Onunla yaşadığın kavgadan sonra ondan olabildiğince uzak durmaya başladın. Seni arasa telefonunu açmadın ve karşına çıksa bile yokmuş gibi görmezden geldin.
Kısacası, onu hayatından olabildiğince çıkarmak istiyordun.
Ama bu Kai için tam tersiydi.
Onu orada bıraktığın zaman düşünme fırsatı olmuştu. Rahatlamak için Bonnie'nin yanına gitmiş ve onunla konuşmuştu ama hiçbir şey seni özlemesine engel olmamıştı.
O, seni güldürmeyi ve gülüşünü izlemeyi özlemişti.
Okul çıkışında eve doğru yürürken arkandan ayak sesleri duydun. Adımlarını hızlandırdın fakat arkandaki her kimse sana yetişti.
Kim olduğuna baktığın zaman onun Kai olduğunu gördün.
"Tanrım, Kai!"
"Korkutmak istemedim."
Gözlerini devirdin ve yürümeye devam ettin. "Beni rahat bırak, Kai."
"Bugün çok güzel gözüküyorsun."
Duraksadın ve kollarını göğsünde birleştirdin.
"Sen de bugün şerefsiz gibi gözüküyorsun. Aaa dur, her zaman öyle gözüküyorsun."
Kai bunu söylemenle kafasını eğip güldü. Bir iki saniye onu izledin sonra yürümeye devam ettin. Kai yine sana yetişti ve yanında yürümeye başladı.
"Nereye gidiyoruz?"
"Biz değil Kai, ben."
"Hadi ama Y/N. Özür dilerim."
"Galiba Bonnie seni kapı dışarı etmiş."
"Hayır, sadece seni çok özledim."
Gözlerini devirdin ve ona kısa bir bakış attın. "Oyuna getirilmek istemiyorum, almayayım."
"Y/N, ben ciddiyim."
Duraksadın ve ona döndün, omuzlarını silktin. "Bunu demene bir anda ne sebep oldu? Neden bir anda benden özür dileyesin?"
"Çünkü seni özledim."
"Tanrım, kes şunu! Bana yalan söylüyorsun."
"Söylemiyorum, Y/N."
Ona aldırmadan yürümeye devam ettin ve evinin kapısına gelince dönüp ona baktın. Buraya kadar seni takip etmesi seni şaşırtmıştı.
Belki de Kai gerçekten seni özlemişti ve kendini affettirmeye çalışıyordu ama yalan da söylüyor olabilirdi.
Yine de herkes ikinci bir şansı hak ederdi. "Pekâlâ, eve gidebilirsin artık affettim."
Kai kaşını kaldırıp sana baktı. Dediğine inanmadığı çok açıktı. Tek kaşını kaldırıp sana 'Ciddi misin?' tarzı bir bakış attı.
Bu hareketini görmezden gelip evin kapısını açtın ve içeriye girdin. Kapıyı Kai'nin yüzüne kapatmayı planlıyordun ama son anda Kai kapıyı tuttu.
"Y/N...düzgünce anlatmama izin ver."
Biraz duraksadın ve ona baktın. Sonra oflayarak kapıyı açıp onu içeri aldın. Kai içeri girer girmez konuşmaya başladı.
"Haklıymışsın, Y/N-"
"-Ben her zaman haklıyımdır." Kai'nin yüz ifadesini gördün. "Pardon, kendimi kaptırdım. Devam et sen."
"Seni baloya götürdüm çünkü üzüleceğini biliyordum ve seni üzgün görmek istemedim.
Hayatımı senin için tehlikeye atıyorum çünkü benim için değerlisin.
Ayrıca sadece senin yanında olmak istiyorum.
Biliyorum, çok kötülükler yap-"
"Kai." Onu çoktan affetmiştin, sadece onun sana açıklama yapmasını ve bunları dile getirmesini istiyordun fakat Kai kendini çoktan kaptırmıştı.
"Bana ne yaparsan yap, hepsine hakkın var-"
"Kai."
"Ama beni asla bırakma, seninle birlikte olmak istiyorum-"
"Tanrım... Kai!"
Kai duraksayıp sana baktı.
"Seni affettim bile."
Kai'nin yüzüne bir gülümseme yayıldı ve sana sıkıca sarıldı. "Özür dilerim, Y/N."
"Önemli değil, Kai."
Kai gözlerine baktı ve gülümsedi. Sonra dudağını öptü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Seni asla bırakmayacağım, Y/N."
---- bu arada bu bölümü yazarken (gece) dışarıda deli gibi şimşek çakıyor
TAM BUNU DEDİĞİM ZAMAN ETRAF AYDINLANDI LAN YUH
size yemin ederim tam olarak buna benzer gözüküyor (fotoğraf bana ait değil bu arada);
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
aşığım şimşek sesine ve görüntüsüne🤧
bu yüzden 9472848 tane video çektim ehe
OFOFOFOF YİNE AYDINLANDI ALLAH'IM ÇOK KALİTELİ VAKİT GEÇİRİYORUM ŞU AN
ve sabah olunca hiçbir şey yokmuş gibi güneşin çıkması
