Saplandığımız bataklıktan çıkmak üzereydik. Çıktığımızda bunu kimseye söylemeyecektik. Biz macera yaşamaya ölene kadar devam edecektik.
Kapak tasarımı: @-_-SenaozturkTr-_-
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ne kadar okula gitmek istemesem de gitmek zorundaydım. Devamsızlık yapsam annem kesin anlardı. Artık kendi evime gitmem gerekti. Öğleden sonraki dersler boştu. Öğlen eve gidebilirdim. Aynanın karşısına geçip okul formamı ve eteğimi giydim. Saçlarımı at kuyruğu yapıp uçlarını omuzlarımdan sarkıttım. Makyaj yapmamıştım. Okula giderken makyaj mı yapılırmış?
Sinan da hazırlanınca çıktık. Elalem görmesin diye o ön kapıdan bense hiç bir binanın olmadığı arka kapıdan geçiyordum. Gerçi elaleme ne?
Okula gelmiştik. İstiklal marşını okuduktan sonra sınıfa geçtik.
Kerem okula gelmemişti. Tuğçeyse yanıma geldi ve bana "çıkışta okulun ilerisindeki arazide buluşalım" dedi. Kesin beni dövmeye çalışacaktı. Ama bir çete kurmuş olabilirdi. Esra bir bu iki! Bu nedenle yanıma açelyayı da alarak oraya gittim. Sinansa her bokuma karışıyodu. Zorla onu ikna etmiştik.
Oraya gittiğimizde tuğçenin yanında 2 kişi vardı. Dedim ki: "4 e karşı 1"
"Salak mısın Defne? Matematiğin mi yok?"
"Demek istiyorum ki siz üçünüz 1 insan bile etmezsiniz. Biz Açelyayla toplam 4 kişi ediyoruz. Salak mısın Tuğçe? Beynin mi yok? "
Tuğçe ne diyeceğini bilmiyordu. Onun gıcık arkadaşlarından birisi lafa atladı.
" buraya laf için değil kavga için geldik."
Açelya: "E biz zaten laflarımızla sizi dövüyoruz. Biraz da fiziksel istiyorsunuz galiba?"
Aferin açelya.
"Hadi bakalım kim dörtmüş kim birmiş?"
Bize doğru koşmaya başladılar tuğçeyle lafa atlayan kızı ben aldım diğer malıda açelyaya verdim.
Dövüştük işte.
Sonra kızlar bayıldı.
Karakola gittik.
Onlar bizi dövünce biz de kendimizi savunduk dedik.