Oikawa: iwa-chaaann

Oikawa: neredesin

İwaizumi: eve geliyorum

Oikawa: gelirken kahve alsana bitmiş

İwaizumi: iyice evli çiftlere döndük

Oikawa: ne güzel işte

İwaizumi: ne yapıyorsun

Oikawa: dakip gerbiş izliyorum

Oikawa: dalip gerviş

Oikawa: neydi ya

İwaizumi: galip derviş mi

Oikawa: he evet o

İwaizumi: izlediğinden emin misin

Oikawa: izlemiyordum düşünüyordum

İwaizumi: ne düşünüyordun

Oikawa: senii~
(Görüldü)

Oikawa: şaka

İwaizumi: komikmiş baya

Oikawa: evt

İwaizumi: neyse iniyorum şimdi otobüsten görüşürüz

Oikawa: bb

--

Eve giren İwaizumi etrafta Oikawa'yı aradı. Elindeki kahve paketiyle evde dolaşıp Oikawa'nın adını sesleniyordu. Cevap gelmeyince belki biliyorlardır diye Tsukishima ve Yamaguchi'nin odasına daldı. Yatakta öpüşen ikili hızla birbirlerinden ayrıldı. İwaizumi'nin ağzı açık kalmıştı. Elindeki kahve paketinin yere düştüğünü farketmedi bile.

"Ne yapıyordunuz az önce?"

"Ne yapıyorduk?"

"Siktin mi lan çocuğu?"

"Ne saçmalıyorsun amk?"

"Yamaguchi bu mu yani?"

"Ne bu mu?"

"Bu gerizekalıyla mı sevişecektin?" dediğinde Yamaguchi kafasını eğip telefonunu çıkardı.

dolaptaki dondurmayı kim yedi

Yamaguchi: buradan konuşsak

İwaizumi: niye

Yamaguchi: utandım

İwaizumi: peki

İwaizumi: eee ne yapıyordunuz

Tsukishima: öpüşüyorduk galiba

Kageyama: noluyor lan

İwaizumi: niye öpüşüyordunuz

Tsukishima: ne bileyim bir anlık öyle şey oldu

İwaizumi: birbirinizden mi hoşlanıyorsunuz

until the day i dieTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon