3. Bölüm

88.4K 5.8K 540
                                    

"Hanım sen Nazlıya bi bakıver. Misafirimiz de uyanmış bi kap yemek koy."

Kocasının düz sesini duyan kadın yataktaki adama baktı sonra hemen başındaki yazmanın ucunu yüzüne sardı. Arkasını döndüğü gibi çıktı odadan. Oduncu Veysel kıskanç adamdı. Böyle güzeli almıştı ya kıskançlığı da olsundu bir zahmet.

Yatakdaki adama yaklaştı. Kim olduğu belliydi fakat yine de sormak icap ederdi.

"Geçmiş olsun."

"Sağolasın. Kaç gündür burdayım."

"Getirdiğimiz günle bugün üç oldu."

"Askerler arayıp sormadı mı?"

"Sordular elbet. Lakin ben oduna giderken sordular. Yolda giderken atını, yerde yatan seni bulduk. Getirdim eve iyi ettik. Askerler de uğramadı sonra. Kimseye de haber etmedik.
Gözlerini adamın kılıcına çıkarıp devam etti oduncu Veysel
Kılıcının nişanı askersiz fayda etmez dedik."

Vali Beyhan Bey kafasını salladı.

"Sağolasın oduncu. Sana can borcum var."

"Estağfurullah beyim. Benim hanım anlat yılan ısırığından zehrinden. İki üç gün daha yatman gerekli. Yoksa Allah muhafaza felç edermiş. Sen istirahat et."

Oduncu son lafını söylemiş kalkmıştı adamın yanından. Az bir vakitten sona elinde sofrayla geri geldi. Önce içmesi gereken bitki çayını içti sonra afiyetle yemekleri yedi.

İki gün daha böyle geçti. Vali Beyhan ve Oduncu Veysel muhabbetli iki arkadaş oldu. Veysel medreseli olmasa da okuma yazma bilir fikirleriyle de yarışırdı. Vali bunu görmüş yetiştirdiği kızının karakterini de şimdiden bellemişti. Kendisinin de sekiz yaşlarında bir oğlu vardı. Aklına gelen fikri ölçtü, tarttı iyice oturttu. Sonra söze girdi.

"Kızın maşallah çok güzel Veysel. Kendin gibi yetiştiriyorsun maşallah. Köydeki adamların fikri belli zikri belli. Bu kız büyüyüp serpilecek isteyeni çok olacak. Sekiz yaşlarında bir oğlum var. Sözleyelim bunları. Ne senin gözün arkada kalır ne benimki. Kızım gibi bakarım kızına."

VALİNİN OĞLU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin