Buluşma

178 16 5
                                    

"Luka..."
Adrien'ın gözleri şaşkınlıkla büyüdü.
"N-ne Luka mı?"
Sonradan bir ses yankılandı sınıfın içinde.
"Günaydın Marinette ve Adrien"
Bu ses yabancı değildi. Luka'ya aitti.
Luka, ikiliye doğru yaklaşırken Adrien arkasını döndü. Marinette,
"Sana da günaydın. Juleka'ya bakmaya mı geldin?" dedi.
"Şey... Aslında hayır. Bu günden sonra ben de burada okuyacağım."
"Gerçekten mi? Bu habere sevindim." dedi Adrien.
"Ne? Ciddi misin? Aslında... Senin beni çok sevmediğini düşünüyordum." Luka bu cümleleri kurarken bir elini saçlarına geçirmişti.
"Neden böyle düşündün ki?" Adrien, Luka'dan bunu duymayı beklemiyordu.
"Çünkü..."
Zil sesi Luka'nın cümlesini böldü.
"Her neyse." Diye geçiştirdi Luka.
"Sana oturacağın bir yer bulmalıyız. Aslında yanıma oturmandan çok memnun kalırdım ama..." Mahçup olmuş bir şekilde yere bakarak cümlesini tamamladı,
"Ben Alya ile oturuyorum."
"Hayır hayır. Önemli değil başka bir yere oturabilirim. Boş olan bir yer var mı acaba?"
"Aslında... Sadece şurası var." Dedi Marinette. Bir yandan da pencere kenarına yakın olan tarafta en arka sırayı gösteriyordu.
"Ama sıra arkadaşın... Nasıl desem..."
"Ne kadar kötü olabilir ki? Yeni arkadaşlar edinmek güzeldir!"
Luka büyük bir özgüven ve mutlulukla yeni sırasına oturdu. Marinette ve Adrien, Luka'ya acıyarak bakarken aralarında minik bir diyalog gerçekleşti,
"Bunun iyi olduğundan emin değilim."
"Katılıyorum kedicik."
Marinette'in söylediği son kelime ile Adrien şaşkınlıkla Marinette'e döndü,
"Hey! Bu garip hissettiriyor."
Tek gözünü kırparak devam etti,
"Ama hoş."
Marinette'in yüzü her saniye kırmızının bir tonuna bürünürken Alya araya girdi,
"Neymiş garip ama hoş olan?"
"Şey... Demek istediğim... Ispanaklı kek! Evet ıspanaklı kek. Garip ama tadı hoş. Anlarsın ya."
Cümlenin sonuna tatsız bir kahkaha ekledi. Alya tek kaşını kaldırarak,
"Pek inandırıcı gelmedi açıkçası. Ama neyse. Size n'oluyor bugün? Sanki eskisinden daha yakın gibisi-"
Marinette bir parmağıyla Luka'yı göstererek ve bir yandan da bağırarak Alya'nın cümlesini böldü.
"Alya bak kim geldi!"
Alya, Marinette'in gösterdiği yere baktı.
"Aaa! Bunu neden en başından söylemedin. Hoş geldin Luka!"
Alya, söyleyeceği şeyi unutup Luka'nın olduğu tarafa doğru yürüdü.
Marinette derin bir nefes aldı.
"İyi kurtardın bizi. Böcüşüm"
Son kelimeyi vurgulayarak söyleyen Adrien'a cevap vermek içim ağzını açan Marinette, öğretmen sınıfa girince vazgeçti.
Marinette için çok rahatsız edici bir dersti. Alya'nın söylediği şey, Adrien, Kara Kedi, Luka... Bunların yanında dersler ve Paris'i kurtarmak da vardı tabii. Evde yapacağı şeyleri düşündü.
Ödevler, yeni elbise tasarımı üstünde çalışmak ve tabii her an birinin akumalanabileceğini de unutmamak lazım. Bu düşünceler birbirini kovalarken birinin onun ismini fısıldadığını duydu.
"Marinette"
Marinette sağına ve soluna baktı. Kimse onunla ilgileniyormuş gibi durmuyordu.
"Hey. Arkana bak."
Marinette bir an duraksadı ve arkasına döndü.
Ona fısıldayan Rose'du.
"Bu kağıda bak." Dedi. Ardından da bir kağıt fırlattı.
Marinette hemen önüne dönüp öğretmene baktı. Tahtaya tablo çizmekle uğraşıyordu.
Kimsenin göremeyeceği şekilde kağıdı açtı.
"Luka'nın sınıfa gelmesi şerefine bir buz pateni partisi düzenlemeye ne dersin? Eğlenceli olur bence. Alya, Nino ve Adrien'a da ver kağıdı. Cevabını ve ismini yazmayı unutma!"
Marinette bunun güzel olabileceğini düşündü. Tam "evet" yazacakken aklına yapması gereken işler geldi.
"Pekala. Reddedersem hem Luka'ya hem de arkadaşlarıma kabalık olur. Sanırım her şeyi yetiştirebilirim."  diye düşündü. Kağıda,
"Evet - M.D." yazıp Alya'ya verdi.
Kağıt sırasıyla Nino'ya ve Adrien'a da ulaştı. En sonda Adrien, kağıdı Marinette'e uzattı. Marinette bir an kağıdı açıp cevaplara bakmayı düşündü ama öğretmenin tablo çizmesi yakın zamanda bitecek gibi gözüküyordu. Kağıdı Rose'a uzattı. Daha sonrasında derse odaklanmaya karar verdi. Ders bittikten sonra Rose'a döndü.
"Kimler geliyor?"
"Pekala. Bakalım listeye. Sen, ben, Alya, Nino, Juleka, Sabrina ve Chloe."
"Dur... Ne?!"
Bu ani tepkisiyle daha sınıftan çıkmamış olan Chloe ve Sabrina ona küçümser bir bakış attılar. Marinette panikle eliyle ağzını kapattı,
"Saydığın son iki kişiyi neden çağırdın? Yani... Evet onlar da bizim sınıfımızdan ama biliyorsun işte. Oldukları yerin huzurunu kaçırmak için varlar."
Rose dirseğiyle Marinette'i hafifçe dürttü,
"Hadi ama. Onlara bir şans vermelisin."
Rose cümleyi bitirir bitirmez çantasını alıp sırasından kalktı.
"Bir kaç saat sonra görüşürüz."
Marinette memnuniyetsizlikle çantasını topladı ve sırasından kalktı. Sınıfta sadece o ve Luka kalmıştı.
"Juleka seni beklemedi mi?"
Luka, Marinette'in bu cümlesine hafifçe güldü,
"Hayır. Arkadaşlarıyla buluşacağını söyledi. Daha doğrusu sanırım beni sattı."
Marinette de gülümseyerek,
"Öyle gözüküyor." Dedi. Ardından fısıldayarak ekledi,
"En azından şimdilik."
Luka ve Marinette okul kapısına kadar yürüdüler. Marinette, Adrien'ın orada arabasını beklediğini görünce onunla durmaya karar verdi.
"Luka benim işim var sen git. Sonra görüşürüz."
"Pekala. Görüşürüz Marinette."
Luka bisikletine binip gözden uzaklaşırken Marinette, Adrien'a yaklaştı,
"Selam."
"Selam Marinette."
Sonradan Marinette'in aklına, Adrien'ın gelecekler listesinde olmadığı geldi.
"Gelebilmen için bir yalan uydurmalıyız."
Adrien, Marinette'in bu cümlesine,
"Nereye gelebilmem için?" Diyerek karşılık verdi.
"Neresi olduğunu ikimiz de biliyoruz. Sen garip davranıyor gibisin. Yoksa akumalanmış Lila mısın!" Son cümleyle beraber Marinette, Adrien'dan bir kaç adım uzaklaştı.
"Hey! Gitme Leydim. Tamam biliyorum nereden bahsettiğini. Ama... Defalarca kez evden kaçtığım ve yalan söyleyerek bir yerlere gittiğim için babamın bu kez izin vereceğini sanmıyorum. Ama üzülme! Eğlenmene bak. Ben alışkınım."
Ne kadar gülümseyerek söylese de son cümleyi söylerken bir burukluk hissediliyordu.
"Ben bir yolunu bulacağım tamam mı? Sadece telefonunu sık sık kontrol et. Bir şey bulduğumda sana yazarım."
Cümlenin bitimiyle beraber Adrien'ın almak için gelen araba yaklaşmıştı. Adrien göz kırptı,
"Görüşürüz Marinette."
"Görüşürüz Adrien."
Araba gözden yavaş yavaş kaybolurken Marinette düşünmeye başlamıştı. Adrien'ın okul haricinde dışarı çıktığı tek yer vardı. O da eskrim kursu. Adrien'ın babasının telefonuna eskrim öğretmeni taklidi yaparak mesaj atsa ve Adrien'ın gelmesi gerektiğini yazsaydı... Ama gelecekte Gabriel Agreste ile çalışabilmek için telefon numarasını değiştirmek zorunda kalırdı. Daha az uğraştırıcı bir seçenek düşündü. Peki ya Adrien, Marinette'e eskrim öğretecek olsaydı? Pek başarılı bir plan gibi gözükmüyordu ama denemeye değerdi. Adrien'a planı anlattı. Kısa bir süre sonra cevap geldi.
A.A.: Babam seni daha önceden tanıdığı için belki işler biraz kolaylaşır. Ona soracağım.
Marinette cevabı okuduktan sonra olduğu yerde zıplamaya başladı. "Tikki umarım izin verir!" Tikki "Umarım Marinette" demekle yetindi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 12, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

~Maskeler~ Mucizevi Uğur Böceği İle Karakedi FanfictionWhere stories live. Discover now