Decline • [bxb]

02

Kitabı daha gece yayınlamama rağmen kısa hikayede hemen 336. olmuş :o Aşırı şaşkınım. o yüzden okunma çok olmasa da yerimde duramadım ve hemen bölüm yazdım ahdjhsjdksksk

Multi: Deniz (benim kafamdaki karakter buydu. Tabii siz istediğiniz kişileri canlandırabilirsiniz.)

× × × × ×

05XD: Dostum, selam!

05XM: Dostum?
05XM: Sen şu arkadaşını seven yıkık değil misin?

05XD: Yok öyle bir şey.
05XD: Nereden çıkardın?

05XM: Neyse ne.
05XM: Geçen beni engellememiş miydin sen klavye delikanlısı?

05XD: Hayır, öyle bir şey yapmadım.
05XD: Sadece... Elim yanlışlıkla çarptı.

05XM: Askjhfaksdşklasd
05XM: Kesinlikle öyle olmuştur.

05XD: İnanmıyorum...
05XD: Mesajıma gerçekten güldün.
05XD: Gülerken hiç normalde gözüktüğün gibi gözükmüyorsun.

05XM: Nasıl yani?

05XD: Bunu dediğim için gülümsemeni silip, boşuna etrafına bakınmana gerek yoktu.
05XD: Sonuçta kim olduğumu bilmiyorsun.
05XD: Şöyle yani...
05XD: Fark ettim ki bakışların çok sert.
05XD: Ayrıca sert duruyorsun.
05XD: Ve her an birisiyle kavgaya tutuşacakmış gibisin.

05XM: Anladım.

05XD: Her an saldırmaya hazır haşin bir yavru kurt gibisin.

(Görüldü 13.52)

05XD: Haha, yine güldün. Gördüm seni.

| 05XM Çevrimdışı

05XD: Neden çıktın?
05XD: Ne güzel konuşuyorduk.

| 05XM Çevrimiçi

Yazıyor...

05XM: Yine saçmalıyorsun.

05XD: Aman be seninle de şakalaşılmıyor.

05XM: Şakalaşma, sadede gel.

05XD: Çıkışta seninle görüşelim haşin yavru kurt. Arkadaşıma yan gözle bakmak nedir sana bir göstereyim.

05XM: Yani illa gel de beni bir güzel döv mü diyorsun?

05XD: Hayır.
05XD: Öyle bir şey söylemiyorum.

05XM: Bence biraz öyle.
05XM: Pardon, tamamen öyle demek istedim.

05XD: Nereden biliyorsun?
05XD: Belki de sen benim yumruğumun tadına bakarsın?

05XM: Tabii, bakarım :D

05XD: Gül gül. Bakalım yiyince de böyle gülebilecek misin?

05XM: Yemem.

05XD: Dediklerime gülerken, ben bir şey deyince gülümsemeni silmene gerek yok.

(Görüldü.)

05XM: Ama gönlün olsun diye bir kerecik bana yumruk atmana izin verebilirim.

05XD: Buna ihtiyacım yok.
05XD: Seni yere serince görüşürüz.

05XM: Görüşelim, görüşelim.
05XM: Ama nerede?

05XD: Az bilinen yazar mekanını biliyor musun?

05XM: Evet.

05XD: Tamam, oraya gel.

05XM: Tamam.

05XD: Orada adam da olmaz hem.
05XD: Bu yüzden orada seni rahatça pataklayabilirim.

05XM: Askjhfaksdşklasd

05XD: Elimden kurtulamayacaksın.

05XM: Askjhfaksdşklasd

05XD: Çok mu komik?

05XM: Evet. Açıkçası kendini bir halt sanman çok komik.

05XD: Sanmıyorum.

05XM: Askjhfaksdşklasd

05XD: Gülmez misin acaba?

05XM: Askjhfaksdşklasd

05XD: Hem buradan, hem de oturduğun yerden bana gülmen sinirimi bozuyor.
05XD: Gelip suratına çakacağım iki tane.

| 05XD Çevrimdışı

(Görüldü 14:21)

| 05XM Yazıyor...

| 05XM Çevrimiçi

| 05XM Çevrimdışı

•
•
•

  İki gençte dersi bittiği için anlaştıkları mekana doğru gidiyordu. Evet, Deniz Murat'ı mekana çağırsa da tedirgindi. Babası nefret etse de annesi ve ablasıyla büyümüştü ve büyürken de olayları kavga, şiddet gibi durumlara başvurmadan çözecek şekilde yetiştirilmişti. Bu yüzden kavga etmeyi bilmiyordu. Bilmemesi yetmezmiş gibi, Murat'ın laftan anlamayacak asabi birisi olduğunu, kavgalarda adamları nasıl benzettiğini biliyordu. Kendisi de arada dayak yese de şu ana kadar hiç kimseye kavgada acımamış, bir güzel dövmüştü.

  Deniz tedirgin adımlarla yürürken duvara yaslanmış bir hâlde onu bekleyen Murat'ı görmesiyle duraksadı ve ona seslendi. "Hey!"

  Murat'ın bakışları ona seslenen delikanlıya döndü. Ona anlamsız bir şekilde baktığı için, "Benim." dedi Deniz. "Seni çağıran kişi benim."

  Murat kim olduğunu bilince başını sallayarak karşısındaki çocuk görünümlü genci onayladı. Karşısına geçerek, onu kavgaya çağıran çocuğu baştan aşağı incelemeden kendisini alamadı. Kendisine oranla biraz kısa ve zayıftı. Ve biraz da güzeldi.

  Eehh... diye geçirdi içinden Murat. Bu çocuğa karşı çok fazla efor harcamasına ya da ekstra bir uğraşa girmesine gerek yoktu. Yavaşça dudakları yukarı kıvrıldı. Bu çocuk onunla dalga mı geçiyordu?

  "Sen mi beni pataklayacaktın?"

  Deniz başını sallayarak onu onayladı.

  "Ben seni pataklamayayım?"

  Murat'ın dediği ve sorar gibi olan bakışlarıyla onunla dalga geçmesi yüzünden ellerini yumruk yapıp sıkarken başıyla onu onayladı Deniz. "Evet, ben pataklayacağım. Ve sen de sırf senden biraz daha zayıf diye karşındaki insanı ciddiye almamayı göreceksin!"

  Cümlesi bitince Murat'ın ne olduğunu anlamasına fırsat vermeden bahsettiği yumruğu onun suratına indirdi.

  Deniz ona yumruk atmanın gururunu yaşasa da ilk kez bileğinde hissettiği acıyla sağ elini sallayarak arkasını döndü ve acı inlemesiyle beraber olduğu yerde hopladı. "Ah... Bileğim..."

  Hafif geriye yalpalayan Murat ise onun bu kolay lokmalık hâline güldü ve eliyle dudağının kenarını yokladı. Eline küçük bir kan bulaşmıştı. Elini incelerken, "Eh, sana dediğim gibi bir kere vurmana izin vererek gönlünü ettiğime göre..." dedi ve çocuğun arkasının dönük olmasına rağmen, yerinde daha yeni olduğu gibi dikleşti. "Şu andan itibaren benim gönlümü etme sırası sende."

× × × × ×