24. Bölüm

197 13 4
                                    

"Öldü"
Dracodan
"Ö-öldü mü?" Dedim sesimin titremesine şaşırmıştım. Harry mi ölmüştü? Hani şu Voldemort'un attığı ölümcül lanetten kurtulan, birkaç kere onunla karşı karşıya gelip düello yapan çocuk. Bu kadar kolay olamaz değil mi?

"Draco Dumbledore'a gidelim" Ron'a onaylar bir biçimde kafa sallayıp kapıya yöneldim. Kızlar da arkamızdan geliyordu

"Siz gelmiyorsunuz" dedim. Sesim beklediğimden daha kararlı çıkmıştı. Kızlar da sesimdeki kararlılıktan dolayı üstelemediler hala "öldü,öldü" diye sayıklayan Hermione'nin yanına gittiler.
Hemen çıkıp Dumbledore'un yanına gittik. Bir yandan da ölmemiş olması için Merlin'e dua ediyordum. Dumbledore'a durumu anlatınca hemen hastane kanadına gitmemiz gerektiğini söyledi. Gerçekten öldü mü test edecekmişiz. Hastane kanadına gidince hepimizin asalarımızın uçlarını birleştirdi bir anda mavi bir ışık çıktı. Biraz parladıktan sonra Harry'nin patronusu göründü. Etrafımızda dönüp Hermione'nin üstüne toz tarzı bir şey döktü onun dökülmesi ile birlikte Hermione uyandı.

Sonra konuşmaya başladı
"Eğer siz bunu dinliyorsanız öldüm demektir. Hortkulukların çoğunu yok ettim sadece bir tane kaldı onu da sizin yok etmenizi istiyorum. Eğer onu yok ederseniz Voldemort ölür. Dumbledore size yardım edecektir işte hortkuluk. Sakın elinizle dokunmayın!"

Aşağı bir tane diadem düştü. Ve Harry'nin patronusu yok oldu. Alenis şok olmuştu, gözlerini kırpmıyordu.
"O ö-öldü mü?"
"Öldü" dedim. Kendi sesimi bile zor duymuştum Alenis bir anda bayıldı. Hermione de hıçkırarak ağlıyordu Pansy bir yandan Ron'u bir yandan Herm'i sakinleştirmeye çalışıyordu. Dumbledore beni yanına çağırdı.

"Draco farkındayım bu yaşadığımız çok ağır ama Harry'nin verdiği görevi yerine getirmemiz gerekiyor. Bu görevi yapmak için basilisk dili lazım. Akşam yemeğinden sonra arkadaşlarınla birlikte benim odama gelin."

"Peki Profesör"

*
Akşam yemeğinden sonra hep birlikte Dumbledore'un yanına gittiler. Herm'in ve Alenis'in ağlamaktan gözleri kızarmıştı. Ron, Pansy ve Draco de ne kadar sakin kalmaya çalışsa da yıkılmıştı. O boşuna ölmemişti o yüzden istediğini yapacaklardı sonunda ölüm olsa bile. Dumbledore yemekte herkese Harry'nin öldüğünü yakında savaş başlayacağını isteyenlerin savaşabileceğini savaşmak istemeyenlerin gidebileceğini söyledi. Küçük sınıflar ve birkaç Slytherin (Slytherin'i seviyorum yanlış anlamayın. Bir kısım Slytherinler aileleri dolayısıyla ölüm yiyen olduğu için böyle dedim)dışında herkes kaldı. Dumbledore hortkuluğu nasıl yok etmeleri gerektiğini anlattı. Pansy ve Ron hortkuluğu yok etmeye gittiler. Hortkuluğun yok olması ile Voldemort ve ölüm yiyenler okula geldi. Voldemort'un sesi duyuldu
"Harry Potter öldü. Artık bana itaat edin ya da ölün"
Ve şatoda birinin çığlığı duyuldu. Bu Alenis'in çığlığıydı Draco çok sinirlenmişti. 4'ü birlikte koşarak çığlığın geldiği yere gittiler Alenis yerde, kanlar içinde yatıyordu ona asasını doğrultan kişi tekrar bağırdı
"Crucio" Alenis artık bağırmıyordu sadece ağlıyordu Draco asasını oradaki kişiye doğrultu
"Sectumsempra"

Sonsuza kadar (Harmione)Where stories live. Discover now