O Kim?

290 26 27
                                    

"A-Adrien?!" dedi Marinette.
Marinette kafasını avuçlarının içine almış bir şekilde dönüp dururken az önce olan şeyleri anlamlandırmaya çalışıyordu.
"B-ben inanamıyorum. Çok şaşırd- yani çok sevindi- yani demek istediğim hem çok şaşırdım hem de şok sevin-"
O sırada Adrien Agreste, Marinette'i kolundan kavradı ve yanağına ufak bir öpücük kondurdu. (AAAĞĞĞĞĞ KAFAYI YİYORUM)
Marinette şok içinde boşluğa bakarken Adrien,
"Benim şimdi gitmem lazım leydim. Sabah görüşürüz." Dedi.
El sallayarak oradan uzaklaştı.
Sokağın ortasında pişmiş kelle gibi sırıtan Adrien'a Plagg,
"Düşündüğümden daha az tepki verdin. En azından bulunduğun yerden aşağı falan atlamadın." Dedi. Ve ardından elini alnına koyup sahte bir dram ile ekledi,
"Ben şok. Ben iptal."
"Plagg o kadar mutluyum ki tepki veremiyorum bile!"
"Pfft mutlu musun? SEVDİĞİN KIZ MARİNETTE ÇIKTI VE SEN MUTLU MUSUN?! KIZ AYLARDIR PEŞİNDE DOLAŞIYOR VE SEN BUNU GÖRMEZDEN GELİYORSUN SONRA SEVDİĞİN KIZ MARİNETTE ÇIKTI DİYE SEVİNİY-"
"Plagg saklan!" diye fısıldayarak Plagg'in sözünü kesti Adrien.
"Aman be" diye düşündü Plagg.
O şurada Marinette yaklaşık beş dakika boyunca donakalmış, ardından Tikki'nin yardımı sayesinde evin yolunu bulmuştu. Yol boyunca ne Marinette konuştu ne de Tikki. Ama konuşmama nedenleri farklıydı. Marinette mutluluktan, Tikki ise Marinette'e olan kızgınlığından dolayı konuşmuyordu. Tabii Marinette bunun farkında değildi.

Gecenin ardından gelen sabah herkes için aynıydı. Tabii iki kişi hariç. Marinette ve Adrien.
Marinette saçına daha farklı bir şekil vermeye karar vermişti. Bu yüzden tokalarını çıkarmış ve saçını açık bir halde bırakmıştı.
Adrien ise ne yapacağını bilmiyordu. En başta jöle ile saçını arkaya yatırmayı denedi. (Bkz. Félix) Ama Plagg'in aşağılayıcı yorumlarına dayanamayıp saçını her zamanki gibi yapmaya karar verdi.

Herkes Adrien ve Marinette'te bir farklılık olduğunu sezmişti. Ama kimse bunun nedenini bilmiyordu. Ve kimse bunun nedenini de sormamıştı. Ta ki Alya merakına yenik düşene kadar,
"Kızım bugün sende bir farklılık var! Hadi çıkar ağzındaki baklayı."
Marinette tam ağzını açıp bir bahane uyduracaktı ki o sırada sınıfa birisi girdi, Adrien.
Birbirlerine uzun uzun baktılar, en azından onlara öyle gelmişti. Sonrasında Adrien sınıfa döndü ve
"Günaydın millet!" Dedi.
Ardından sırasına oturdu, çantasını bırakıp arkasına döndü, yani Marinette'e. Alya ise bir şeyler olduğunu fark etmişti. O sırada Adrien'ın ağzından şu cümle çıktı.
"Günaydın Le-Marinette. Saçın çok hoş olmuş."
"Te-teşekkürler."
O sırada tam iki kişi elini alnına vurdu ve içinden "Tam bir aptal." Diye geçirdi. Bunlar Tikki ve Plagg oluyordu.
Alya durdu, durdu ve birden kahkahayı bastı. O kadar çok güldü ki gözlüğünü çıkarıp gözünden akan yaşları silmesi gerekti. Adrien ve Marinette ise şaşkınlıkla Alya'ya bakıyordu. Alya gözlerini silerken,
"Adrien, Fransızca'yı konuşurken hata yapanı çok gördüm. Ama özel ismin başına "Le" ekini getireni ilk defa görüyorum." dedi.
Marinette ve Adrien Alya'ya çaktırmadan derin bir oh çektiler.
Diken üstünde geçen bir dersin sonunda Alya ve Nino teneffüse çıktılar. Chloé, Adrien'a yaklaşırken Adrien, Chloe'den önce davrandı ve
"Marinette çıkalım mı?"
Marinette en başta kıpkırmızı oldu sonradan kıkırdamaya başladı. Adrien ardından ekledi,
"Dışarı demek istedim yani" Sonrada elini kafasının arkasına koydu.
Marinette birazcık hayal kırıklığına uğramış olsa da ağzı kulaklarına varmış bir şekilde kafa sallayarak onayladı. Teneffüste gizli kimlikleri ile alakalı hiçbir şey konuşmadılar. Günün geri kalanı da böyle geçmişti. Ta ki çıkışa kadar.
Çıkış zili çaldı, herkes sınıftan çıktı. Geriye sadece dört kişi kalmıştı. Adrien, Nino, Marinette ve Alya. Adrien bunu Nino ve Alya'nın önünde yapmak istemiyordu fakat Marinette'i başka bir yere çağırıp deme şansı da yoktu. Marinette'e döndü ve
"Marinette seninle bir şey konuşmak istiyorum. Bugün saat 16.00 gibi köprünün oraya gelebilir misin?" dedi.
Bunu dedikten sonra hepsi ona meraklı ve şaşkın gözlerle bakıyordu.
"Ş-şey ne hakkında? Yani tabii ki ge-gelirim." Diye cevap verdi Marinette.
"Keşke ne hakkında diye sormasaydım ya söyleyecek bir yalan bulamazsa?!"
Marinette böyle düşünürken Adrien'ın yalanı hazırdı bile.
"Tasarımlarından babama bahsettim ve ilgisini çok çekti. Bu yüzden seninle konuşmak istiyordum, ama işin varsa seni anlarım."
"Ha? İş mi? Yok, yok canım. Yani demek istediğim Adrien'cığım yani şey ben- İşim falan yok!"
Alya ve Nino Marinette'in saçmalamasına gülerlerken Adrien her zamanki gibi bozuntuya vermedi. Ayağa kalktı ve herkese iyi günler dileyip dışarı çıktı. Arabaya bindiğinde konuşacakları için oldukça heyecanlıydı. Heyecanlı olan tek o değildi tabii. Marinette de Adrien ile konuşacakları için oldukça heyecanlıydı. Peki ya Alya ve Nino? Onlar bunun "sadece bir arkadaş buluşması" olduklarını düşünüyorlardı. Tabii Alya bu duruma çok üzülüyordu fakat elinden bir şey gelmiyordu.
Saat 16.30'a yaklaşırken iki karakterimiz de oldukça telaş içerisindeydi. Adrien Plagg'a,
"Sence hangi kıyafetimi giymeliyim?" Diye sordu. Plagg Adrien'a alaycı bir tavırla,
"Bence üstüne yeşil mor sarı çizgili olan t-shirtünü altına da mavi pantolonunu giy. Ya da mor sarı yeşil çizgili olan t-shirtünü de giyebilirsin. Dur, dur karar verdim. Sarı yeşil mor çizgili olanı giy." Diyerek cevap verdi.
"Tamam sağol Plagg."

~Maskeler~ Mucizevi Uğur Böceği İle Karakedi FanfictionWhere stories live. Discover now