KEDİCİK

29

Multi ✨

Kutay "Günaydın gencolar." Diyerek sınıfa girince kafamı testten kaldırıp ona baktım. Arkasından Hakan ve Kaanda geliyordu. "Günaydın kanka." Dediğimde önümdeki sıraya oturdu. Kaan çantasını yanıma koyup oturduğunda bişey dememiştim.

Kutay önümdeki matematik testine bakıp "Iy matematik, miğdem kalktı sabah sabah." Dediğinde güldüm. Kaan "Cevabı B kedicik." Dediğinde ona doğru döndüm. "Anlamadım?" Dediğimde "Yani diyorum ki beyninin tamamını kullanabilseydin cevabı B bulurdun." Diye cevap verdi.

"Beynimin tamamını kullanmadan da sana laf sokabiliyorum Kaan?" Dediğimde gülerek kafasını salladı. Testi kendi önüne çekip işlemler yaptıktan sonra geri önüme koyunca yazdığı şeylere baktım. Doğru yapmıştı at. Sinir olduğum için kitabı kapatıp çantama koyduğumda kıkırdadı.

Zilin çalmasıyla Kutay sıradan kalkıp yanaklarımı mıncıkladı ve "Görüşürüz kankilerim." Diyip sınıftan çıktı. Bende kafamı sıraya koyup Kaanı izlemeye başladım. Yine resim çiziyordu ve bir şeye konsantre olurken farkında olmadan dudaklarını büzüyordu. Onun bu haline kıkırdadığım da kafasını kaldırıp bana baktı.

"Ne oldu kedicik." Dediğinde gülerek "Çok tatlı görünüyorsun." Dediğimde şaşkınca bakakalmıştı. Hay dilimi sikeyim sesli mi söyledim bunu!

"Sonunda karizmamı kabullenmene sevindim." Dediğinde gözlerimi devirip "Tatlısın dedim salak? Karizma değil." Diyince beni takmayıp önüne döndü. "Ne çiziyorsun." Dediğimde sessiz kaldı. Cevap vermeyeceğini düşünürken "Karalıyorum öylesine." Demişti.

"Bakabilir miyim?" Diye sorduğumda gözlerini bana çevirdi ve "Hayır." Diye cevap verdi. "Ama neden Kaan." Diye sorup dudaklarımı büzdüğümde defteri kapatıp biraz yaklaştı. "Dudaklarını böyle yaptığında seni öpmek istediğimi biliyor muydun." Dediğinde yanaklarım kızarmıştı. Dudaklarımı normal haline getirip "Hayır bu kadar sapık olabileceğini tahmin edememiştim." Dediğimde güldü. Defterini geri açıp çizmeye devam edince ofladım.

"Kaan senden gizli baksam naparsın?" Dediğimde kafasını kaldırmadan "Kötü şeyler." Siye cevapladı. "Kaan göstersen nolur ki?" Diye sorduğumda kafasını kaldırdı ve bıkkınca konuştu. "Çizimlerimi göstermeyi sevmiyorum Leila."

Kaşlarımı kaldırıp "Bunu odasının duvarı tamamen çizim kaplı olan çocuk mu söylüyor?" Dediğimde kaşları çatılmıştı. "Göstermek istemiyorum. Bitti." Diyip önüne dönünce sinirle dişlerimin arasından "Aptal, gerizekalı, pislik, sapık, maymun götü, domuz." Dediğimde cevap vermeyip gülmüştü.

Sinirim geçsin diye parmaklarımı sıraya vurarak ritim tutmaya başladım. Bir süre sonra sinirim geçince kafamı sıraya geri koyup uyudum.

. . . . .

"Leila uyan güzelim." Diyen Kaanın sesiyle uyandım. "Öğlen arası oldu hadi antrenman var." Dediğinde "Aa geç kaldım." Dedim uykulu sesimle. "Kalmadın ama kalıcaksın hadi git giyin." Dediğinde beraber aşağıya indik. O tribünlere giderken ben soyunma odasına gittim ve giyindim.

Salona girdiğimde diğerleriyle birlikte ısınmaya başladım. Maç yarındı ve bir haftadır hazırlanıyorduk. Geçen yılki bir kızın söylediğine göre en büyük rakibimiz Karel Kolejiymiş ve geçen yıl onlara kaybettikten sonra okullar arası bir kavga olmuş. Bu nedenle bu yıl onlara karşı kazanmamız çok önemliymiş.

Hoca karışık iki takım yapınca karşı takımın servis atmasını bekledik. Smaçör Ebru topu karşılayıp Ceydaya attı ve Ceyda "Kısa." Diye bağırıp bana kısa bi top kaldırdı. Hızla çıkıp topa smaç vurduğumda sert bir şekilde yere çarpınca takımdan "Vuu huu." sesleri çıkmıştı.