MAFYA LEYDİSİ

Mafya Leydisi *36* Arkanfan burada..

Bir leydi çalışırsa bölümler de böyle gecikir işte. Ok dedim yazdım bakalım.

Arkanafan burada mı ? Ses verelim.

Sessiz sakin bir yolculuk olmuştu. Erkan birkaç kere bana laf sokmaya çalıştı ancak benim defansım çok iyiydi. Örnek vermek gerekirse...

Erkan "Bi de her kadın güzeldir derler. Talat, kıçımla kıyaslasam daha güzel gelir kıçım."

Muhteşem me "Çıkar göster."

Ya da ...

Erkan "Allah bir yerden alır bir yere verir demişler, sende alacak bir şey de bulamamış baksana, primat olarak kalmışsın."

Harikulade me "Senden de her şeyi almış,
Sadece midendeki bok kalmış."

İyi geçmişti bu şeyler. Performansım on kaliteydi.

"Yürü." Diyerek arabadan ittirerek çıkardı beni puştun evladı. Yine benim ev gibi dandik uzaklıkta bir yere gelmiştik. Arkadaki orman daha bir karanlık, buranın adamları daha bir avengers idi. Kapıyı biz gelmeden açtılar. Evin şahaneliği yürek burkan cinstendi, herif ayakkabılığı bile altından yaptırmıştı. Gerisinden bahsetmeyeceğim de inşallah yemeğe altın böreği ya da ne bileyim yakutlu oturtma falan gelmezdi. Ya da en kötüsü pırlanta salatası. Beni tekrar ittiren Erkan ile besmele çektim. O kadar zaman özenle yırttığım ölüme yine yakalanmıştım.

Ya hangi serveri oynatıyorsun bana yüce Tanrı'm, kaçırılan insan bi kere daha kaçırılır mıydı ? Bi sonraki level nedir uzaylılar mı ?

Yine bodruma indik ve beni bir sandalyeye oturttular. Her yerime kaçmayayım diye cam bantla şerit çektiler namusuzlar.

Sonra bir ses duydum. İnsan sesi.

"Ve işte buradayız leydi hanım, şimdi dilinin uzunluğunu ölçmenin zamanı geldi."

Umarım bu bir şaka idi ve ben şerefimle yaşayan bir leydi olarak buradan çıkabilirdim.

++++++++++++++++++++

"İki ay oldu Nabi. Hala bir ses yok. Hala."

"Uçak paraları da yandı..." diyen Afro kel'in kafasına bir şaplak attım. Tıpkı Ekim'e dövüş öğretmeye geldiğimde Nabi'nin ay kafasına vurduğum gibiydi.
Bi tane daha vurdum.

"Lan ikinciye neden vuruyosun !" Diyen kele sakince baktım. Bende sinirlenecek hal mi kaldı. Anı olsun diye vurdum.

"Mahmut !"  Dedim.

"Buyur abi." Dedi.

"Sağda dur." Dedim, boyun eğdi.

"Niye duruyoruz ?" Diyen Nabi'ye şöyle bir baktım. Ekim buna ne kadar laf soksa azdı. Beyin yoktu, kel vardı sadece. Sonra bir kere daha vurdum nur kafasına.

"Lan bu niye... niye laan." Diye çıldıran Nabi ile keyfim yerine gelmeliydi ama gelmedi.

Bana Ekim gerekti. Diğer tüm aylar sizin olsun.

Uçurum gibi bir yerde durdurmuştum arabayı. Nabi italya heyecanı ile şort atlet geziyordu, Ekim sever diye orayı seçmiştim. Bi kere bana "Küresel ısınma var italya'yı on yıl içinde gördük gördük, göremedik cehennemde lav şeklinde falan görürüz. Ama bu sene olmaz." demişti.

Ah Ekim benim pizzalı kekim. Sahandaki taze yumurtam Duygu özaslanın deyimi ile sunny side up'ım. Gönlümün UEFA cup'ı. Ah.

Dediği gibi de salgın çıkmıştı. Çıkardım attım maskeyi de, onsuz bu hayatın...