19| KAYIP

10.9K 923 333
                                    

Normalde en sonda sizinle konuşurdum ama  bu seferlik böyle olsun.

Dostlarım, kardeşlerim ! Uzun bir beklemenin sonunda yeni bölümle karşınızdayım. Başına gelenleri bir bilseniz (!) Kpss, corona, boğulma tehlikesi... Daha fazla sayıp başınızı şişirmeyeyim şimdi. 

Hey!  Ben buradayım . Umarım sizde  gitmemişsinizdir.

Azıcık aşağıya oku oku bitiremeyeceğiniz bir bölüm bırakıyorum. Sizden isteğim uzun uzub bol bol yorum atmanız.  Görüşlerinizi bildirmeyi unutmayın.

Yazan , yaralıtepedentırnağayaralıyazarınız.

😔

 Sabahın ilk ışıklarıydı. Pencerenin önüne çektiğim tekli koltuğun üstüne sinmiş , dışardaki tenhalığı alevlendirecek kıvılcımı arıyordum.

Rüya'yı..

Yoktu. Gitmişti. Nerede olduğunu kimse bilmiyordu. Neden gittiğini kimse -birkaç kişinin tahmini dışında- bilmiyordu. Bu yüzden herkesin endişesi hat safhadaydı. Bu yüzden yana yakıla, canhıraş Rüya'yı arıyorlardı.

"Hala uyumadın mı ?"

Vedat'ın sorusuyla pencereden dışarıya sarkıttığım bakışlarımı çektim.

"Senin gibi mahalle yanarken saçımı taramıyorum ,Vedat."

Gözleri yarı açık yarı kapalı olan Vedat ,"Az önce bana küfür mü ettin ? " deyip yanıma doğru ilerledi. Dibime geldiğinde adımlarını durdurdu. Bakışlarını önce üzerimde tuttu. Sonra dışarıya yönlendirdi.

"Yoook ! Hiç öyle huylarım yoktur."

"Ya ya öyle ! Süt dökmüş kedi gibisin."

Alayla gülümseyip, " Evet öyleyim. Çünkü beni sen eğittin." dedim. Cevap vermedi. Pencerenin önünden çekildi. Yemek masasının çevresinde dizili halde duran sandalyelerden birini kaptı. Oturduğum koltuğun tam karşısına yerleştirdi. Bedenini koltuğa yerleştirirken , "Şu kaybolan kızın adı neydi ?" dedi. Sonra sandalyeye kuruldu.

"Rüya."

Vedat , Rüya'nın adını fısıltıyla tekrar etti. Dirseklerini dizine yasladı. Ellerini birleştirip bakışlarını yeniden dışarıya sarkıttı.

"Neden evden kaçmış ? Gönül meselesi falan mı ?"

Yutkundum.

"Galiba gönül meselesi. Fakat yanlış anlama, Vedat ! Kız kocaya falan kaçmadı "

Alayla gülümsedi. Yan bakışlarla yüzümü taradı ve "O zaman koca başkasına kaçtı." dedi.

"Bunu sana söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama öyle."

Sırtını sandalyeye dayadı. Kollarını, göğsünün altında birbirine kavuştururken alaycı gülümsemesi sırıtmaya dönüştü.

"Aptalmış." dedi.

"Senin için sevmek aptallık mı ?"

"Sevgi dediğin şey karşılık beklemeden yeşermez , Devrim. Tutkuya bağlılık ise aptallıktan başka bir şey değildir."

"Rüya, o kişiye tutkuyla bağlı değil. Platonik aşık sadece."

Vedat cümlemi baygın bakışlarıyla karşıladı. Sonra büyükçe bir  kahkahayı koy verdi gitti. Bu sayede ben de onu incelemek için - ufak da olsa-  fırsat buldum. Saçı sakalı birbirine karışmıştı. Üstünde uzun zamandır tıraş olmamanın getirdiği bir boş vermişlik vardı. Normalde eğlence için çıktığı ve geceyi gündüz ettiği pavyon kültüründen de uzaklaşmıştı. Artık hep evde takılıyor, içkiyi elzem görürse kullanıyordu. İyi aile babası olmak için değildi çabası. Ya da affetmem için yapmıyordu. Bir şey olmuştu.

GÖĞÜN KALP ATIŞLARI Where stories live. Discover now