Selamlar! Uzun bir süreden sonra yeni bölümle geldim. Gerçekten 2512 yazmayı o kadar özledim ki! Bölümün başında Barkın'ın 15 yaşındaki halini göreceğiz. Benim gerçekten oldukça içime sinen bir bölüm oldu. Umarım siz de seversiniz.
Oylamayı ve düşüncelerinizi, eleştirilerinizi yorum olarak bırakmayı unutmayın<3
Keyifli okumalar^^
🕰️
BARKIN
"Oysa yakınınıza karşı kin oluşması zordu. Kinin o yoğun kökünün oluşması için aranızdaki bağ kadar güçlü bir tohum gerekirdi."MS 3039 (Barkın 15 yaşında)
Yalnızdım.
Kendim dışında hiçbir arkadaşım yoktu. Gerçi benim için böylesi çok daha iyiydi. Çoğu insan sürekli diğerleriyle beraber olduğu için kendini keşfedemiyordu. Kendinin kendine nasıl bir arkadaş olacağını bilemiyordu. Onlar en başta kendilerine şans vermiyordu.
Peki bir arkadaşım olsun ister miydim? Bazen kendime bu soruyu soruyordum. Gerçekten yalnızlık bir seçenek miydi, yoksa mecburiyet mi?
Bazen arkadaşım olmasını istemiyor değildim fakat yalnızlığın büyüsüne varınca bırakmak çok zordu. Benim için yalnızlık bir seçenekti, bunu isteyen bendim. Bunu istemeseydim arkadaşım olup olmayacağını bilemiyordum. Kim, neden benimle arkadaş olmak istesindi ki? Okulun asosyal çocuğuyla kim konuşurdu? Koca bir hiçkimse...
Sağ elimdeki kalem, bir süre yazdığım son kelimenin üzerinde durdu. Aklıma yazacak başka bir şey gelmeyince, kalemi kelimenin üzerinden kaldırdım ve kalemin kapağını kapattım. Defterime son bir kez göz attım ve hafif eğik, kıvrımlı yazımla karşılaştım. Ardından kapağını kapatıp, biraz önce okuduğum kitabımın üzerine koydum. İkisini birlikte koltuk altıma sıkıştırdım ve ayağa kalktım.
2900'lü yıllarda yapılmış fakat antik bir hava verilmiş bir kütüphanedeydim. Okulumun kütüphanesinde. Bu tarz yerlere antik hava vermeyi tercih ediyorlardı. Belki de kitap okumak da biraz antik bir eylem olduğundan bu böyleydi. Artık neredeyse kimse kitap kapağı açmıyordu. Benim gibi kitap okuyan insanlara da genelde uzaylıymış gibi bakılıyordu. Bu bakışlara alışık olduğum için pek sorun ettiğim söylenemezdi.
Kütüphaneden çıkarken son kez çevreme göz attım. Sadece birkaç yetişkin vardı. Benimle yaşıt kimse yoktu. Gözümü tekrar önüme çekip kütüphaneden çıktım. Yaklaşık yarım saat önce günün son dersine girmiştim. Okul çıkışları genelde kütüphanede vakit geçiriyordum. Derslerim bitince kitap okuyor, defterime bir şeyler yazıyordum. Yazmak ve okumak beni rahatlatıyordu.
YOU ARE READING
2512 (Zaman Yöneticisi)
Science Fiction🏆WATTYS 2020 BİLİMKURGU KATEGORİSİ KAZANANI🏆 [TAMAMLANDI] Zaman Yöneticisi Serisi - 1. Kitap Gelecek, geçmişi de içinde barındıran bir yere dönüşmüştü. Dünya'da artık ülkeler, milletler, şehirler yoktu; zamanlar vardı. Kimisi geçmişte bir köle ola...