1: eğer videonun sonuna kadar dayanabilseydin, adını inlediğimi duyabilirdin.

6.1K 322 397
                                    

ben geldimmmm. siz de hoş geldiniz.

bu benim ilk ficimdi  biliyorsunuz. yani o yüzden duygusalım yeniden yayınlayınca. çokça sevin bu güzelliği. 

iyi okumalar diliyorum sizlere💗💝💖

[𝙩𝙖𝙚𝙝𝙮𝙪𝙣𝙜-𝙨𝙞𝙣𝙜𝙪𝙡𝙖𝙧𝙞𝙩𝙮]



+



Son günlerin en çok manşetlere yansıyan ismi olmak, arabada oturup kendi hakkımda yapılmış yorumları okumamı gerektiriyordu. Aylık sekiz yüz milyon izleyicim olduğuna dair ve bunun gibi birçok övgü dolu yazı okumuştum. Herkes benim dünyadaki bütün listelerde birinci olmamı konuşuyordu. Öndeki şoförün geldiğimizi söylemesiyle telefonumu kapatmış ve ceketimin iç cebine koymuştum. Performansların sergileneceği ve ödüllerin verileceği bir törene katılmak amacıyla yola çıkmıştım. Şimdi ise, yaklaşmaya başladığımızı hissettiren hayran çığlıkları içimi huzursuz ediyordu. Konserlerim gürültülü olsa bile normal bir ortamda gürültüyü sevmiyordum. Tiz gürültü kulaklarımı acıtıp, neşemi kaçıracak cinstendi. Daha sonra da asık suratlı olarak manşetlerde yer ediniyordum.

Araba yavaşlamaya başladığında ve kırmızı halının tam ucunda durduğumuzda kapı dışarıdan açılmış, bütün hayranlar aynı anda çığlık atmıştı. Gözlerimi kapatıp biraz olsun çığlıklardan soyutlanmak istercesine beklemiştim. Daha sonra arabadan inmiş ve bütün kameralara poz vermeye başlamıştım. Çekimlerin ardından büyük alan giriş yapmıştım. Kendime ayrılan yere oturmuş ve etrafa sıkıldığımı belirten bakışlar atmaya başlamıştım. Birçok hayranım beni videoya alıyordu. Emindim ki, eve gider gitmez fan-cam videolarım youtube'u sallayacaktı. İnsanlar sadece bir taneyle yetinemiyordu. İzlenmek için doğmuşum gibi her yerde kameralar altındaydım. Farklı başlıklar altında.

Kimisi o an aklıma gelen bir şeye güldüm diye sahnede olan bir idole güldüğümü yazıp, sahte haberler ortaya atıyordu. Bu da en az bir milyon izlenme demekti. Başlığa Jeon Jungkook yazmanız yeterliydi.

Tören başladığında ve sırayla tüm sanatçılar performans vermeye başladışında, sıkıntıdan patlayacaktım. Sahneye çıkacak idolün adı söylenmişti ama daha performans başlamamıştı. Lanet olası herif bir an önce çıksada eve gidip uyuyabilsem diye düşündüğüm dakikalarda naif bir piyano sesi alanı doldurdu. Sonunda sakin bir ezgi duyduğumda yüzümdeki sıkılmış ifade gitmişti. Şarkının güzel olduğu belliydi. "Belki de..." diye düşündüm, "belki de o kadar da sıkıcı değildir."

Yavaş yavaş artan ritimle yüzümdeki gülümseme de genişlemişti. Platform sahneye yükseldiğinde adam bütün güzelliğiyle sahnenin ortasında dikilmişti. Arkasında maske takmış dansçıları vardı. Üzerine giymiş olduğu siyah hanbok, beyaz çiçekli işlemesi ve yüz kilometre öteden bile ipek olduğu belli kumaşıyla, insanlara kendini izlettiriyordu.

Daha etkileyicisi ise adamın kendisiydi.

Saçlarının önceden mavi olduğunu tahmin edebiliyordunuz. Akmış saçları, çok güzel bir su yeşiline bürünmüş, oğlanın kavruk tenine bir parıltı gibi düşmüştü. Bu görüntünün herkes için etkileyici olduğuna emindim. Ancak insanlar sadece benim tepkime baktığından, davranışlarımı ve yüz ifadelerimi kontrol edememiştim. Bunun sonuçları kötü olacaktı çünkü menajerimin bağırışları şimdiden kulağımda yankılanıyordu.

Performans devam ederken gözümü bir saniye bile sahnedeki oğlandan ayıramıyordum. Daha önce adını nasıl duymamıştım? Böylesine bir güzelliği fark etmediğim için salak olduğumu düşündüm. Hem sesinin kalınlığı, hem de derinliği aklımı başımdan almaya götürüyordu beni. Askılıktaki ceketle yaptığı dans kısmında yüzündeki tehlikeli gülümseme beni tıpkı onun fanıymışım gibi hissettirmişti.

rumorsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin