3. bölüm:KAVGA

149 15 24
                                    

Medya; dinlerken eğlendiğim bir şarkı

Yaprak'tan...

Okul çıkışı yudum ile kantinde oturmuş Mısra'nin bize anlattıklarını dinliyorduk. Mısra başta her ne kadar anlatmak istemese de yudum şiddete başvurup olayı çözmüştü. Mısra ve ege'nin merdivenlerde yaşadığı olay tatlı dursa da ege'nin ona attığı bakışlar hiç de hoş değildi. Mısra'yı paraya düşkün,şımarık bir züppe olarak görüyordu bunu sınıfta ona attığı bakışlarda baya belli etmişti.

Yudum oturduğu sandalyede iyice yayılıp "boşver be Sarı. Okulun popüler kızısın ya ondan gıcık olmuştur. Arkadaşı sığırken kendisinden de iyi bir şey bekleyemeyiz zaten." Mısra gülüp arkasına yaslandı. "Haklısın galiba hem niye bu kadar kafama taktıysam boşverin gitsin." Mısra her ne kadar böyle söylese de kafasına takıcağını biliyordum. Yudum bana dönüp "ee yaprak 'Sokak lambası'na gidiyormuyuz bugün." Kafamı sallayıp "evet işler biraz yoğun olduğu için anneme yardım edeceğim. Siz de gelirseniz oturur konuşuruz." Mısra kafa sallayıp onaylayınca yudum'a döndüm. O da mısra gibi omuz silkip "annem biraz iyi ise gelirim." Yudum'un babası yudum daha küçükken hem annesine hem de kendisine fiziksel şiddette bulunduğu için şu an hapishanede. Bir gün yine sarhoş bir şekilde eve gelip yudum'un annesini vurmaya başlamış, kadın da ona karşılık verince eline aldığı döner bıçağıyla yudum'un annesini tam beş farklı yerinden bıçaklamış. Yudum ise o anlarda gücü yetmediği için masa altına saklanarak babsını izlemiş.

Annesi doğruca hastahaneye giderken babası da cezaevine girmiş. O gün bugündür yudum'un annesi Hatice Teyze yatalak... yudum da tekrar böyle bir olay yaşamamak için küçüklüğünden beri kick boks yapıyor.

Kolumun çimdiklenmesiyle daldığım düşüncelerden insafsızca çıkarıldım. Kolumu tutup Mısra'ya döndüm."Ne var ya?? Kolumu göçerttin." Mısra sarı saçlarını savurup "bir saattir sana sesleniyoruz baksaydın ayrıca diyoruz ki yudum izin almış o da geliyor Sokak lambası kafeye." Gözlerimi devirip yudum'a döndüm "tamam o zaman kalkın da gidelim. Hem annemde beni merak etmiştir. Okul çıkışı haber vermedim." Ikiside ayaklanınca önce sınıfa uğradık ve eşyalarımızı topladık. Daha sonra kolejden çıkıp otobüs durağına doğru ilerlemeye başladık.

Durağa gelince bırkaç dakika otobüsün gelmesini bekledik. Otobüsümüz gelince en arka koltuklara oturduk. Genelde çoğu kişi en arkada oturanlara ya kaybedenlerin yeri ya da yalnızların yeri diyor. Ama biz üç kızın kaybedicek bir şeyi kalmadı artık. Ikimiz babamızı kaybetmişken birimiz ailesini kaybetmiş. Aslına bakarsanız Mısra tam olarak ailesini kaybetmiş sayılmaz hatta annesi de babasıda sağ. Sadece Mısra ikisinin de yüzünü görmek istemiyor ki haklı da. Mısra'nin anne ve babası evli olmalarına rağmen farklı ilişkiler içindeler.Küçükken bir defasında Mısra yanlışlıkla annesi ile başka bir adamı uygunsuz bir vaziyette yakalıyor ve o saatten sonra da tüm erkeklerle nefret ediyor ve dokunmamaya da özen gösteriyor.

Telefonumun sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım çantamın içindeki telefonumu çıkarınca iki ayrı mesaj gelmişti.

Annemm ; nerede kaldın annecim, merak ettim??

Ben;Yoldayım birazdan kafeye varırım...

Mesajı anneme gönderdikten sonra ikinci mesaja tıkladım.

Juliet; müsait isen sana anlatıcaklarım var kitap kurdum.

Ben; şuan kafeye gidiyorum gece seni ararım arayamazsam da mesaj atarım gökçecim .

Sokak LambasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin