11

94 10 5
                                    

Medya: Bebek Jungoo

.

.

.

.

"Sen bayağı bayağı kaçırıldın yani?"

"Sayılır. Hepsi Yeon Hee'nin oyunuymuş."

"Anladım. Jungkook'dan bir haber aldın mı?"

"Günlerdir onu görmüyorum... bekle arayacağım."

Taehyung kafa sallayıp önündeki televizyonu izlemeye devam etti. Bende telefonumu elime alıp onun numarasını tuşladım.

Arayacağım sırada birden ekranda 'Jungkook arıyor'  yazısını görünce tebessüm ettim. Aramayı yanıtladım.

"Hey Jimin naber?"

"İyi Jungkook senden naber?"

"Benden de iyi. Ne yapıyorsun şuan?"

"Taehyung ile televizyon izliyorum. Bende tam seni arayacaktım ki sen aradın. Günlerdir konuşmuyoruz bir sorun mu var?"

"Hayır yok. Benim de canım sıkılmıştı da seni arayayım dedim. Bana gelsenize playstation oynarız?"

"Dur bekle Tae'ye sorayım."

Taehyung kafa sallayarak beni onayladı. Gülümsedim.

"Tamam geliyoruz. Evini bilmiyorum konum atar mısın?"

"Senin evinin tam yanı başındaki binadayım?"

"Ne? Nasıl?"

"Hatta şuan odamın penceresinden sana bakıyorum."

Birden kafamı sağa çevirip yan binaya baktım. Jungkook gülümseyerek telefonu sallıyordu.

"Hm... bugün bayağı bir yakışıklı olmuşsun."

Söylediği sözler kulağımdan direkt kalbime geçince heyecanlandım. Jungkook bana ilk defa iltifat ediyordu...

Hayır hayır ilk defa değil.

Gülüşüme iltifat etmişti...

"Şey teşekkür ederim? Geliyoruz o zaman?"

"Bekliyorum."

Telefonu kapatıp sakince sağa baktım. Jungkook odada yoktu. Birden Taehyung'un üstüne atlayınca Taehyung bağırmaya başladı.

"Kalksana üstümden! Öleceğim!"

Kahkaha atarak üstünden kalktığımda o da gülmeye başladı.

"Seni mutlu görmek güzel."

Birden aklıma gelen şey ile Taehyung'a korkunç gözlerle baktım.

"Ne oldu?"

"Evlerimiz yan yana ise ben... üstümü giydiğim zamanlar..."

"Hassiktir."

"TAETAE REZİL OLDUM!"

"BİR İNSAN ÜZERİNİ GİYERKEN NEDEN PERDEYİ KAPATMAZ Kİ!? SALAK!"

"NE BİLEYİM OĞLUM SANKİ O EVDE YAŞADIĞINI BİLİYORDUM BEN!"

"GERİZEKALI"

***

Kapı zili çalınca Taehyung ve Jimin'in geldiğini düşündüm. Tahminim doğruydu, gelmişlerdi.

"Hoş geldiniz beyler." 

"Hoş bulduk Jungkook."

"Geçin içeri."

Gülümseyerek onları içeriye yönlendirdim. Jimin'in evinin yanımdaki sitede olduğunu bilmiyordum. O gün Yeon Hee'yi arayıp Jimin'in ev adresini sorduğumda öğrenmiştim. O günden sonra Jimin'in habersizce üzerini değiştirdiği günler... ah artık farkındaydı ve umarım perdeyi kapatırdı.

***

"Yeon Hee, uzatmayacağım bana Park Jimin'in ev adresini ver..."

"Jimin'in ev adresini mi? Neden?"

"Sana hesap verecek değilim, çabuk ol."

***

"Senin evinin burada olduğunu nasıl tahmin edemedim ki? Sürekli seni o sitenin bahçesinden izliyordum."

Sonradan dediğim lafın pişmanlığı ile gözlerimi yumdum.

"Ne dedin sen?"

"Göz takılması... hani olur ya."

Jungkook çattığı kaşlarını indirip gülümsedi.

"Hadi o zaman ps4 oynayalım."

***

"Doğruluk/Cesaretlik oynamaya ne dersiniz?"

"3 Kişi mi?"

"Çağırırız birkaç kişi daha"

Jungkook yan gülüşüyle bize DC oynama teklifi sunmuştu. 

Tek kelimeyle sıçmıştım...

Bölüm Sonu.


-Bu bölüm pek içime sinmedi ama olsundu.

Laughter Suits You Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin