8 - Mahkeme

26.4K 1K 1.5K
                                    

Herkese yeniden merhaba!

Vote atmayı, yorum bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın

Diğer hikayem olan KAYLA'ya da bakabilirsiniz.

İyi okumalar

Bu gün avukatın defterini kapatma günüydü. Adamlarımla birlikte herifin oturduğu evi bulmuştuk. Nezaketen zili çalmıştım. Bu bu güm göstereceğim tek kibarlık olacaktı.

Kısa sürenin ardından kapı açılmıştı.
-"Ne arıyorsunuz burda?"
Diyen adamın yanından geçerek izin almadan evine girmiştim. Koridoru takip ederek evinde ufak bir gezintiye çıkarken o da arkamdan söylenerek geliyordu. Salona girdiğimde arkamı dönüp ani bir hareketle herifi tuttuğum gibi önümde duran masaya doğru savurdum. Bana bulaşmanın bedelini ödeyecekti bu gün. Tam konuşmaya başlayacakken gelen sese çevirdim başımı. Tabi... bu evde kim eksikti... Bu herifin yancısı sevgili bana ihanet eden karım Bulut!

Tüm ekip tamamlandığımıza göre şova başlayabilirdik.
-"Sevgili karım! Bu sefer planı biraz erken bozdum galiba, isterseniz ben çıkayım sonra gelirim. Daha yeterince iş çevirememişsinizdir. Ne dersin?"
Bulut şaşkınlıkla bir bana bir de elimden kurtulmaya çalışan avukata bakarken açıklama yapmaya çalıştı.
-"Ben davayı bitirmek için-"
Derken sözünü kestim.
-"Merak etmiyorum. Şimdi dışarı çık."
Ben işimi hallederken burda olmasını istemiyordum.
-"Sen?"derken dönüp yerdeki piçe baktı.
-"Sanane benden Bulut? Hala bir şey sorma hakkın olduğunu mu düşünüyorsun bana? Şimdi ya kendin çıkarsın ya da onlar çıkartır."
Derken adamlarımı gösterdim.
İlk kez beni şaşırtan bir şey yaparak sessizce çıkıp gitti. Şimdi bu adi herifle baş başa kalmıştık.
"Hatırlıyor musun, sana Bulut'un evindeyken senin için geleceğimi söylemiştim. İşte o gün bu gün."
-"L.lütfen lütfen.."
Diye yalvarmaya başlayan adama baktım. Biraz cesur birisi sanmıştım ben bu adamı yaptığı işleri görünce ama daha hiçbir şey yapmadan çoktan yalvarmaya başlamıştı.
-"Hadi polis kurtarsın seni. Hadi arasana!"
Diye bağırdıktan sonra arkamı dönüp dolandım odada. Kenardaki masada duran tirbuşonu elime almıştım sessizce. "Biliyor musun, şimdi seni de öldüreceğim ve bu da yanıma kar kalacak. Senin gibi adi bir piçi dünyadan sildiğim için de hiç üzülmeyeceğim. Kimse üzülmeyecek."
-"Ben adaleti sağ-"
Derken tirbuşonu masanın üzerindeki eline sapladım ve çevirirken konuştum.
-"Tanrı mısın lan sen? Adalet sikinde mi senin? Para için yaptığını bilmeyecek kadar aptal mıyım ben!? Adalet çok mu sikinde?"
Çığlıkları tüm evde yankılanıyordu. Bu herifin numarası belliydi adalet falan hikayeydi, davalarda müvekkiline yaranabilen iyi bir avukat olmak için her pisliği yapıp fiyatını yükseltmişti. Sözde tuttuğunu koparan avukattı. Tirbuşonu çevirmeyi bıraktım. "Bunları geçelim. Beni çocuğumdan ayırmaya cürret ettiğine göre, cezasını çekeceksin. Sebeplerin sikimde değil. Hayatında yaptığın son yanlış bana olacak avukat!" Dedikten sonra sonuna kadar çevirdim. Ardından kapıya yöneldim evden ayrılmak üzere. "Eğer o eline sapladığım aleti çıkarabilecek götün varsa yaşarsın. Yoksa burda aç susuz geberirsin."
Diyererek evi terk ettim. İçeride onu kontrol etmesi için iki kişi bırakmıştım. Ölüp ölmediğini bilmek istiyordum.

Arabama ilerlerken Bulut'u gördüm, kapıda beklemişti. Tabi ya ben de sözümü dinleyip gerçekten gittiğini sanmıştım!
-"Ekin.."
Dedi kısık bir sesle. Ne için beklemişti acaba beni burda? Yanına ilerledim.
-"Ne arıyorsun sen hala burda?"
-"Seninle konuş-"
-"Bu herifin evinde ne sikim arıyorsun Bulut!? Geçen sefer yeteri kadar net değil miydim bu herifle görüşmemen konusunda? Akıllanmayacak mısın hiç?"
-"B..ben bitirmek için gelmiştim belgeleri imzalamak para işleri için çağırdı."
Burnun kemerimi sıktım. Sırtı arabasına dayalıydı ben üzerine yürüdüğüm için. Diğer elimi de onun hrmen yan taraftan arabaya vurdum. irkildi. "Para ödedin yani az önce bu herife."
-"Parasını istiyordu. Belgeler var o ka-"
-"Beni hapse attırması için bir de para mı ödedin sen buna!"
Diye sesimi çok yükseltince gözlerini yumdu.
-"Öyle değil..."
-"Arkamdan çevirdiğin 1 iş daha. Sadece 1 iş daha öğrenirsem Bulut yemin ederim sana Yaman'ı asla göremezsin! Beni anladın mı? Annesi kim tanımadan büyür!"
-"Ben bir şey yapmadım yemin ederim. Bitirmek için gelmişti-"
-"Sen ne bok arıyorsun zaten bu adamın evinde? O ne arıyor senin evinde? Avukat ne zaman müvekkilin evine gider he?"
-"Öy-"
Lafını kestim.
-"Ben söyleyeyim onu sikmek isterse."
Gözlerini açmıştı. Gerçekten aptaldı. Herif ne kadar açıkgöz ise Bulut o kadar aptaldı ya da aptala yatıyordu. "Yatıyor muydun onunla?" Diye sordum. Başını hızla iki yana salladı.
"Biliyor musun, sana güvenmek için bir sebebim yok. Hadi gel birlikte öğrenelim diye kolundan çekiştirdim.
-"Ekin saçmalama."
Dedi gelmemek için diretirken.
-"Neden gelmiyorsun? Korkuyor musun?"
-"Saçmalıyorsun. Öyle bir şey yok!"
-"Saçmalıyorsam yukarı çıkıp öğreneceğiz."
Diyerek onu içeri soktum. Evdeki iki kişiyi de dışarı çıkarttım.
-"Bir şey çok aklıma takıldı. Her müvekkilinin evine gider misin?"
Cevap vermemişti. Yanına gidip eline bastırınca bağırarak başını iki yana salladı.
-"Hayır, hayır.."
Dedi nefes nefese.
Bulut bu tarafa bakamamıştı ellerini kulaklarına kapatmıştı.
Bulut'un yanına gidip onun sırtı göğsüme yaslanacak şekilde tuttum. Yüzü avukata dönüktü.
-"Karımla yatıyor muydun o zaman? Kendisi inkar ediyor ama ben bir de sana soralım dedim."
-"Yok öyle bir şey!"
Dedi Bulut tekrar.
-"Senin sıran değil sevgili karıcığım. Evet cevap bekliyoruz?"
-"Evet."
Evet demişti. Kaşlarımı kaldırdım. Bu herifin bu evden canlı çıkma ihtimali an itibariyle yok olmuştu.
-"Yalan söyleme! Öyle bir şey yok! Yalan söylüyor!"
Bulut bağırıp duruyordu. Onu bıraktım ve gitmesini söyledim sakince burdan. Hala aynı şeyleri söyleyip duruyordu.
-"Hemen dışarı çık!"
Dedim yine az önceki sakin sesimle ama o hala ısrar ediyordu. En sonunda kolundan tutup ben dışarı çıkarttım ve adamlarımla içeri girdik. Mutfaktan bir bıçak daha aldım ve herifin yanına dönüp tek kelime etmeden diğer eline sapladım. "Sana yaşaman için bir şans vermiştim ama kaybettin."
-"Sen de kaybettin. Karına dokunmamı kaldıra-"
Lafını kestim.
-"Ona dokunmadın. Aranızda hiç bir şey geçmedi. Kaç yıllık karımı tanımayacak kadar salak mıyım ben!?"
Yüz ifadesi değişmişti birden.
-"Gerçekten beni kandırabileceğine inanman hala çok acınası... Geberip gideceksin burda, yavaş yavaş... susuzluktan... Kendi pisliğinin içinde ölü olarak bulacaklar seni. Zavallı ve iğrenç bir şekilde öleceksin!"
Dedim ve adamlarımla son kez konuşup evden çıktım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 04, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ZOR AŞK ~2~Where stories live. Discover now