Cevaplanmayan sorular

228 24 0
                                    

4.BÖLÜM-CEVAPLANMAYAN SORULAR

"Annen ve baban neredeler peki?"dedi İlknur teyze çayımı tazelerken.

"İzmir'deler"dedim.

"Sen neden geldin İzmir gibi bir yerden buraya ?"dedi.

Kendimi sorguda gibi hissediyordum.Aslında bu sorular çok saçmaydı.Çünkü Cevher benimle ilgili her şeyi öğrenmişti.Büyük ihtimallede İlknur teyzeye de anlatmıştı.İyi de o zaman neden bana hala soruyordu?Konuşmak için?Korkudan gümbürdeyen kalbimi susturmak için belkide..."Okul için geldim"dedim.Sesim istemsizce sertleşmiş,bakışlarım yumuşaklığını kaybetmeye başlamıştı."Ne okuyorsun?"dedi İlknur teyze deri koltuğa sırtını yaslarken.

"Güzel Sanatlar Fakütlesi.Resim öğretmenliği"dedim.Sesimdeki soğukluğa,bıkmışlığa ve sıkılmışlığa aldırmadı."Kalacak bir yerin yok mu ?"dedi.Yüzündeki gülümseme o kadar tuhaftı ki.Sanki bana soru soran o değilmiş gibiydi.Yani farklıydı.Bu soruları sadece emin olmak,belkide tepkilerimi ,mimiklerimi öğrenmek için soruyordu.Hatta belkide Cevher sorduruyordu.Ne kadar paranoyaklaşmıştım ben öyle?Kendi kendime kızdım.Kadıncağız benim korkularımı hafifletmek istiyordu belkide.Tamam istiyordu belki ama niye?

"Ev sahibimle aramızda bir sorun oldu.Şimdikik yok"dedim gülerek.

"Cevher söylemişti"dedi boş çay bardağını çay tabağına bırakırken.

"Neyi?"dedim merakla.

İlknur teyze gülümsedi.Yavaşça ayağa kalktı ve siyah eteğinin üzerine giydiği gri bluzünü çekiştirerek düzeltti.Ardından siyah çantasını aldı.Bana döndü ve sırtımı sıvazlıyarak;

"Ben gidiyorum.Yarın yine gelirim"dedi.

Bunları yaparken kırışık yüzündeki gülümseme hiç eksilmemişti.Demek ki Cevher tembihlemişti İlknur teyzeyi.İstemsizce ürperdim.Buradan gitmeliydim.Eminim sokakta bir bankta yatsam daha güvende olurdum.Oturduğum koltuktan doğruldum.Acaba beni akşam buraya kim taşımıştı?Aklımdan Cevher olma ihtimalini düşündüğüm için kendi kendime kızdım.Ben ne kadar değişmiştim böyle.Cevher kötü adamdı.Bende her normal insan gibi ondan korkuyordum ve ondan uzaklaşmalıydım.Hemde hemen.Kendimi ayağa kalmaya zorladım ve kapıya yürüdüm.Kapıyı açtım ve kendimi dışarı atmaya çalıştım.Fakat başarısız oldum.Kapıyı açıp ilerlemeye çalışmamla Tuğrul ile yani Tuğrul'un göğsü ile burun buruna gelmem bir oldu.Yerimde korkuyla zıpladım.Tuğrul ne kadar da iriydi öyle?"Şey merhaba?"dedim ürkekçe.Tuğrul yüzündeki ciddi ifadeyi silmeden sadece başını salladı.Kısa bir süre daha Tuğrul'un ifadesiz suratına baktıktan sonra yanından geçtim ve armut koltuğum ile valizimin yanına ilerledim.Valizimden bir beyaz kazak ile siyah kalın bir pantolon aldım.Ardından valizin kapağını yavaşça kapadım.Bir an önce dışarı çıkıp kalacak bir yer bulmalıydım.Yoksa bu gidişle kendimi ebedi bir uykuda bulacaktım.Ve inanın bunu hiç mi hiç istemiyordum.Hem kim isterdi ki ? Kimse.Neyse.Kendimce ofladım ve arkamı dönmüştüm ki Tuğrul ile yeniden karşılaşmam bir oldu.

"Bir sorun mu var?" dedim.Sinirlenmeye başlamıştım.Ayrıca korkmuştum da.

"Görmemen gereken çok şey görüp duymaman gereken çok şeyi duydun."dedi yavaşca.

"Bu ne demek?"dedim kaşlarımı çatarak.

Tuğrul sessiz kalırken Cevher bu sorumu ölümcül sakinliğiyle yavaşça cevapladı.

"Bundan sonra gözümüz üzerinde demek.Attığın her adımın arkasında bizim olduğumuz demek.Sana artık bir nefes uzaktayım demek Kemal ve Jülide Korkmaz'ın asi kızı Jale Korkmaz.Tek bir hata da işin biter demek"dedi.Yutkundum.Karşısında kendimi çok zayıf hissetmeme rağmen ;

"Aileme dokuacak mısın?.Onların hiç bir şeyden haberi yok!Hem giderim,kimseye hiç bir şey söylemem!"dedim"Canımı sıkarsan neden olmasın?"dedi ve korkudan başka bir şey görmediğim bakışlarını sonunda yüzümden çekerek arkasını döndü ve ofise doğru ilerledi.

"Peki ben bundan sonra nasıl yaşayacağım?"dedim arkasından bağırarak.

Cevher adımlarını durdurdu.Bana döndü.Gülümsedi.Bu gülümseme bana ölümü anımsatmıştı."Azril'i bile secde ettirebilecek bir adamla yaşayacaksın.Onun kurallarına göre yaşayacak bir kukla olacaksın"dedi ve aynı sakinlikle ofisine girdi.

İçimdeki Cevher #Wattys2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin