·1·

7.5K 549 358
                                    

Resmin çizen zayıf bedene baktım bir süre. Kafasını kaldırıp bana baktı ve göz göze gelince gülümsedi.

Bu hastaneye ilk geldiğimde neden burda olduğumu sorgulamıştım ama onu gördüğüm zaman her şey değişmişti.

Lee Minho...

Bir buçuk yıl önce geçirdiği kaza sonucu hafıza kaybı yaşamıştı. Daha doğrusu yaşıyordu.

Her gün, her sabah uyandığında bir buçuk yıl öncesine gidiyordu. Kaza gününden bir gün önceye gidiyordu. Yaşadığı günü hatırlamıyor, her gün bir buçuk yıl önceki günü yaşıyordu.

Ailesi ona bakmak istemediği için hastaneye yatırmıştı. Bir daha da görmeye gelmemişlerdi. Sadece düzenli olarak para gönderiyorlardı.

"Jisung-ah," dedi gülerek. Yanıma gelip çizdiği resmi gösterdi. "Nasıl?"

"Çok güzel çiziyorsun, Minho-yah."

Minho, üniversiteyi bitirdikten sonra ressam olmayı istiyormuş fakat geçirdiği kaza yüzünden bu imkansız hale gelmişti.

"Neyin var," diye sordu merakla. "Yorgun duruyorsun."

"Çünkü çok geç oldu ve uykum geldi," diyerek ayağa kalktığımda benimle birlikte ayağa kalktı. "Hadi odana."

Kafasını sallayarak beni onayladı ve elimi tuttu. Elinde tuttuğu deftere bakıp gülümsedi. "Bu sensin, biliyor musun?"

"Bu kadar çirkin miyim yani?"

Dudaklarını büzüp "Çirkin mi çiziyorum," diye sordu. "Özür dilerim, sen çirkin değilsin, Jisung-ah."

"Hemen alınma, güzelim. Çirkin çizmiyorsun."

Tekrar gülümseyip kollarını belime doladı. "Seni seviyorum."

"Bunu her gün diyorsun," diye fısıldadığımda kaşlarını çatıp bana baktı ve "Ne dedin," diye sordu merakla.

"Bende seni seviyorum."

Kıkırtısı boş koridorda yankı yaparken gülümsemiştim. Odasının önüne geldimizde benden ayrılıp kapıyı açtı. Birlikte içeri girdiğimizde kıyafetlerini değiştirme gereksinimi duymadan yatağa yattı ve bana bakmaya başladı.

"Kıyafetlerini değiştir," dediğimde kafasını iki yana salladı.

"Uykum var."

"Kıyafetlerini değiştir, uyu."

Yatağına iyice yayıldıktan sonra derin bir nefes aldı. Oflayarak yanına gittiğimde gülümsedi. Yatağa oturup sırtımı yatak başlığına dayadım.

"Minho-yah," dedim fısıltı gibi çıkan sesim ile. Gözlerini aralayıp bana baktığında konuşmaya devam ettim. "Benimle evlenir misin?"

Gözlerini kısarak gülümsedi. "Evet."

"Ama unutmayacaksın."

Kafasını salladı ve tekrar gözlerini kapattı. "Unutmayacağım."

Saçları ile oynamaya başladım. "Neyi unutmayacaksın?"

"Seni sevdiğimi."

Kaşlarımı çattım. "Tanrım, unutmayacağım dedin ama. Direk unuttun ama ya."

...

Vay be çok sevdim bu kurguyu amk...

Seme Jisung~

Seme Jisung~

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
First Kiss/ MinSungWhere stories live. Discover now