~22.bölüm~

3.4K 93 22
                                    

Bölüm 22: Sevgimi unutmak için seyrederim bir tabloyu, bir mermeri,
Ki ne kadar dalsa ruhum yeniden döner geriye:
Okurum düşüne düşüne okuduğun şiirleri,
Senin düşüncen geçerken üzerlerinde bir sıcaklık kalmıştır
diye"

-fazıl hüsnü dağlarca/ hüzün şiiri.

iyi okumalar dostlar💋

üşüdüğümü fark edip homurdandım, daracık bi yerde olmalıydım uykuyla uyanıklık arasında rüyamdan ayıklanmaya çalışıyordum.
üstüme örtülen sıcacık bi örtüyle, mayışıp kendimi tekrar uykuya bırakmak istedim.
huzursuzlukla nerde olduğumu merak edip zoraki gözlerimi açtım.

"uyu güzelim, bozma uykunu"

burağın kalın ama masal gibi gelen sesine odaklandım, olanlar aklıma gelince gözlerimde yavaş yavaş açılmaya başladı.
arabayla bi yere gidiyorduk, bütün sorularımı cevapsız bırakmıştı bende uyuya kalmıştım sanırım.

"nerdeyiz"

yola bakan gözleri kısa bi saniye bana döndüğünde, yüzünde huzurlu bi ifade vardı.

"sana bi süprizim var"

homurdanırken kaşlarımı çattım.

"ne süprizi burak? toprağa bakmam lazım saat kaç, beni eve bırakırmısın?"

sesimi duygusuz tutmaya çalışmıştım, sanırım bunu başardımda.

"sorularına cevap vermek zorundamıyım hanım efendi, ayrıca oğlumuz iyi irem, arda ve diğer kız bakıyor"

Kaçan uykumla doğrulup, üzerimden kayan ceketini alıp dizlerinin üzerine bıraktım.

"buna gerek yok süprize bile gerek yok burak, seni affetmeyeceğim herşeyi duydum"

Sonlara doğru sesim kısılmış ve titremişti, Kaşları çatılsada sakin olmaya çalışarak derin bi nefes aldı.

"en azından denememe izin ver, belki fikrin değişir"

Dudağını büzdüğünde gözlerimi ondan çektim, ne demek istediğini anlayamıyordum.
deniz görüş alanıma girince, limana doğru sürmeye başladı.
düzgün bi yere park edip aşşağı indi, arabanın etrafında dönüp kapımı açtı.
Beni neden buraya getirdiğini anlayamamıştım, bi süre ona odaklandım güzel giyinmişti.
elini uzatınca tutmadan aşşağı indim, suratı bozulsada sırıtmaya devam etti.

"şurdan, ayağın acıyorsa taşıyabilirim?"

gerek yok' dercesine kafamı sallayıp, gösterdiği yere topallayarak ilerlemeye başladım.
kumsalda ilerlerken ayağıma değen deniz suyuyla yaram deli gibi acımaya başladı.

"Hay senin ben, yandım!"

Dikkatlice yere çöktüm ayağıma üflerken boş kalan elimle yelpaze yapıyordum, bi anda kendimi burağın kucağında buldum.

"gel bakıyım buraya dengesiz"

Son söylediği kelimeyle tıslarken, kucağından düşcekmiş gibi oldum hızla omzuna tutundum.

"bırakırmısın beni bişeyim yok!"

Aynı şekilde gözlerini devirdi, ama gülümsemeye devam ediyordu.
Bu hareketleri şu an o kadar sinirimi bozuyorduki, dayanamayıp ağzına bi tane vurdum kaşlarını alayla havaya kaldırdı

"Acısını çıkarırım ama"

Bakışları dudaklarıma indiğinde, alt dudağını yaladı bu kezde alnına vurunca ses yankı yapmıştı, beklemediğim için dayanamayıp kıkırdadım.

BENİ BIRAKMA (+18) Where stories live. Discover now