20. BÖLÜM

1.4K 78 154
                                    

S. Yıllarca bu dört duvar arasında olan her şey burada kaldı artık kalmayacak.

( Miran daha fazla ayakta duramaz dizlerinin üstüne yere çöker. Reyyanda korkuyla Miranla beraber yere çöker. Miran bir elini kalbine koyar. Nefes alamıyordu adeta bu zamana kadar aldığı tüm soluklar bir günah gibi boğazına yapışıyordu ve her saniye onu biraz daha boğuyordu. Bu zamana kadar fotoğrafına bile bakarken şefkat gösteren Miranın canının yarısına ne yapmışlardı böyle? Mezarına bile özen gösteren altında yattığı toprağına bile kıyamayan annesine kimler kıymıştı?)

R. Miran Miran yalvarırım sakin ol. Miran cevap ver bana iyi misin?

( Reyyan ağlarken Fırat ve Gönülde Miranın yanına diz çökmüştü. Ama hepsinin sayısız seslenişleri cevapsız kalmıştı. Miran kafasını kaldırmış sadece Azizenin gözlerinin içine bakıyordu. Azize ise bir an önce bu olaydan nasıl sıyrılırım diye düşünüyordu. Bağırarak Sultanın üstüne yürümeye başladı.)

A. Yine nasıl yalanlar uyduruyorsunda Miranın aklına giriyorsun.

S. Ben yalan söylemiyorum burada yalan söyleyen bir kişi varda o da sensin.

A. Ben yalan söylem-

( Azizenin cümlesini kesen Miranın hızla ayağa kalkıp üstüne yürümesi olmuştu. Reyyan ise Miranı tutmaya çalışıyordu ama nafile Miran çoktan Azizenin boğazına yapışmıştı. Konuşurken her kelimesinde duraksıyordu.)

M. Sen benim anneme ne yaptın? Onunda böyle boğulmasını izledin mi? O da senin gibi mi bakıyordu? Böyle korkuyor muydu? Yalvarır gibi miydi gözleri? Ha söyle bana.

R. M-Miran bırak ne olur öldüreceksin.

M. Ölsün o benim annemi öldürdü benim çocukluğumu,umutlarımı, hayallerimi öldürdü. Bırak o da ölsün.

R. Hayır Miran ölmek kolay bırak onu öldürerek kendini de yakma. Bizi arkanda bırakma.

( İşte Reyyanın bu son sözü Miranın Azizeyi bırakmasını sağlamıştı  Azize nefes nefese kalmış bir şekilde konuşmaya çalışıyordu.)

A. Sana ananı babanı öldürenlerin Şadoğulları olduğunu göstereceğim o zaman ayaklarıma kapanacaksın  ama ben seni affetmeyeceğim.

( Miran tekrar Azizenin üstüne yürümeye kalktı ama Reyyan onun kolunu daha çok çekti.)

R. Miran gel dinleme onu hadi sevgilim. Gidelim buradan.

( Miran Reyyanın iyice korkmaya başladığını anlayınca daha fazla zorluk çıkarmadan konaktan çıktı ve ikiside hızla arabaya bindiler. Miran hala tek kelime etmiyor bu da Reyyanın göz yaşlarının artmasına sebep oluyordu. Miran ne yaptığını,nereye gittiğini bilmeden öylece arabayı sürüyordu kulağında ise hep aynı sözler. Odasında kanlar içinde bulduğumuz zamanlar... Acıdan bayıldığı günler... Döverken kolunu parmaklarını kırdıkları... Hepsi kafasının içinde yankılanıyor ve her saniye onu biraz daha öldürüyordu. Kendini mezarlığın önünde buldu bir anda. Şimdi biraz daha kendine gelmiş gibiydi ve yanında korkudan titreyen karısını sakinleştirmesi gerektiğinin farkındaydı. Elleriyle Reyyanın yüzünü avuçları arasına aldı.)

M. Reyyanım ağlama korkmada iyiyim ben sadece biraz annemle konuşmaya ihtiyacım var. Sen arabada otur ben hemen gelicem güzelim.

( Reyyan Miranın içindekileri dökmesi için onun bu isteğini kabul etti.)

R. Tamam Miranım.

( Miran zor da olsa hafif gülümseyerek karısının burnunun ucuna minik bir öpücük kondurdu Reyyanda Miranı çenesinden öptükten sonra Miran arabadan indi ve mezarlığın içine girdi. Annesinin mezarının başına geldiğinde hiç bir şey söylemeden yere çöktü kafasını mezarın üstünde ki çimlere dayadı ve aklına gelen geçmişe daldı.)

HERCAİTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang