Mafya Leydisi *38*

933 87 24
                                    

Sakin ol Ekim.

Derin derin nefes al. Bırak. Huh.

Huh.

Bak şimdiden daha iyisin.

Otur koltuğa misler gibi, seril elinde kanlı peçete ile.. yalnız koltuk da koltukmuş ha. Benim yataktan iyi idi atlar çarpsın ki..
Neyse konu bu değil.
Hayır konu bu. Beni neden Hindular gibi çivi biçimli bazada yaptırıyordu bu yakışıksız piç.?

"Kızım niye inanmıyorsun bana ya ? Yalan borcum mu var sana. Ben yapmadım arama filan." Dedi vıdı vıdı başımdaki son eti ekmekle sıyıran Orçun.
Yakışıksız olan sadece sözleriydi. Yoksa #modelofekim# için güzel manken olurdu he.

Ehehe neyse.

"Kes be kes kes. Kıçımın kenarının hipotenüsü. Bundan sonra var ya sadece Allah bir dediğine inanırım senin. Onu kendim de bildiğim için."

Off of.
Jafamı kanlı kanlı et salatası gibi görünen midilli hırsızına dikip yeni teoremi elime aldım.
Morsu çözmüştüm ama şimdi elimde daha saçma bir problem vardı. Buna da quantum diyelim. Quantum başlıklarını  inceleyecek olursak;
-Beni arayan cidden Merhum başkan olabilir miydi ? Öyle ise kaç gün yaşardım
-Bu malyarak beni neden kaçırmıştı ?
-Yerde yatan Salât, salata suratıyla, selasını mı bekliyordu ?.

Burnumu nazik nazik sildim, bir parçası elime düşmüştü, demek o kadar da nazik değilmişim.
Kaç aydır bulunduğum bu çukurun gizemi yeni yeni gizemlere yelken açmıştı ve karşımda bana azar yiyecek sidikli bebe gibi bakan Orçucu çocuğundan başka hiçbir şeyim yoktu.

Tam peçeteyi atmıştım ki burnumdan gelen ılıklığı fark ettim.

"Ulan..." dedim kanepeden kalkıp Salât salatasına bakarken. "Hala ölmediysen cehennemine hoşgeldin arslan parçası .."

Buna tabiki suç sahibi sessiz kalmadı.
"Ekim bi dur sen de..." Ona yönelen azrail bakışlarımla akıllılık edip harflerini küçülttü. "Yani adam onu dövmene izin verdi diye bu kadar üsteleme, o bundan fazlasıyla da hayatta kalabilir canım."

Canım mı dedi o.

Bana ?
Bana.

Son yüzyılın kendini ispat etmiş tek Orta doğulu leydisine.. onun gibi, sıradan bir at parçasıymışım gibi.. 

Canım ne lan ? Bu kadar samimiyetsiz bir cümle kaldı ise o da samimiyetsiz cümlesinin ta kendisi idi.

"Sen... Önce yerini bil de konuş." Ellerimi belime attım. Zaten zayıflamıştım ne zamandır aç kalıp. Ohhh güzel güzel triplenmiştim leydi başıma.
"Sana kim hak verdi beni kaçırasın diye, ya da dur zahmet etme, ben senin abilerini bilirim onları arar...."

"Ekiiiiiiiiiiiim!!!" Dedi Orçun bey.
"O küçük ağzından çıkan her kelimeyi tartarak konuş yoksa..."

Diyerek ayağa kalktı ve tehditkar adımlarla yanıma dikildi. Benim leydi kollarım iki yana bahar rüzgarı gibi düştü bile.

Hanimiş güçlü leydimizin şişkin balonu... Sönmüş mü ? Oy oy oy... Kimler yapmış... Ah annesi ah. Kıyamam ki ben sana...

İçimdeki minik isyankar rapçi gözlerini tehlikeli adama çevirip sordu.

"Yoksa ?"

"Yoksa o tartıdan fazla gelen ne varsa yediririm sana."
Tamam Güzel laftı .

Başını Talat'a çevirdi. Talat başını sallayıp kolumu tuttu. Diğer koluma ahirete fake atıp gelen Salât geçmişti bile.

Bir an kıpırdayacak gibi oldum. Ama sonra izbandut kelimesinin TDK'ya bu adamlar sayesinde yazıldığına karar verip pıtı pıtı yürüdüm.

Eh işin iyi tarafına bakarsak, bugün morsu çözmüştüm bile. Kolay bi dil olmadı ama uzun zaman uğraşırsınız değil morsu anlamak, şirin babayı mantarıyle bile söyleyebilirsiniz. .

Bölümü biraz kısa ama etkili gençler, çok uzun süre bekletmişim zaten hasret giderelim dedim. Bu bölüme güncelleme çeker güzel bir şeyler hazırlarız bakalım.

#eegececitayfaileakıllılıkedenveuyuyangündüzcütayfa

İÇİNİZDEKİ LEYDİ NASIL BAKALIM ?

MAFYA LEYDİSİTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang