"Neden yaptın?!"

27 4 45
                                    

Herkes bir yana dağılmıştı.Yani herkes dediğim aşk kuşları Eva ve Doğa.Ben,Burak ve meymenetsiz Kaya kalmıştık sadece."Korku tüneline binelim mi?"

Kaya'dan gelen soru beni şaşırtmıştı.Çünkü korku tünellerini hiç sevmezdi."Olur.Sana da uyar değil mi Gece?" Burak'a bakarak cevapladım."Evet evet eğlenelim biraz."

Jeton aldıktan sonra korku tüneline gittik ve ödememizi yapıp içeri geçtik.İkili koltuklar olduğundan ben ve Burak öne,Kaya ise arkaya yerleşmişti.Zaten yanıma oturamazdı o.Hak etmiyordu çünkü.

Ben korkmazdım ama eğer bıçakla alakalı birşey olursa bayağı bir rahatsız olabilirdim.Bindiğimiz araç ilerlemeye başladı.Ve şom ağızlılığımı konuşturmuş oldum.

Yaklaşık 1 metre olan bir bıçak bize doğru geliyordu!Nefes alış verişlerim hızlanmıştı ama Burak anlayamazdı.Ancak Kaya çoktan farketmişti bile.Korkmamdan kaynaklanan bir keyif değilde daha çok bu soruyu sorduğuna pişman olmuş bir endişe vardı gözlerinde,ifadesinde.

Gerçekten pişman olmuş muydu beni buraya soktuğuna? Hah,hiç sanmam.

[ bir süre sonra ]

"Bayağı eğlendik ha?" Ben ve Kaya kahkahalara boğulmuşken Burak somurtuyordu.Çünkü Chuky gibi bir bebek önümüze çıktığında Burak çığlık atmıştı.

Son defa Burak'ın gözlerine baktım ve son bir kahkaha patlattım."Tamam tamam.Sustum." Bana kaşlarını çatarak bakıyordu."Güzel." Kaya yanıma gelip üç dört defa ağzını açtı ve tekrar kapadı."Ne söyleyeceksen söyle Kaya çünkü sıkıldım."

Ona göz devirip baktığımda yüzünü tamamen bana çevirdi."Üz-üzgünüm.Yani seni oraya soktuğum için." Ona ciddi misin bakışı attım."Eğer bıçaktan bahsediyorsan çoktan aştım ben onu.Senden sonra korku diye birşey kalamadı bende Kaya."

en sert sesimle bastıra bastıra söylemiştim bunları. En sert bakışlarımla...Yanımdan ayrılırken birşey dikkatimi çekmişti.Kaya'nın gözleri dolmuştu.Nasıl yani? Bu çocuk gerçekten,yani sanırım değişmişti.Ama asla kendimden taviz vermeyecektim.

Özürünü kabul etmeyecektim.Üzgünüm laflarına aldırmayacaktım.Kendimi zorlayacaktım.Çünkü ya oyun oynuyordu,ya da gerçekten beni geri kazanmak istiyordu."Gece? Gece daldın gittin iyi misin?"

Burak'ın sesini duyduğumda silkelenip kendime geldim."Ha?"
"Diyorum ki nereye daldın gittin böyle eve geldik." 3 saniye kadar düşündüm."Yo-yok birşey.Yani...Evet evet yok birşey.Kaşlarını kaldırarak "Emin misin?" diye sordu.

Gülümseyip "Evet." dedim ve kapıyı açtım.İçeri geçtikten sonra kendimi hemen bir koltuğa attım.Ölüyordum be yorgunluktan! Eva ve Doğa bizleri eve kovalayıp kendileri biraz daha gezmek istemişlerdi.

" Ya Onur(Kaya ama Burak'a gerçek ismini söylemedi.) sen bana birinden bahsetmiştin.İntikam alacağım falan.Ne oldu o iş?" Yukarı odama çıkarken Burak ve Kaya'nın konuşmalarına denk gelmiştim.İntikam mı? Peki kimden?

"Ya aslında...vazgeçtim be abicim.Çok anlamsız geldi birden.Çok çocukça.Birini korkutmak,ya da ondan haksız yere intikam almak insanın kendinden nefret etmesini sağlıyor.Geçmişte yaptıklarımı değiştiremem,ama bir nebze de olsa telafi edebilirim be oğlum."

Ne?! Onun çocukça dediği şey,pişman olup telafi etmeye çalıştığı şey benim iki seneme mal oldu lan! Sen nasıl gelipte kendini affettirmeye çalışırsın?! Gözlerim dolmuştu.Hem de bayağı...Burak'ın bana arkası dönüktü.

Ama odama geçmeye kalksam Kaya beni görebilirdi.Ancak şu an tek. aşıma kalmaya oldukça ihtiyacım vardı.Kaya'ya kınayan ve inanmayan gözlerle bakarak odama çıktım.

GülümseWhere stories live. Discover now