Eve geldik ve çantamı bir köşeye bıraktım.Mutfağa gidip bir sandalyeye oturdum.Birkaç dakika sonra yüzüme bir gülümseme geldi.
Finn's Pov
Millie geldiği gibi mutfağa oturmaya gitti.Bende ceketimi askılığa astım ve salondaki koltuklara oturup telefonuma bakmaya başladım.Yaklaşık on dakika sonra Millie'yi ayakta,karşımda beklerken gördüm.Kafamı telefondan kaldırdım.
"Bir şey mi oldu?" dedim.
Biraz daha ayaktayken bana yaklaştı ve eğildi.Sol eli ile gömleğimin açık olan düğmesinden vücudumu elledi.Sonra kulağıma eğildi ve şunları fısıldadı.
"Benimle gel." kulağımın yanındayken nefes verdi.Huylanmıştım.Kolumdan tutarak mutfağa doğru yürümeye başladı.
Beni masayla arasına aldı.Bana yaklaştı ve bir bacağını benim iki bacağımın arasına sıkıştırdı.Neredeyse aramızda mesafe kalmamıştı.Beni öpecektş besbelli.Dudaklarımız birbirine değdiği anda Millie geri çekildi ve gülmeye başladı.
"Kızım sen iyi misin ya??" dedim.
"Hmmm bir düşüneyim..." biraz daha geri çekildi ve bana gülerek bir tokat attı.Ama acıtmak istemediği belliydi.Kaşlarımı çatıp neden tokat attığını sorar gibi ona bakıyordum.
"Bu tokat,bana izin almadan prenses dediğin içindi!" bir tane daha attı onun narin eli canımı acıtmıyordu."Bu da okulumun ilk günü senin yüzünden cezaya kaldığım için!"
"Benim yüzümden kalmadın ki-" bir tane daha attı.
"Bu da inkar ettiğin içindi!" güldü.
"Ya tamam yeter." dedim ve yüzümü sola çevirdim."Bende kendi rızanla beni öpeceksin diye bekliyordum."
"A-a?" kaşlarını yukarı kaldırdı."Çok da açık sözlüsün bakıyorum?"
"Her zaman açık sözlüyüm ben.Mesela,bugün giydiklerin hiç güzel değil."
Güldüm.O da kaşlarını çatıp güldü ve şimdi de küçük tokatlar atmaya başlamıştı."Sana mı kaldı giydiklerim hıı?" dedi.
Durması için kollarını tutup kendime çektim.Dudaklarımız neredeyse değecek kadar yakındık.Millie arkasını dönüp yukarı kata çıktı.Hiçbir şey olmamış gibi mi davranacaktı yine?üO öyle davranacaktı ama bu sefer ben izin vermeyecektim.O yukarı çıktıktan birkaç dakika sonra ben de çıktım.Bütün odalara baktım.En son bakmadığım yatak odası kalmıştı.Yatak odasının kapısı aralıktı.Aralık yerden içeri baktım.Millie oradaydı.Yatakta oturuyordu.İçeri girip girmemekte kararsız kaldım.İçeri girdim ve Millie bakışlarını bana yöneltti.
"Merhaba." deyip hafif gülümsedi.
"Selam." bende ona gülümsedim ve yanına oturdum.
Millie's Pov;
O da bana gülümsedikten sonra yanıma oturdu.Omzuma elini koydu.
"Millie!"
"Noldu?" dedim.Bana kaşları çatık bakıyordu.Kollarıma dokundu.
"Çok soğuksun!" kalkıp camı ve perdeyi kapadı.Kapının arkasındaki askıda duran ceketi omuzlarıma örttü ve tekrar yanıma oturdu.
"Niye odan bu kadar soğuk oluyor ki?" dedim.
"Soğuğu seviyorum." kaşlarımı havaya kaldırıp şaka yapıyosuun bakışı attım.
Derin nefes verdi."Neden benden kaçıyorsun Millie?" dedi.
"Senden k-kaçmıyorum?"
"Çok belli.Bak bir soru soracağım.Tamamen dürüst olmanı istiyorum." lütfen düşündüğüm şeyi sorma Finn...
"T-tamam sor?"
"Beni seviyor musun?" tamda tahmin ettiğim gibi.
"Şey yani tabikii seviyorum sen benim arkadaşımsın sonuçta değil mi?" işin içinden sıvışmak istiyor gibi gözüküyordum.
Güldü."Bahsettiğim şeyin o olmadığını ikimiz de biliyoruz Mills."
Yüzümü Finn'e döndürdüm."Bak Finn...Ben bi-bilmiyorum.Jacob'tan sonra yani ben hiçbir şey bilmez oldum." derin bir nefes aldım."Ve sen Jacob'ın eski arkadaşısın."
Yüzü düştü."Sence ben Jacob gibi miyim yani??"
"Yani öyle demiyorum ama-"
"Gerçekten sana inanamıyorum.Beni o Jacob seviyesizine benzetiyorsun."
"Hayır benzetmiyoru-" sözümü kesip ayağa kalktı.
"Benzetiyorsun!" nefes verdi. "İlk kez gerçekten benim için özel olan biri beni eski sevgilisine benzetiyor...Ne güzel." kapıya ilerlemeye başladı.
"Finn dur!" beni dinlemedi ve odadan çıktı.Cidden de işin içine s*çmıştım.
--------------
Ehehe bu da bölüm sonu.Oy (vote) atmayı unutmayın 1K izlenme için hepinize çok teşekkür ederim sizi seviyorumm <3
