8.bölüm

70 14 9
                                    

1 haftadır maviyi aramaya çalışıyordum ama yoktu. Pars ise sessizdi ve bu sessizlik maviyle ilgiliydi.

Bankta oturup etrafa bakıyordum. Birden bir bağrış sesi duydum.

-pars!

Sonra ise bahçenin ortasına bir kız düştü. Bu geçenki kızdı. Kafasını kaldırmadığında parsın bir şey diyerek ikna ettiği kız. Pars hızla başını kaldırıp

-okyanus!

Deyip hızla yanına koştu. Ben de onun yanına ilerledim. Hızla kızın yüzünü avuçladı. O sırada fark ettim. Gözleri masmaviydi. Ama ilk baltığımda kahverengiydi. Nasıl olabilir- lens! Tabii ya lens. Saçları da siyahtı. Yoksa mavi o olabilir miydi?

-güzelim kendine gel. Bana bak. Sakın gözlerini kapatma. Hayır hayır!

Hızla okyanusu kucağına alıp

-arabayı getirin! Kardeşim ölüyor!

Diye bağırıyordu. Kardeşi... Mavi miydi yoksa? Okulda olan siyah saçlı ve mavi gözlü tek kız. Tabi ya mavi o kızdı.

-gel benle.

Deyip hızla okulun çıkışına koştum. Taksi durdurup onları bindirdim ve öne bindim.

-hastaneye acil.

Adam hızla sürerken pars ise

-okyanus bana bak. Sen güçlüsün. Böyle gidemezsin. Daha senin mezuniyetini görücektim ben. Sen üniversiteye gidecektin. Sevgilin olucaktı ve ben seni ondan kıskanıcaktım. Sen de beni kızlardan kıskanıp bana birini ayarlıyacaktın. Annemi bulacaktık daha. Hadi bir tanem uyan lütfen.

Diye sesleniyordu. Hastaneye gelince pars hızla inip

-sedye getirin! O ölüyor! Ölüyor! Kardeşim ölüyor!

Diye bağırıyordu. Sedyeye okyanusu bırakınca

-nesi var?

-hasta. Ölümcül hastalığı var. Kan kustu ve bayıldı.

Hızla ilerliyorlardı. Araf duyduğu şeyle şoka uğramıştı. Mavi hastaydı. Mavi ölecekti ya da ölmüştü bile.

Uzun geçen bir süre sonra ameliyattan hemşire ve doktor çıktı.

-mavi okyanus gürsoy un nesi oluyorsunuz?

-öz abisiyim. Nolur bana iyi bişey söyleyin. Yaşıyor mu?

-maalesef. Mavi hanımı kaybettik.

Kaybettik. Kaybettik.

Pars kriz geçiriyor gibiydi. Hızla ilerleyip ameliyathane kapısına vurmaya başladı.

-hayır! Okyanus karanlıktan korkar! Onu çıkarın! Üşüyordur o! Babam gitti sen de gitme okyanus! Beni bırakma! Sen de gitme! Ben kime sarılacağım?! Ben kime güzelim diyeceğim?! Ben kimi erkeklerden kıskanacağım?! Kime kardeşim diyeceğim?! Kim ben korkunca elimden tutup sarılıcak?! Kim yanımda olucak?! Gitme! Ben sensiz yapamam!

Deyip yere çöktü. Sürekli 'Gitme. Ben sensiz yapamam.' diye tekrarlıyordu.

Araf ise yere çökmüş içinde fırtınayla yaşıyordu. Daha maviye sarılıcaktı. Onu sevdiğini söyleyecekti. Onun elinden tutacaktı. Ona 'mavi papatyam' diyecekti. Kafasını ameliyathaneye çevirip

-papatyalar ölünce çıkar o güzel kokusu demiştin bana. Kendi kokunu da merak etmiştin. Şimdi öldün ve o güzel kokun yayıldı etrafa. Kalbime doldu o güzel kokun.

Diye söyledi sessizce.

Mavi Papatya - Texting (Tamamlandı) حيث تعيش القصص. اكتشف الآن