TRUTH ~Bughead

Acı

İyi okumalar...

Jughead dün Betty ile son görüştüğünde karar verdiği gibi annesinin yanına gidecekti. Arkadaşlarıyla birkaç haftadansa annesiyle beraber 3 ay geçirmeyi tercih ederdi. Uzun zamandır Serpentlarla toplantı yapmamıştı. Üniversite zamanında ekibe burada okuyan Sweet Pea bakmış. Tatillerde Riverdale'e gelen Fangs ona yardım etmiş ve Jughead'a bilgi vermişlerdi. Serpent Kralı olmak ona zor gelmeye başlamıştı. Belki yerini başkasına verirdi. 

Annesinin yanına gitmeden önce Serpentlar'la konuşmalıydı. Kaldıkları bölgeye giriş yaptığında herkes Jughead'ı memnun bir şekilde karşıladı. Jughead hemen herkesi topladı ve geçen yıl evlere gelmeye başlayan saatlerce evlerinin kayıtlarının olduğu kasetler ile ilgili konuşmaya başladı. Bu yıl da kasetler gelmeye devam etmişti. Ama artık direk evlerinin içi video ediliyordu. İnsanlar evlerinde perdelerini ve camlarını açmaya korkar olmuşlardı. Kasetleri yapan kişi onlara sürekli mesaj gönderiyordu. Betty ve Jughead'ı taklit edip duruyordu. (Burayı diziden biraz bağımsız olarak yazacağım. Kasetleri kimin yaptığı bulunamadı ve kasetler direkt olarak evlerin içini gösteriyor.)

Neden onlara takmıştı bu kayıtları yapan bilinmezdi ama bu Jughead'ı gün geçtikçe korkutuyordu. Herhangi birisine zarar vermelerinden korkuyordu. Özellikle sürekli videolarda maskelerle oynayan Betty maskeli insanlar yüzünden. Neyseki o burada değilken Serpentlar ve babası Betty'i korurdu. Betty'e bir şey olma olasılığı onu hala korkutuyordu. O Betty'e hala sırılsıklam aşıktı.

Serpentlar'la toplantı yaptıktan sonra adımlarını evine çevirdi. Eşyalarını toplayıp buradan uzaklaşacaktı. Yoldayken annesini aradı.

"Anne?"

Annesi onun hiç beklememesine rağmen telefonunu açmıştı. Buradan gittiğinden beri ilk defa telefonuna cevap veriyordu. Bu Jughead'ı çok üzüyordu ama bir şekilde anne sevgisini unutmaya çalışıyordu.

"Jug! Seni çok özledim oğlum."

"Keşke bu söylediğin gerçek olsa..." diye içinden geçirdi Jug. Gerçekten onu özlese istediği zaman onu arayabilirdi öyle değil mi?

"Ben de. Biraz zor bir zaman geçiriyorum ve belki 3 ay boyunca yanında kalabilirim diye düşünüyordum."

"Yanıma gelmeni tavsiye etmem. Kamp arkadaşlarımla beraberiz. Kamp hayatı istersen gel. Ama JB'ye söyleme gelmek isteyecektir."

Onu umursamayan annesinin yanına gitmek gerçekten istemese de Riverdale'den uzun süreliğine uzaklaşmalıydı. Ve bu çadır hayatı ile kimseye yük olmadan yapabileceği bir şeydi.

"Gelmek istiyorum anne. Gerçekten bu kasabadan çok fazla uzaklaşmak istiyorum."

"Sana adresi mesaj atarım. Üzerine kalın eşyalar getirmeyi unutma. Malum akşamları soğuk oluyor."

Jughead annesiyle vedalaştıktan sonra adresi mesaj olarak aldı. Babasına bu kararı söylemeliydi. Eve doğru yola çıktı. İçeri girdiğinde babası işten yeni gelmiş televizyon izliyordu. Jughead'ı görünce mutlu oldu.

"Gelsene evlat."

Jughead çantasını yanına koydu ve babasının karşısına geçti.

"Baba, yaz için annemin yanına gitme kararı aldım."

Babası kaşlarını çattı. Nereden çıkmıştı şimdi bu.

"Annene nasıl ulaşacaksın? Aylardır telefonlarımızı açmıyor. Ayrıca ona ayak uydurabilecek misin?"

"Annem bugün telefonunu açtı. Kamp kurmuşlar. Oranın adresini gönderdi. Buradan kurtulmak için uzun süreli bir çözüm arıyorum. Onlara yük olmak istemem bu yüzden birkaç hafta çadır hayatını öğrenip kendi başıma kalmaya başlarım diye düşündüm."