Hinata eve geri döndüğünde saat ikiye geliyordu. Mutfaktan gelen kokuları aldığında karnı tekrar guruldadı. Zaten kahvaltı da yapmamıştı.
"Ne hazırladın Tsukishima?"
"Noodle."
Daha ilk günden her gün noodle yiyeceğini anlamıştı. Ama buna da razıydı. Noodle yurt yemeklerine bin basardı Hinata'ya göre.
"Harika!"
"Bakalım bir ay sonra da 'harika' diyecek misin."
"Ölene kadar noodle yiyebilirim." deyip masaya oturdu ve hızla yemeye başladı.
"Yaa tabii." Tsukishima kendi tabağını aldı ve oturdu. Kokuyu alan diğerleri de mutfağa doluşmaya başlamıştı. Kageyama sesini çıkarmadan tabağını aldı ve odasına gitti. Bu sıralar bir şeyler oluyordu bu çocuğa. Hinata hariç herkes farkındaydı.
"Yine mi tavuklu noodle?"
"Evet, beğenmiyorsan kendin yapabilirsin Oikawa."
"Peki o zaman. Bugün eve gelirken soya sosu alın. Akşama şov yapacağım."
"Çok merak ettim ne yapacaksın?"
"Sürpriz."
İwaizumi ve Yamaguchi de geldiğinde grup tamamlanmıştı. "Çok bir şey beklemiyorum senden." dedi İwaizumi.
"Görürsün yarın mideniz bayram edecek."
"Öyle diyorsan." deyip o da masaya oturdu.
"Kedi kulakları ne oldu? Kıyafetleri aldınız mı?" dedi Oikawa.
"Aldık. Bence o siyahlı tanga Hinata'ya yakışır."
"Ne tangası?"
"Canım biz sektöre girdik. İyi para var."
"N-ne?" dedi ve elinden düşen çubuklara baktı.
"İlanın altında yazıyordu ya, porno starı olsun diye."
"Ben g-görmemiştim."
"Ne demek görmemiştim? Kocaman yazıyordu."
"Hayatımda hiç seks yapmadım."
Tsukishima alttan kıs kıs gülüyordu ama Hinata fark etmedi bile. Götünü nasıl kurtaracağını düşünüyordu çünkü.
"Önemli değil acemi olan da tutuyor."
"Şaka mı?"
"Hinata şaka yapıyormuş gibi bir halim mi var?"
"Ben p-porno falan çekemem."
"Nasıl çekemezsin? Herkesin hayalidir porno yıldızı olmak."
"Benim farklı hayallerim var. Porno yıldızı olmak istemiyorum." dokunsanız ağlayacakmış gibi duruyordu.
"Oikawa yeter bence. Hinata sadece şaka yapıyor merak etme porno falan çekmiyoruz."
"İwa-chaan tam da eğlenceli olmaya başlamıştı." diye mızmızlandı.
"Komik mi?"
"Evet."
"Palyaçolar sizi. Neredeyim ben sirkte mi?"
"Yamaguchi'ye yaptığımızda çığlık atıp kaçmıştı."
"Gerçekten beni sikecek gibi duruyordunuz çünkü. Neyse dersim başlayacak 3'te, gidiyorum ben." Yamaguchi ayağa kalkıp boş tabağını aldı ve bulaşık makinesine koydu.
"Erken değil mi?"
"Arkadaşımla buluşup gideceğiz." dedi çantasını alırken.
"Arkadaşın mı?" Tsukishima şaşkınlıkla Yamaguchi'ye döndü.
"Evet, adı Kenma. Geçen hafta tanıştık."
"Ah, öyle mi?" dedi ve yemeğine geri döndü. Kıskandığı için kendine kızdı. Tek arkadaşı olacak hali yoktu değil mi? Herkes en yakın arkadaşını başkasıyla görünce kıskanır diyerek içindeki sesi geçiştirdi.
"Bokuto ile arkadaşlığınız nasıl gidiyor?" diye sanki öylesine soruyormuş gibi sordu Yamaguchi. Fazla ilgili gözükmek istemiyordu.
"Engellemiş beni." diye mırıldandı sessizce. Oikawa da kahkahayı patlattı.
"HAHAHAH EZİK!"
"Shut the fuck up and die."
Hinata ağzı dolu olduğu için konuşamıyordu ama Kuroo'nun Tsukishima'yı engellediğini duyunca yemek soluk borusuna kaçtı. Gözleri sulanmış bir şekilde hem öksürürken hem de gülüyordu. İwaizumi sırtına sertçe vurunca daha çok öksürmeye başladı çünkü gerçekten sert bir vuruştu.
"Ahh sırtım! Niye vurdun ki?" dedi ağlamaklı bir sesle.
"Öksürüğün geçsin diye."
"Ama geçmedi gördüğün gibi!" kalkıp ellerini yıkadı ve odasına geçti. Kageyama oturmuş yere bakıyordu. Dalmış gibi gözüküyordu. Hinata yanına geldi ama onu farketmedi. Elini gözünün önünde sallayınca irkildi.
"Ne var?"
"Bir sorun mu var?"
"Boşver önemli değil çok."
"Anlatabilirsin bana."
"Niye sana anlatayım ki? Daha dün tanıştık."
Hinata bir şey demedi ve kitabını alıp boş çalışma masasına oturdu. Finaller yaklaşmıştı ve bu aptal ergen Kageyama ile uğraşamazdı. Anlatmak istemiyorsa anlatmasın.
"Ya tamam anlatıyorum trip atma." dedi ve yanıt vermesini bekledi. "Cevap versene."
"Anlat anlatıyorsan."
"Ayrıldık."
"Niye ayrıldınız?"
"Yürümüyormuş."
"Kötüymüş. Seviyor muydun?"
"Evet. O sevmiyormuş işte. Neyse sen dersini çalış ben duşta ağlayacağım." Kageyama ayağa kalkıp odadan çıktı. Hinata da önündeki kitaba bir süre baktı. Birkaç kere okuyor bir saat sonra hepsi aklından siliniyordu. Ezberi gerçekten iyi değildi.
"Sikerim edebiyatı." dedi ve arkadaşı Suga'nın yazdığı mesaja cevap verdi. Onlar konuşurken Kageyama belinde havluyla odaya girdi. O giyecek bir şeyler ararken Hinata ise panik olmuştu ve ne yapacağını bilememişti.
Hinata: kAgeYAMA CIPLAK??!!!
Suga: ne
Hinata: INANAMIYORUM
Hinata: bEL GAMZESİ VAR
Suga: kageyama kim
Hinata: EV ARKADASIM
Hinata: KESKE O HAVLU DUSSE
Hinata: ne
Hinata: NE DEDIM BEN AZ ONCE😃
Suga: keşke o havlu düşse dedin
Hinata: NOLUYOR LAN BANA
Hinata: HINATA AMINA KOYARIM KENDINE GEL IKI GUN OLDU OROSPU COCUUG
Suga: kendine niye sövüyorsun şuan
Hinata: YOK BIR SEY BEN GIDIYORUM
Suga: okulda görüşürüz
