0.4

4.2K 425 296
                                    

kulu köpeğiyim:
bugün nasıldım seksi kedicik?

seksi kedicik:
açık olmamı ister misin?
ama paranı geri alma lütfennn🥺🥺

kulu köpeğiyim:
hmm,
açık ol
açık olanları severim

seksi kedicik:
like a shit....
kusuruma bakmazsın umarım,
düzeltmeye çalışıyoruz sonuçta 😅

kulu köpeğiyim:
yani dansa daha yeni başlamış biri olarak bunu ilerleme gibi göreceğim galiba
neyse ne, çok mutsuzum

seksi kedicik:
bana ne bundan?
umurumda mı?
umuruma soram.
aaa, değilmiş.
şansına küs Tavşan Çocuk :(

kulu köpeğiyim:
çok gıcık birisin
bunu biliyorsun değil mi???

seksi kedicik:
evet??
bunu aslına bakarsan hep söylerler
para için sevişecek kadar düştüğümü, seviyesiz biri olduğumu da söylerler
ama umurumda mı?
Nno.

kulu köpeğiyim:
REBECCAAAAA

seksi kedicik:
im in love with another

kulu köpeğiyim:
WHO IS THIS MAAAANN????

seksi kedicik:
he
is
...

kulu köpeğiyim:
:))

seksi kedicik:
me!
i love me!!

kulu köpeğiyim:
tanrı belanı versin

seksi kedicik:
aslına bakarsan bunu çok söylediler
ama vermedi???
bu yüzden ateistim✌🏿

kulu köpeğiyim:
...
OFFFFFFFFFF
OOOOFF
NEDEN BU KADAR MALSIN
OFFFFF OFOFOFFOFOF

seksi kedicik:
...
SENSIN MAL KENDINE GEL
BOKUM
neyse, bugün yorucu bir gündü, gözlerim kendiliğinden kapanıyor
iyi geceler
demeyecektim ama neyse nezaket göstergesi olsun

kulu köpeğiyim:
iyi geceler seksi kedicik hocam

---

saat sekiz buçuktu. dans salonunun açılmasına yaklaşık bir buçuk saat vardı ama ben Seksi Kedicik olarak adlandırdığım dans hocamdan yedek anahtarı aşırmıştım. bu yüzden dans salonuna girip biraz çalışmayı planlıyordum.

yataktan zorla kalkıp ayılmak için lavaboya geçtim ve elimi yüzümü yıkadım. annem daha uyanmamıştı, genelde on gibi uyanırdı. babamda erkenden kalkıp şirkete gidiyordu. adidas markalı, siyah şortumu, beyaz tişört ve yine adidas markalı siyah hırkamı elime alıp, çantanın içine tıkıştırdım. genelde dans salonunda giyiniyorduk. dolaptan şimdi giymelik birkaç kıyafet çıkarıp üzerime onları giydim.

mutfağa geçip, bir kasenin içine süt ve mısır gevreği koydum. onu yerken bir yandan da akşamdan şarj ettiğim telefonumda sosyal medyada geziniyor, onun deyimliyle 'hocam'ı stalklıyordum. gerçekten gideri vardı. gay olduğunu renkli renkli giyinmesinden ve takip ettiği kişilerin Lgbt bireyi ve ya Lgbt'yi destekleyenlerden oluştuğundan anlamıştım. ayrıca profilinde Lgbt'yi destekleyen bir post da vardı.

hiç kimsenin dediğini umursamıyor gibi görünüyordu, sadece bildiğini yapıyor gibiydi ve bu özelliği gerçekten hoşuma gitmişti.

kasenin içindeki gevreği bitirdiğimde hızla çantayı ve ceketimi alıp dışarıya çıktım, babamın arabasının anahtarlarını da almayı unutmamıştım. normalde olsa o arabaya el bile süremezdim ama dans salonu uzakta kaldığından babamın vermekten başka çaresi kalmıyordu.

arabaya binip çalıştırdım arabayı ve dans salonuna doğru sürmeye başladım.

geldiğimde, arabayı gizli bir yere park edip etrafa seksi kedicik gelmiş mi diye göz gezdirerek bakıyordum. gelmediğine emin olunca dans salonuna girdim sessizce.

tabii, içeride şarkı söyleyip salonu temizleyen bir adet seksi kedicik görmeseydim her şey daha iyi olabilirdi. sesine hayran kalmıştım. ona oradan bakarken göz göze geldik bir anda. sikeyim, beni görmüştü.

"Soobin?," dedi. sesinin tonunda kızgınlık hissetmiştim. "sen, nereden girdin buraya?"

bana yaklaşıyordu hızlı adımlarla. gergindim, ona belki yumuşar diye gülücük atıyordum fakat alnımdan ter dökülmeye başlamıştı sanki. "yedek anahtar... onu aldın değil mi benden? of Soobin gerçekten, sana dans eğitimi vermeye başladığımdan beri hiçbir boka yaramıyorsun. yapmadığın bir hırsızlık kalmıştı, onu da becerdin. sırada ne var? beni öldürmek falan mı?"

sırıttım. "sizi öldürmek, bedeninizin ve ruhunuzun güzelliğine büyük saygısızlık olur Bay Choi." gözlerini pörtletmiş bana bakıyordu. az önce gördüğüm kızgın hâline oranla daha tatlı olmuştu.

"ş-şey.." elini saçlarının arasına daldırdı ve saçlarını kaşıdı. "s-sanırım gel-gelmen güzel oldu, s-sana bir şeyler öğretebilirim.." etkilenmiş miydi o? sesime flörtöz bir tını ekledim ve sırıttım. "ah, bu arada. sesiniz kadar mükemmel bir ses daha duymadığımı itiraf etmeliyim."

bir süre bana baktı. bir şey düşünüyor gibiydi. sonra bir anda kafasını yana çevirip yukarıya baktı ve kaşlarını çattı. "Yah! sussana sen bir! hiçbir şey bildiğin yok! neredesin sen?! bulacağım seni bak kötü olacak! SUS!" anlamayan gözlerle ona baktım.

"Yeonjun, iyi misin?"

kafasını aşağı yukarı salladı. "şey evet. sen git üzerini değiş, başlayalım."

dance, yeonbin. Where stories live. Discover now