I Whatever You - Yizhan

İlk Isırık

Xiao Zhan

~~~~~

Hareketimden korktuğundan %100 emindim çünkü paniğe kapıldığı çok belliydi.

"Öldürülmek için fazla tatlısın Yibo ne yapmalıyım seninle? "Kulağına yavaşça fısıldadım ve aniden donmuştu.

Tepkisi beni memnun etti boynundaki kolumu yavaşça gevşetdim.

Aniden arkasını döndü, ceketimi tuttu, beni en yakın ağaca itti.

Sırtım sertçe ağaca çarptı, acı içinde homurdandım. Tanrım bu pislik çok güçlü. Silahını kafama ittiğinde düşündüm.

Ben mücadele etmiyordum. Yapmak istediği her şeyi yapmasına izin verdim. Uzaklaşmaya çalışmadığımı fark ettiğinde ve dudaklarımdaki küçük sırıtmayı görünce, bana baktı.

Bir saniye bana şaşkınlıkla göz kırptı.

"Ayyaa sevimli Yibo çok güçlü. Zavallı Xiao Zhan çok zayıf. Sevimli Yibo bu zavallı adamı kurtarmalı." Çok zayıf bir sesle alay ettim.
Ay ışığını onu yüzünü çok güzel gösyeriyordu yüzünü apaçık gördüm. Ama yavaşça gözleri yüzümden aşağıya doğru gitti. Serbest ve çözdüğüm kollarıma baktı daha fazla kaşlarını çattı.

"Kilit.... Nasıl ... Nasıl yaptın ..." Gerçekten şok olmuştu.

Kollarını uzağa itip ceketimi biraz çekmeden önce sırıttım.

"Benimde yöntemlerim var canım." Dedim.
Gözlerini bana bakarken kıstı. Aniden kendi ceketi üzerinde bir şey aramaya başlamadan önce yüzünden anlamadığım bir ifade geçti.

Bir dakika sonra içini çektim. Gözlerimi yuvarlarken gözlerinin önünde biraz uzaktan gösterdim.

"Aradığın bu mu?"

Gözleri şokta genişledi ve bir kez daha ceket cebinin boş olduğundan emin oldu.

Yüzünü görünce gururla sırıttım.

Benden almaya çalıştı ama hemen elimi kaldırdım. Tanrıya şükür ki daha uzun boyluyum. Tekrar denedi ve kıkırdamaya başladım. Bu hareketleri onu daha çok sevimli yaptı.

"Bana onu geri ver pislik." dedi.

"Ah istiyor musun? .....uzan ve al."dedim alayla,

"Aiyoo Ahahaha." Bana saf öfke ile baktığında güldüm.

"Sen sevimli, kızgın bir kuşsun." Yanağına parmağımla dokunmaya çalıştım ama bileğimi tuttu ve büktü.

"Bana sakın sevimli deme. Ben - Sevimli Değilim! " diyerek Öfkeyle homurdandı. "

" Haha ...aiyoo "Kolumu tekrar geri bükmeden önce kıkırdadım ve döndürğünde onu çektim
yakınıma. Sırtı göğsüme tekrar vurdu ve ikinci kez onu arkadan tutuyordum. Ama bu sefer elinden geleni yaptı. Bileği büktüm, böylece silahı yere düştü.

O homurdanıyordu ve onu bu şekilde tutmak için daha fazla güç harcamak zorunda kaldım. Elimden biri boynuna gitti ve arka başını omzuma koymak zorunda kaldı. Kaçmak için mücadele ettiğinde, parmaklarım muhteşem adem elmasını sıktı.

"Sakin ol köpek yavrusu."

"Seni öldüreceğim piç." Diye homurdandı.

Başımı eğmeden önce sırıttım. Dudaklarım neredeyse kulak halkalarına dokunuyordu.

"Beni yenmeyi dene bebeğim." dediğim gibi
beni dirsekledi ve bu acı benim onu bırakmamı sağladı.

Yüzüme güçlü bir yumruk atması o kadar uzun sürmedi. Acı gerçekten dayanılmazdı. Katlanmaya çalışmadan önce bir an acıyla inledim. Ellerim ağzıma kapandı ve o pisliğe baktım.