trece🔪

425 39 23
                                    

"Eğer barış istiyorsan, savaşa hazırlan."
[Si Vis Pacem Para Bellum]

🔪🔪🔪

"Karayiplere gideceğiz." Diye mırıldandım kolyemle oynarken.

"Öyle mi yapacağız?" Diye sordu Zayn telefonun diğer ucundan.

"Evet ve başka hiçbir şey olmayacak. Sadece huzurlu günler olacak."

"Sen yanımda olduğun sürece gerisi önemli değil Val."

"Yanında olacağım günlere az kaldı. Çok az."

"Umarım öyledir Valeria çünkü yanımda olmadığın her saniye o herifi öldürme hırsıyla doluyorum."

"Öfken sana hata yaptırır, hatan da seni öldürür. Sakin kal ve soğukkanlı davran. Her şey iyi olacak."

"Her şey seninleyken iyi olacak."

"Bak Zayn, şöyle yap. Her umutsuzluğa düştüğünde gözleri kapa ve karayiplerin bir sahilinde birlikte uzanırken dalgaların sesini dinlediğimizi hayal et."

"Bunu ne kadar çok istediğimi hayal bile edemezsin Val."

"Louis nasıl?" Diye sordum.

"Gayet iyi, o aslında çok zeki biri. Planı oldukça iyi uyguluyor ve partilerdeki oyunculuğu takdire şayan. Eğer filme alınsa kesinlikle oscar alırdı. Gözüme attığı yumruğu görmen lazımdı."

"Bence o oyunculuktan çok hınç çıkarma olmuş."

"Muhtemelen."

Esnedim. "Ben artık yatsam iyi olacak."

"İyi geceler güzelim. Rüyanda karayiplerde olman dileğiyle."

"Sana da." Dedikten sonra aramayı sonlandırıp telefonumu şarja taktım. Yorganıma iyice sarınırken gözlerimi yumup kendimi uykuya teslim ettim.

Ve o gece rüyamda gerçekten Zayn ve beni Karayiplerde gördüm.


🔪🔪🔪

"Ne yani beni sürekli bu odada kilitli mi tutacaksınız?" Diye sordum başımda dikilen silahlı adama bakarken.

Bu adam başımda dikildiği için ne Zayn'i, ne de Louis'i arayabiliyordum ve hiçbir şey yapamadığım için sıkıntıdan patlamak üzereydim. Bu adamlar sadece akşamları yok oluyordu ve onlar gittiğinde de bahçede sürekli gezen birileri oluyordu. Büyük Patron işi epey sıkı tutuyordu anlayacağınız.

"Aksi yönde emir verilmediği sürece, evet."

Derin bir nefes verip kollarımı bağdaştırdım. "Bir televizyon koysa hiç de fena olmazdı. Kafayı yememi istemiyorsa tabii..."

Adam kafasını iki yana salladı. "Çok yanlış kişiye sızlanıyorsun. Elimden bir şey gelmez."

"Sen kimsin peki?"

"Büyük Patron'un öylesine bir adamı işte, fazla üstünde durmaya değmez."

"Nedenmiş o?"

i feel like pablo⭒malikWhere stories live. Discover now