benim düşünemediğim yerlere nokta atışı yapabiliyordu.

"Sağ olasın."

Gülümsedim, fakat bu hızla solan bir gülüş olarak yüzümde kaldı. Gözlerimin bir açık aradığı telefondaki mesajda, birden fotoğraf silindi. Ardından da mesaj yok oldu. E, neydi şimdi bu? Mesajımı okuduğumu nasıl anlamıştı?

Çıldıracağım şimdi biri benimle oyun mu oynuyordu? Sinirlenmeye başlamıştım. Babamın anneme yaptığı ikinci ihanet bir yana bir de bu ne olduğu belirsiz mesajla kafamı dolduruyordum.

Ne yapacaktım ben?

Elimde hiçbir kanıt yoktu. Anneme gidip direkt babam seni aldatıyor diyemezdim. Pekâlâ, neyi anlatacaktım ki ona? Küçükken belli belirsiz gördüğüm görüntüyü mü? Annemin içine muhtemelen kurtlar düşecekti ama benim bu düşüncemin, küçükken babamdan nefret ettiğim yorumuna dayandıracaktı. Elimde somut bir kanıt olması gerekiyordu onu inandırmak için ama yoktu.

"Gömlek?"

Ah hayır, gömlek için kesinlikle bir bahanesi olacaktı babamın. Onu çok iyi tanıyordum. Bir keresinde bu olaya sadece kulak misafiri olmuştum. Babamın üzeri yine kadın parfümü kokuyordu ve annemle kavga etmişti. Babamın kendini savunmak için ortaya attığı cümle ise bana göre tam bir yalandı.

Toplantıda tanıtılan bir parfümü bileğinde test etmek için eline aldığında yanlışlıkla kendisine doğru sıkmış ve olay tamamen bundan ibaretmiş.

"Olmayan kanım dondu, bu nasıl bir yalan?"

Annemde ondan şüphe duyduğu için pişmanlığını yaşamıştı. Sonuçta babam bu tarz bakım ürünleriyle sıkı bir birliktelik içerisindeydi ve ne tesadüf ki o kadar deneyecek kişi varken kendisi denemek istemişti.

IŞIĞIN RUHUWhere stories live. Discover now