the sound of my heart : taekook

35

bu bölümü yazarken gerçekten çok zorlandıktık duygusal anlamda.

siz de oy ve yorum yaparak bizi mutlu edebilirsiniz belki👉🏻👈🏻

iyi okumalar♡

-

15 Ekim

sana son yazdığım notun üzerinden 5 gün, yoğun bakıma alınmanın üzerinden ise 6 gün geçti. birkaç kez uyansan da tekrar atak geçirdin. doktorun durumunun gittikçe kötüleştiğini söyledi. dayanmaya çalışıyorsun değil mi, çünkü seni beklemek gittikçe zorlaşmaya ve dayanılmaz bir hale gelmeye başladı. ne zaman yanıma geleceksin ve bana sarılacaksın eskisi gibi?

22 Ekim

kötü hissediyorum, çok kötü. sensizlik şimdi daha da zor. seni o halde görmeye dayanamıyorum ki, jeongguk diren olur mu. bizim için, daha yapacak bir sürü şeyimiz vardı bebeğim. durumun iyiye giderken benim yüzümden oldu değil mi? özür dilerim çok üzgünüm yemin ederim ne yapsam bilmiyorum. sen her şeyimsin minik, napacağım ben hm?

26 Ekim

bugün bir süreliğine odana gelmeme izin verdiler. gülümsüyorsun, neden gülümsüyorsun ki mutlu musun minik bebeğim? o kadar masumdun ki. beni bırakmayacağını biliyorum söz verdin değil mi? saçlarını okşadım sonra yanağindan öptüm ama yanakların kızarmadı bu garip, alışamadım. seni özlüyorum.

5 Kasım

durumunun gittikçe kötüleştiğinin haberini öğrendiğimde sana çok kızdım miniğim. bana verdiğin sözlere ne oldu? bazen çok unutkan olduğunu unutabiliyorum değil mi? sen hastaneden çıkınca yapacaklarımızı bir liste haline getirdim, okumak ister misin küçüğüm?

birincisi, seninle evlenmek. aslında bunu gerçekleştirmemize çok az kalmıştı ama sorun değil. ben seni hep beklerim biliyorsun minik nişanlım. belki de dizilerdeki istediğin gibi pembe minik bir eve taşınır, bahçemize güzel çiçekler eker ve güzel yemekler pişiririz.

ikincisi, çok istediğimi, o paris'e gitmek. bilirsin oraya aşıklar şehri diyorlar. kullanmayı öğrenmek istediğin kamerayla birkaç fotoğrafımızı çeker ve yeni evimizin duvarlarına asarız. sade bir restoranta gider, arkada çalan klasik müzikler eşliğinde -utansanda- seni dansa kaldırır, sonra da sıkıca öperdim.

üçüncüsü, beraber piyona çalmayı öğrenmek. bunu sen ister misin bilmiyorum açıkcası. parmaklarının o tuşlarda gezinmek için birazcık ufak olması sorun değil, yapabileceğini biliyorum. ayrıca beraber bir piyano resitaline gideriz. pekala ikimizin de orada sıkılacağını da biliyorum. yine seni bir köşeye çeker, güzelce sever ve öperdim.

dördüncüsü, birbirimizin saçını boyamak. elleriminle senin yumuşak saçları taramak ve okşamak, ah sanırım bunu çok seviyorum. ancak seninkileri hangi renge boyamam gerektiğini henüz seçemedim. aklımda binbir türlü tilki dolanıyor, mesala kızıl saçlı ve yanakları kızarık olan bir sen beni kalp krizinden öldürür mü? ya da maviye saçlı olan bir seni gördüğümde seni çok kıskanır mıyım? biraz düşünmeme izin verir misin miniğim, karar veremedim. bunu sonraya bırakacağım.

beşincisi, oyuncak makinesindeki tüm oyuncakları almak. saçma bir hayal mi bilmiyorum ama bunu gerçekleştirmek istiyorum. çünkü bir oyuncak alınca havalara uçuyorsun ve heyecanla bana sarılıyorsun. sadece bu kısım için hepsini toplamanı bekleyecek kadar sabredebilirim. yine beline sıkıca sarılır ve öperdim. (bu arada yeni oyuncaklar alarak taekook'u satmış olmayız.)

altıncısı, bunu söyleyip söylemek konusunda kararsızım miniğim. ilerde belki bir evlat ediniriz, hm ne dersin? düşündüm de ona bakarken o kadar da zorlanmam, zaten bir bebeğe bakıyorum. sence de çok güzel olmaz mı? ikiniz evde koştururken size sarılır ve bu sefer ikinizi de öperdim.

yedincisi, seninle birlikte ironman ile tanışmak. ah, gerçek ismini unuttum diye bana kızmazsın umarım. sana bir sır vereyim mi? aslında ben senden önce hiç filmlerini izlemedim. önceki zamanlarda sana minik bir yalan söyledim, üzgünüm. ama ya onu benden daha çok seviyorsan? bu fikirden vazgeçtim. onun yerine bir konsere gidebiliriz. neydi senin o dinlediğin şarkıcının ismi, galiba onu da unuttum. bu huy senden bana bulaştı biliyor musun? neyse ne diyordum, evet seninle beraber konsere giderdim. kalabalığı umursamadan yine seni öperdim.

şimdilik aklıma gelenler bunlar güzelim. bugün kısa bir süreliğine de olsa yanına girmeme izin verecekler. onun için hazırlanacak, seni sevdiğimi fısıldayacak ve yine seni öpeceğim.

-

bedava mendil veriyoruz