6. Bölüm

13.8K 469 68
                                    

ÜVEY KARDEŞİM

6. Bölüm

Bölümler düzenlenme aşamasında. Okumamanız tavsiye edilir.

Multimedya da Ayaz var.♥️

***

Mert odanın kapısını açıp içeri girdi. "Sana birşey söylemeye geldim."

Kaşlarımı çattım. "Yine o saçmalıkları söyleyeceksen dinlemek istemiyorum."

"Ben sadece Selin'i sevmediğimi..." huzursuzca kıpırdandı. "Söylemek istedim."

Bir anda aklımda bir sürü soru belirdi. Sevmiyorsan niye berabersin? Ya da bu beni ilgilendirmeyen konuyu niye bana söylüyorsun?

"Ee?" Dedim umursamazca.

"Söylüyorum çünkü..." dediğinde her yer simsiyah oldu ve bir anda uyandım.

Ah, rüyamıydı... Yoksa kâbus mu demeliyim? İçinde Mert'in olduğu rüyalara kâbus derim... Hayatımdaki en saçma korkunç olmayan kabustu.

Saat kaç olmuştu bilmiyorum ama pencereden dışarısı karanlıktı ve üstümde pike vardı. Annemler gelmiş olmalıydı. Bakmak için odanın kapısını açıp dışarı çıktım. Gelseydi beni uyandırırdı diye düşündüm.

Odama geri dönerken cebimden telefonumu çıkarıp saate baktım. Saat 02.10'u gösteriyordu.

Tam odamın kapısını açacakken çaprazımda ki Mert'in odasına baktım. Evin cıvıl cıvıl renklerine karşın kapısını siyah seçmişti.

Bir an odasına girmek istedim. Ve kendimi durdurmadan kapısının önüne gittim. Elimi kulba koydum ama açıp açmamak arasında kaldım. Alt tarafı ne olabilir ki diye düşününce, eğer uyanıksa içeri girmem için geçerli bir sebep sunmamı bekleyecekti.

Çok düşünmeyip kapıyı araladım. O küçük aralıktan içeri doğru baktığımda Mert'in yatakta olduğu gördüm. Sanki iyi görünmüyordu?

Ve diğer bir olay ise gece lambası açıktı. Karanlıktan mı korkuyordu?

Yanına yavaşça gidip suratına baktım. Çok terlemişti ve mırıldanıyordu. 'anne' diyordu sanki.

Kalbimin bir anda acıdığını hissettim. Bana ne kadar kötü davransa da ona karşı insanlığımı kaybetmemiştim. Her ne kadar içimde ona yardım etmek isteyen biri olsada geri geri gitmeye başladım.

Ama mırıltıları yükselip gerçek bir sese dönüştü. "Anne!" Bir anda kaşları çatıldı. "Sizi öldüreceğim!"

Kimi öldüreceksin? Annesine demediği ortadaydı. 'Siz' diyordu. Annesi öldürülmüş müydü? Onları boş verip, egomu da bir kenara bırakıp hemen yanına geri gittim.

Kafasını sağa sola çevirip duruyordu. İki kolundan tuttum ve hareket etmesini engelledim. "Mert..." Sesim varla yok arasında çıkmıştı. Mırıldanmaya devam ediyordu.

"Mert!" Diye bağırınca aniden yataktan fırladı. Kenara çekilip onu incelemeye aldım. Elini başına koyarak öne doğru eğildi. "Yeter artık ya... Yeter!" Diye bağırdı. Korkarak bir kaç adım geriledim.

Elini başından çekti ve sola doğru baktığı anda beni gördü. Sanırım beni yeni fark etmişti.

"Sen... Sen mi beni uyandırdın?" Öyle boş bakıyordu ki; ne kızgın, ne mutsuz... Cevap vermezsem umursamadan önüne dönecek gibiydi.

"E... evet." Kekeleme Pınar! "Kabus gördüğünü fark ettim, gelip uyandırdım."

'Tamam' der anlamında başını salladı ve önüne döndü.

ÜVEY KARDEŞİMDonde viven las historias. Descúbrelo ahora