42. BÖLÜM EMANET

44 2 3
                                    

- Sessiz olun gözlerini açıyor.

Duyduğum seslerden sonra gözlerimi açtım herkes kafamda toplanmıştı. Ben burada uyumuş muydum yani hiç birşey hatırlamıyorum Demir hemen dibimde oturmuş kafamı bacaklarının üzerine koymuştu.

Ayaklarıma hala denizden gelen dalgalar değiyordu.

- İnsan giderken bi haber verir değilmi Esila sabahtandır seni arıyoruz.

Gizem'in ses tonunda bile sinir vardı. Ben oradan kalkıp giderken beni fark etmemeleri benim suçum değildi.

- Gitmeyin kızın üstüne haklı olarak o masadan kalkıp gitmiş her şey üst üste geliyor bu sıralar.

Semih konuşup Gizem'i susturmuştu o bir şey söylemeseydi de ben konuşacağımı sanmıyordum zaten. Demir hala daha hiç konuşmadan bana bakıyordu bir yandan da eli saçlarımın arasında gidip geliyordu.

- Demir seni bulamayınca deli oldu Esila gerçekten seni çok merak ettik en azından gideceğini söyleseydin.

Tahmin edebiliyordum ama kendimden geçmişim birden nasıl uyuduğumu bile bilmiyordum. Doğa haklıydı beni merak edebileceklerini düşünmeliydim.

- Bizi yanlız bırakın.

Demir'in söylediği şeyden sonra aslında olması gerekenin bu olduğunu biliyordum ama yinede içimde bir tereddüt vardı. Bana asla zarar vermeyeceğini biliyordum ama kalbime zarar verebilirdi işte. Ömer bana soru sorarcasına baktığında kafamı sallayıp gidişlerini izledim. Şimdi sadece o ben ve şahitlerimiz kalmıştık.

Kafamı kaldırmak için hareketlensemde buna izin vermemişti bende pes edip öylece durdum.

- Nerede yanlış yapıyorum bilmiyorum ama seni sevmem için üzmemem için kalbini kırmamam için bana yardımcı olmalısın. Şimdiye kadar kimseyi kırmak umrumda değildi belki ama sen üzülünce üstelik seni ben üzünce içten içe ölüyorum. Senden özür dilesem bile boş bu saatten sonra ne yapmalıyım bilmiyorum.

- Sana ben yardım edemem senin değişmen gerek bunu kendim için söylemiyorum sen bir bana değil etrafındaki herkese aynı şekilde davranıyorsun ve böyle davranmaya devam edersen korkarım ki yalnız kalıcaksın. Onlar varya

Elimle yukarıdaki yıldızları gösterdim.

- Onlar bile senin yanında olmayacak.

- Benim değişmem için sana ihtiyacım var sen istersen herşeyi başarabilirsin bunu biliyorum çünkü seni tanıyorum.

- Yanlış cevap. Senin bana ihtiyacın var belki ama sen beni tanımıyorsun çünkü beni tanısaydın benim kendi yaralarımı bile düzgün bir şekilde saramadığımı bilirdin.

- Sen yaralarını saramasaydın beni sevdiğini söylemeye cesaret edemezdin. Sen yaralarını saramasaydın benim yüzümü güldürmek için erkek kılığına girmezdin Esila sen bu güne kadar kalbinin kırılmaması için çaba sarfettin ama ben onu bir kere kırdım şimdi sen onu tekrar toplamışken kalbini bir daha kırmak istemiyorum. Sırf bunun için hep yanımda olmalısın.

- Yanında olursam daha fazla kalbimi kırmaz mısın?

- Hayır çünkü sen yanımda oldukça ben değişmek için bir sebep görüyorum. Gittiğin her yere ışık saçıyorsun bundan sonra sadece benim karanlığıma ışık olur musun?

Benim önümdeki yollardan sadece birisi aydınlıktı ama onunda sonu karanlıktı şimdi o yoldayım ve ben Demir'e ışık olurken kendime gece karanlığı olucaktım galibasırf onun için kendimden vazgeçip karanlığa adım atar mıydım evet çünkü kalbim beni dinlemiyordu. Bu hikayenin sonunda ben tüm ışığımı saçmış bir şekilde gecenin karanlığında kalırken Demir benim saçtığım ışıkta duracaktı ve ben bunu kendi ellerimle yapacaktım. Onun için karanlıktan korka korka karanlığa adım atıyordum oysa benim için şimdiye kadar hiçbir fedakarlık yapmamıştı.

KARANLIKTAKİ IŞIKWhere stories live. Discover now