birinci bölüm

127 22 42
                                    


Kore'de ki sınav sisteminin nasıl olduğunu bilmediğim için Türkiye'de ki sınav sisteminden yola çıkarak anlatacağım.

Ha birde bazen 'unnie' yerine 'abla' , 'hyung' yerine 'abi' kelimelerini de kullanabilirim. Haberiniz olsun 🙂

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💜

*

Elimdeki su şişesinin kapağını açarak boğazımdaki yumruyu gönderebilmek için bir yudum su aldım.

Birinci oturumdan yeni çıkmıştım ve şimdi de sınava girmeden önce tanıştığım kız Youngsoo'yu, ablamla birlikte bahçede bekliyordum.

Onunla sınava girmeden önce tanışmış ve konuşurken aynı salonda sınava gireceğimizi öğrenmiştim.

Kendisi ailevi sebeplerden dolayı sınava tek gelmişti ve ilk sınavı olduğu için çok fazla heyecanlı ve her an ağlayacakmış gibiydi.

Ailesi sınav gününden bir önceki akşam trafik kazası geçirmiş ve bu sebeple yanında kimse gelememişti.

Kazayı duyunca ilkten,ailesi can çekişirken  asla odaklanamayacağını düşündüğü için sınava girmekten vazgeçtiğini ama abisinin onunla konuştuğunu ve içini rahatlattığını söyledi.

Bense onun haline üzülmüş ve sınavda tehlikeli olsa da elimden geldiğince önümde oturan ona sürekli bakarak göz kulak olmaya çalışmıştım.

Aslında sınav saati dolmadan salondan çıkmayacak ve onu bekleyecektim ama gözlerimin kararmasıyla hemen elimdekileri teslim etmiş ve adımlarıma dikkat ederek salondan seri bi şekilde çıkmıştım.

"Abla saat kaç?"

Arkamı dönüp ablam Jennie'ye baktım. Telefonunun ekranını açıp saati bana gösterdi.

Sınavın bitmesine 10 dakika vardı. Bir an önce zamanın geçmesini ve onun iyi olmasını dileyerek kalktığım banka tekrar oturdum.

O sırada okulun önüne yaklaşan siyah Mercedes ile çoğu kişinin bakışı oraya döndü.

Şuan da kesinlikle arabayla ilgilenecek halim yoktu. Tek isteğim Youngsoo'nun sınavını sorunsuz bir şekilde bitirip çıkmasıydı.

Çok ısınmıştım ona sanki yıllardır arkadaşımmış gibi göz kulak olmaya çalışmıştım. Umarım bunu ona da hissettirmiş,bir nebze olsa bile içini rahatlatabilmişimdir.

Vaktin geçtiğini anlamamış öğrencilerin sesi ile kendime gelmiştim.

Hemen yerimden kalkıp kapıya doğru ilerledim. Boyum kısa olduğu için ikide bir ayaklarımı kaldırıp gelenleri görmeye çalışıyordum.

Sonunda başını tutarak ve sarsak adımlarla çıkan Youngsoo'yu görünce hızlıca kapıdan içeri girip yanına koştum ve koluna girdim.

"İyi misin?"

Koluma tutunarak başını salladı ve benimle birlikte ablamın yanına yürümeye başladı.

her brother ➳ yerim + changkyunOù les histoires vivent. Découvrez maintenant