Multimedya DENİZ
Denizle birkaç birşey aldıktan sonra annem bizi alışveriş merkezinde bırakıp eve döndü.
Şuan ne mi yapıyorduk? Deniz tutturmuş sinemaya gidelim diye kıramadım bir macera filmine bilet alıp salona girdik.
Yaklaşık 15 dakika sonra film başlamıştı. Yanımın dolduğunu hissettim ama pek umursamadan film izlemeye devam ettim.
********************
Işıklar açılınca kalkmak için toparlandım film sürükleyiciydi ve denizle izlemek her zaman keyifli olmuştur.
Salon yavaş yavaş boşalırken sol tarafıma döndüm önümde kafede gördüğüm sinirli çocuk duruyordu
-"Ben özürdilerim". Dedim
-"Sorun değil alp ben" deyip elini uzattı.
Gülümseyip elini hafif sıktım ve "Ada" dedim.
Elimi elinden alıp arkamı döndüm o sırada "Ada" diye seslendi
-Efendim?
"Sanırım buradan gidiyordun"
-Unutmuş olmalıyım deyip yanından hızla geçtim.
Deniz bana imalı bir şekilde sırıtırken ifadesiz bir suratla ona baktım oda elini ağzına götürüp hayali fermuarını çekti bu haline gülerken bir taksi çevirdik. Denizlerin evinin önünde indik evlerimizin arasında bir kaç sokak vardı. Hiçbir şey demeden birbirimize sıkıca sarıldık. Biliyordum ki birbirimizden ayrı kalamayacağız.
Onu öpüp "kendine iyi bak meleğim" dedim "sende herşeyim" dedi arkamı dönüp yürümeye başladım işte yine tek arkadaşımdan ayrı kalıp gidiyordum..
Eve varınca bir şeyler atıştırıp valizimi hazırladım ve birşey düşünmeden yatmaya çalıştım.
************************
Bir buçuk saattir yoldaydık ve ben şimdiden orada ne kadar yalnız kalacağımı düşünüyordum. Bu yazlığı geçen sene almıştık ve yoğun ısrarla rağmen gitmemiştim haliyle orası hakkinda pek bir fikrim yok. Eminim ki yine "Forever alone girl" olacaktım.
Kulaklığımı takıp kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.
Dürtüklenmemle gözlerimi araladım. Annem karşıma geçmiş dudaklarını oynatarak harika mimiklerini kullanıyordu.
Kulaklıklarımı çıkardım ve anneme bakmaya devam ettim suratı düşmüş bir şekilde
-"Aşk olsun ada iki saattir kime konuşuyorum. Hadi kalk geldik"
Abartılı bir şekilde göz devirip arabadan indim hava kararmıştı ve hafif yağmur çiseliyordu.
Valizleri yukarı çatı katına çıkardım benim için döşenmiş odaya şöyle bir baktım tek kişilik bir yatak güzel nevresim takımlarıyla örtünmüştü. Köşede bir kitaplık altında kare bir çalışma masası biraz yanında renkli puf minderler vardı yatağın karşısında bir dolap ve odada alakasızca duran bir L koltuk annem işte deyip valizimin üstünden bir hırka çıkarıp şapkasını taktım aşağıya inip ben biraz yürüycem dedim annemler onaylamasada onlara kulak asmayıp kapıyı arkamdan çektim.
Ev 3katlı ve fazla gösterişliydi kocaman bir bahçenin içindeydi etrafı incelemeye gerek duymadan bahçeden çıkıp ileride görünen iskeleye doğru yürüdüm.
Vardığımda oturup dizlerimi karnıma kadar çektim ve denize düşen küçük yağmur damlalarını izledim çok huzur vericiydi.
Birden omzumda bir el hissedince küçük bir çığlık atıp arkama döndüm bu sinemadaki çocuk ismi neydi alp di sanırım.
-Ne işin var burada diye tedirginlikle sordum. Omuz silkip yanıma oturdu
-"Burada bir yazlığımız var camda etrafa bakınırken seni gördüm yan taraftaki eve girince bi mereba demek istedim burada olduğunu görünce geldim. Korkutmak istememiştim."
-"Önemli değil" dedim ve tebessüm ettim.
-"Sanırım bu yaz sıkılmayacağım ha?" Deyip sevecenlikle güldü
Bende gülüp "sanırım" dedim.
Birazdaha oturup eve doğru yürümeye başladık
-"Yarın sabah bir keşfe çıkalım diyorum ne dersin?"
-"Olur" dedim ve evin bahçesine girdim yan eve giren Alp'e iyi geceler deyip eve girdim.
Odama çıkıp yatağıma girdim biraz kitap okuyup uykuya daldım.
