45.BÖLÜM

59.3K 2.2K 1.4K
                                    

İyi okumalar canlarım...

Ateş Dumana kendini siper etmiş son anda Yiğitin onu vurmasını engellemişti ama kendisini koruyamamıştı. Omzunun kanat kısmında keskin bir ağrı hissetti ve o bunu önemsemek yerine eskiye dönmüş Dumana endişeyle bakıyordu. Dumana sarılırken Duman onun yarasını görmemiş ama iyi olduğunu sanıp abisine sıkıca sarılmıştı. Yiğit Dağaslan Ateşin omzunun üstünde ki yaraya bakmadan kardeşine yöneldi, ölmüştü kardeşi ve hayatta ki tek insanda böylelikle gitmişti.

Ya da o öyle sanıyordu.

Ateş Furkanı vurmuştu ama öldürücü bir etkiye sahip değildi. Kardeş acısını iliklerine kadar bilen biriydi, Dumanı ölü sandığı zamanları asla unutamazdı. O yüzden Dumana sarılmış bu sefer onu kurtardığı için mutluydu. Furkan gözleri yarı açıkken abisine baktı, Ateş işkencenin alasını yaparken ona bütün gerçekleri ve yaptığı hatayı tüm gerçekliğiyle önüne sürmüştü, Ateşe buluşamayacağını bildiği için hikâyede ki en masumu seçmişti. Bunun için kendisini asla affetmeyecekti ve Ateşin onu öldürmesini istemişti.

Yiğit kardeşinin yaşadığını anladığında gözlerinde acı ama sevinç dolu bir yaş yere düşmüştü. Yalnız değildi, Ateşin onu bağışladığını anlamıştı.

"Sizi bir daha Türkiyede ya da çevremde görmeyeceğim."

Ateş Dumandan ayrılmış onlara sertçe bakıyordu. Içinde ki şeytan Dumana zarar vermek istediği için ikisinide öldürmesini söylüyordu ama gitmeseler biraz daha şeytana uyacaktı. Yiğit Furkana destek olarak depodan çıktı, ne düşüneceğini bilmiyordu. Minnet mi ya da intikam duygusu mu hissetmeli miydi bilmiyordu. Tek bildiği bir an önce buradan çıkıp kardeşini tamamen kurtarmalıydı.

Arkasını Dumana dönen Ateş yarasını unutmuş onun görmesine mani olamadı. Duman gözlerini giden kişilerden çekip abisinin sırtına bakışlarını çevirdiği zaman olanlar olmuştu. Duman abisinin yaralandığını anlamış gözlerini kocaman açmıştı ve bundan dolayı abisinin yanına hızlıca gitmişti.

"Abi sen yaralanmışsın!"

Ateş acısını az çok hissediyordu ama Duman söylediği zaman arkasını ona dönmüş kardeşinin endişeli yüzüne bakmıştı. Yüzünde yer edinen sert ifadeyle Dumana baktı, az önceki endişesi gitmiş sinirli bir Ateş gelmişti.

"Sen nasıl dikkat etmezsin!? Sana o kadar söyledim kendine dikkat et, bir şey olursa herkesten önce seni ben öldürürüm demedim mi Lan!"

Ateş her zaman Dumanın üşengeç tavrına karşıydı ve bugünde az kalsın canından olmasına neden oluyordu. Duman aldığı sert darbeyle yeri boylamıştı. Ateş gücünden hiçbir şey kaybetmemiş kan kaybını hissetmiyordu bile. Duman yüzüne yediği yumruğu yok sayıp hemen yerden kalktı, alışkındı sonuçta. Ayrıca yumruğun geleceğini biliyordu ama yaralıyken atabilme ihtimalini düşünmemişti. Ateşin gücüne yine hayran kaldı.

"Tamam abi özür dilerim, bir daha öyle bir şey yapacağımı tabii kide biliyorsun. Miraç lan eliniz armut mu topluyor?! Çabuk Ceylana haber verin."

Ateşin gözleri karardı ve dizlerinin üzerine çöktü. Duman anında yanına gittiğinde Ateş derin nefes alıp veriyor acıyı hissetmemeye çalışıyordu. Derin bir nefesin daha ardından gözleri kapandı. Kendisini fazlasıyla yormuş kanın daha çok olmasına neden olmuştu.

Ceylan endişesini saklayamıyor çabuk hareket ediyordu. Ateşin vurulduğuna çok şahit olmuştu ve çoğu onun eliyle iyilemişti ama ilk defa Ateşin kendisinden bu kadar geçmesi onu korkutmuştu. Ateş bu yaradan daha kötülerini yaşamıştı ama onlarda bile bayıldığını hatırlamıyordu. Korkusu ise öğrendiği bilgiydi, Arya evdeydi ve Ateş onun yanında olmalıydı, en azından Duman öyle söylemişti. Fakat bunun olması biraz zor gibiydi, Ateşin ölme ihtimalini yok sayıyorlar nasıl daha erken uyandırabilirler derdine girmişlerdi.

ESİRWhere stories live. Discover now