2: Kimsesiz Bırakılmış Defter

1.1K 129 87
                                    

İçinde yanlış bir şey yapmış olmanın verdiği o haz veren tedirginlik vardı. Şu anda otobüste, her zaman oturduğu gibi en arkadaki koltuğun cam kenarında oturmuş, yüksek koltuktan dışarıyı izlerken dudağını ısırıyordu. Sanki otobüsteki herkes onun ne yaptığını biliyordu, birazdan biri onu işaret edip ayıplayacakmış gibiydi. Aralarında fısıldaşan o iki kız, şu an onun yaptığı şey hakkında onu kınıyorlardı, az önce göz göze geldiği adam gözleriyle yaptığı şeyi bildiğini söylüyordu.

Kucağında duran çantasını sımsıkı kucaklamıştı, sanki içinde çok değerli bir hazine var gibi. Çantayı açmak ve defterin hâlâ orada olup olmadığını kontrol etmek istiyordu. Ama bunu yaparsa şüphe çekebilirdi, hırsızlık yaptığı anlaşılırdı.

Bir iç çekti. Çok fazla telaşlanmıştı, çantasını açıp içinden suyunu çıkardı. Kapağını çevirdikten sonra dudağına götürdü ve bir yudum alıp kapadıktan sonra çantasına koydu. Sonra da büyük gözü açıp çantasına baktı, evet defter oradaydı. Nereye gidebilirdi ki?

İneceği durağa yaklaştığında ayağa kalktı, yanında oturan kişi ona bakmadan bacaklarını kendisine doğru çekerek yol verdi. Baekhyun oradan geçtikten sonra "Dur" tuşuna bastı. Otobüs, durağa yanaştığında kapılarını açtı. İndikten sonra içi içine sığmayarak evine giden yolu katetti. Gittiğinde ne yapacaktı ki? O defteri okuyamazdı, başkasının özeliydi. Neden aldığına dair tek bir fikri bile yoktu, belki de sadece hayatında heyecan arıyordu? Belki de tıpkı filmlerdeki gibi defterin sahibiyle tanıştığında ona aşık olacaktı, sahibi de Baekhyun'a da aşık olacaktı. İstediği şey bir aşk macerasından başka ne olabilirdi ki? Monoton hayatına bir renk istiyordu sadece ve bu turuncu defter belki de o istediği şeydi. Bu yüzden onun gizemine bu kadar kapıldı belki de.

Evine vardığında apartmanın merdivenlerini ikişer ikişer çıktı, anahtarla içeriye girip annesine selam verip odasına girdi. Çantasını kenara koydu ama çıkarıp defteri almadı. Elini yumruk yapıp ağzına götürdü ve işaret parmağını ısırdı. Hayır, hayır şimdi hiçbir şey yapmamalıydı. Defterin sahibini Instagramdan bulabilir, ona mesaj atabilirdi.

Dolabına yönelip oradan temiz kıyafetler çıkardı, sonra odasından çıkıp gitti. Önce bir duş almalıydı.

Suyun altındayken, bunun üzerine daha fazla düşündü. O defteri almakla hata etmişti, bir anlık galeyan ile aptalca bir karar vermişti. Çocuğu yani Oh Sehun'u bulduğunda ne yapacaktı. Ne diyecekti ki? Defteri neden aldığına dair ne gibi bir bahane üretebilirdi?

Suyu kapattı, havluyla vücudunu kuruladıktan sonra üzerine temiz kıyafetlerini geçirip banyodan çıktı. Yarım saattir orada, suyun altındaydı. Odasında saçını kurulayıp mutfakta bir şeyler atıştırdı ve en sonunda odasına döndü. Yatağına uzanıp telefonunu eline aldı ve Instagram'a girdi. Büyütecin üzerine dokunup arama kısmında "Oh Sehun" yazdı. Karşısına çıkan şey boş bir hesap oldu. Ne gönderi, ne takipçisi ne de takip ettiği kişi vardı. Hesabı da açıktı.

"Sanırım hesabını kapatmayı bilemedi böyle yaptı." diye düşündü Baekhyun. Dudağını ısırıp profilini yana doğru kaydırdı, etiketlendiği bir gönderi mutlaka olmalıydı. Ve evet, gerçekten etiketlendiği bir gönderi vardı. Adı "7_luhan_m" olan birinin gönderisiydi.

Baekhyun fotoğrafa tıkladı. Fotoğrafta iki kişi vardı ve Sehun uzun boylu olan kişiye etiketlenmişti. "Yakışıklıymış." dedi kendi kendine. İkisinin bir duvarın önünde boydan çekilmiş fotoğrafıydı bu. Baekhyun aşağıya doğru hafifçe kaydırarak açıklamayı okudu ki bu da beyninden vurulmuşa dönmesine sebep oldu.

"Benim canım arkadaşım Sehun, lisenin ilk yılına korkuyla başlamış olmama rağmen seninle tanışmak benim için bir mutluluktu. Bunu yapmanı gerçekten beklemezdim, artık yoksun ve hiç olmadığım kadar yalnız hissediyorum. Kendine bunu nasıl yapabildin aklım almıyor, güzel bir yere gitmiş olmanı umut edip yasını tutmaktan yapacak başka bir şeyim yok... Bundan sonra hayatım sensiz çok zor olacak. 19.04.17"

Orange Diary (ChanBaek) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin