CPA • 7

91 15 21
                                    

28 Aralık 2019
15:26

"Merhaba Akın."

"Merhaba İpek, görüşmüyoruz uzun zamandır."

"İş güç, koşturup duruyoruz zaman olmuyor ki." Ellerini arka ceplerine yerleştirdi Başkomiser.

"Verdiğin sözü halâ unutmadım, haberin olsun."

Gülümsedi İpek. Bu ona önemsendiğini hissettirmişti. "Bu gece çalışacağım, yarın müsaitsen?"

"Olur. Sen ne için gelmiştin?"

"Şu Tufan Alpay'ın evinde bulunan uyuşturucu için."

Narkotem Başkomiser'i Akın Güngör sıkıntıyla başını salladı. "Extacy."

"Extacy mi?"

"Evet."

"Yani Londra?"

"Rusya'da da oldukça aktif kullanılır extacy."

"Rusya... Extacy ve Tufan. Azra Kurtulmuş!"

"Anlamadım?"

"Bak şimdi Akın, cesetlerden biri olan Demir Kurtulmuş'un karısı Rusya'da yaşamış önceden ve şimdi de oradan getirttik cenaze için. Tesadüfe bak ki Tufan da oradaki uyuşturuculardan kullanıyor?"

"Peşin hüküm verme. Lonra da olabilir, sonuçta extacynin ana vatanı orası."

"Evet ama Londra'dan Türkiye'ye nasıl sokacaklar?"

"Minareyi çalan kılıfı hazırlamıyor mu sanıyorsun?"

"Tamam olabilir ama ben bir kez daha Azra Kurtulmuş'u sorguya almak istiyorum. Bana bir paket verir misin?"

Cebindeki laboratuvar incelemesi için ayırdığı kilitli poşeti verdi Akın. "Dikkatli ol."

Aldığı paketle birlikte şubeden ayrılacakken durdu İpek. "Akın?"

"Efendim?"

"Tekrar özür dilerim. Ben Tufan'ın böyle bir şey yapacağını düşünemedim, boşluğuma geldi."

"Zaten swap alındıysa sıkıntı yok İpek dert etme."

"Akın."

"Buyur?"

"Swap alınmadı."

Bir kaç dakika şaşkınlıkla baktı sadece Akın Başkomiser. "Sen sorguladığın bir adamdan swap almadan nasıl yollarsın İpek!"

"Gereksiz duygusallık gösterdim. Kayıtsız kalamadım anlattıklarına, gerçekten çok pişmanım."

"Şuan pişmanlık duyuyor olman bir uyuşturucu baronunu kaçırmış olduğumuz gerçeğini değiştiriyor mu!?"

Karakoldaki gözler, yükselen sesin olduğu noktaya çevrilirken İpek Başkomiser'in utancı ikiye katlandı. "Gel bunu başka bir yerde konuşalım." dedi kısık bir sesle.

"Sen Tufan Alpay'ı bulana kadar hiçbir şey konuşmayalım İpek, hiçbir şey!" Ardına bakmadan odasına girip kapıyı çarptı Akın Başkomiser.

Kendisine çevrilen gözlerin farkındaydı. Kimseyle göz teması kurmamaya özen göstererek ayrıldı oradan.

Cinayet Şube'ye vardığında utancı yerini öfkeye bırakmış, terör estiren havasına bürünmüştü. "Figen!"

"Efendim Başkomiser'im?"

"Ne yapıyorsun sen? Ne arıyorsun?"

"Murat Komiser'im bir şey rica etmişti, onu arıyorum."

Cinayetin Perde Arkası I [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin