Bölüm 5 - Kısım 2

46.9K 2.7K 105
                                    

 Yarın sınavımın olmaması şerefine aslında çok  içime sinmese de bu bölümü de paylaşayım dedim. Hepinize iyi geceler ve kocamaan öpüyorum sizii :))

 Not: Bu arada kapak fotoğrafı yapan biri var mıdır acabası aranızda, yardımcı olursanız sevinirim :))

              5. Bölüm 2. Kısım

Ertesi sabah, her zamanki alışkanlıklarımın aksine, saat 9’da uyandırıldığımda çok iyi bir uyku çekmemiş olsam da yol yorgunluğunu üzerimden atmıştım sayılırdım. Yattığım yatak yine yabancı gelmişti ama zamanla alışacağımdan emindim.

Beatrice Halamın özel olarak ayarladığı oda hizmetçim Linda, odama giriş yaptığında yattığım yerde doğruldum.

“Günaydın efendim. “

Elindeki içinde sıcak su bulunan tasla yüzümü yıkadığımdan emin olduktan sonra, kahvaltı hazırlıkların nerdeyse tamamlandığını bildirerek kıyafetimi hızlıca giydirmeye başlamıştı.

Linda, işinin ehli ve oldukça sadık bir hizmetkârdı ve hayatımda ondan daha iyi bir oda hizmetçisi bulamayacağımdan emindim. Öyle ki o kat kat elbiseyi ve korsemi çabuk sayılabilecek bir şekilde üstüme geçirmişti.

Ardından saçlarımı da salıp arkadan birkaç tokayla tutturduğunda hazır olmuş görünüyordum. Derin bir nefes alarak duruşumu düzelttim ve yüzüme soğuk bir gülümseme yerleştirdim. Düşes hazretleriyle karşılaşmak için ise tamamen hazırdım.

Yemek salonuna giriş yaptığımda benim dışımda herkesin masada yerini aldığını görerek yavaşça içeri süzüldüm ve bana arkası dönük bir şekilde masanın diğer ucunda oturan düşese kısa bir bakış attım.

“Herkese günaydın.”

Ortadaki tek boş sandalyeye ilerleyip oturduğumda gözler birden üzerime dikilmişti. Benimkiler de sevgili üvey annemin üstüne…

Bakışlarımız havada birleşen oklar misali birbiriyle çarpıştığında yüzündeki şaşkınlık, görülmeye değerdi. Yüzümdeki gülümseme genişlerken yarattığım izlenimden memnun bir şekilde babama döndüm.

“ Ne kadar değişmiş değil mi Jennifer?”

Babam, düşesin bakışlarını fark ettiğinde söylemişti bunu. Evet sayenizde değiştim, dememek ve gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttuğumu inkar edecek değildim.

“ Ah evet efendim. Şuna da bir bakın.. Ka-karşımızda tam bir genç hanımefendi oturuyor. O yaramazlıklarıyla meşhur, eğitimsiz kız yok artık.”

“Eğer küçük bir kızı eğitebilecek yeteneğe sahip olsaydın Jennifer, karşında o zamanlar da böyle bir kız oturuyor olurdu, emin ol. “

Beatrice Halanın alenen Jennifer’a atıfta bulunması iyice gülümsememe neden olurken onun bozum olmuş yüz ifadesi uzun zamandır görmeyi dilediğim tek şeydi.

“Ah, elbette, elbette. Ama siz de onu çok mükemmel bir şekilde eğitmişsiniz.” Jennifer’ın resmen başından savarcasına söylediği sözlerle ikisi arasında gelip giden bakışlarımı Beatrice Halaya çevirdim.

Beatrice Halanın bu kadarla kalmayacağını bildiğim için de sandalyemin arkasına yaslanarak onları izlemeye koyuldum sonrasında.

“ Doğru, benim elimden hiçbir şey kaçmaz. Ama sen de biliyorsun ki evin hanımı, üvey de olsa çocuklarıyla uğraşmak, onların eğitimini üstlenmek zorundadır. Anlaşılan sevgili gelinim sen daha ilk dersinden sınıfta kalmışsın. “

Babamın yalancı öksürüğü Jennifer’ın cevap vermesini engellerken herkes kahvaltısına odaklanmak zorunda kalmıştı. Ama tabii ki halama göz kırpmayı ihmal etmemiştim. Aslında şimdi görüyordum da, onun gelmesi gerçekten işime oldukça yarayacak gibi duruyordu.

Kahvaltı masası toplanırken çaylarımızı içmek için misafir salonuna geçiş yapmıştık ve burada masada olduğu gibi sessiz durmamız imkansızdı.

Ayrıca hazır babam da buradayken birkaç konuyu halletmek iyi olacaktı. O yüzden fincanımdan bir yudum alıp konsolun üstüne bıraktım.

“ Ben gittikten sonra burası bir hayli değişmiş.”

Jennifer’ın yüzünde sinsi bir sırıtış belirdi.

“Evet, Jennifer çok uğraştı, modaya uymak zorunda olduğumuzu söylediğinde haklı olduğunu biliyordum.”

Gözlerim rol gereği odanın içinde cevap vermeden önce gereğinden fazla bir süre oyalandı.

“Ah, anlıyorum. Eski çağ modası için bir hayli uygun tabii yada sonradan görme izlenimini vermek için. Beatrice Hala, geçen ay çıkan gazetede bu tarz dekorasyonun nasıl da… nasıl da modası geçmiş bir hava yarattığı yazmıyor muydu?- o sırada bu kelimeyi söylerken sanki ürperiyormuşum gibi yapmayı ihmal etmedim- Hatta yanlış hatırlamıyorsam eğer, bizzat kraliçe tarafından onaylanmıştı. Çok yazık, Eastbourne malikânesinin şanına yakışmayacak bir leke olmalı bu.“

Jennifer’ın yüzü anında gerilirken babam imaları algılamadı bile, sadece kraliçe, Eastbourne ve şan kısmına takılmıştı.

“ Ciddi misin Lorenna? Senin doğum günü balon için Londra’dan pek çok ahbabımı çağırmayı düşünüyorum. Sence burası uygun kaçmaz mı?”

“ Tabii ki de kaçmaz Andrew, aptal olma. Ertesi sabah kendini gazetelerin manşetlerinde bulursun anında. Ah çok yazık olacak.”

Beatrice Halanın olağanüstü rol yeteneği ve sanki fenalık geçiriyormuş gibi görünen yüz ifadesi babamı anında harekete geçirmişti.

“Öyleyse vakit kaybetmemek gerek. Lorenna, tatlım, anlaşılan bu tarz şeyler hakkında bilgin var, bu konuyla sen ilgilenebilir misin?”

Ve istediğim soru gelmişti. Jennifer şaşkına dönmüş bir şekilde bizi izlerken umursamaz görünmeye çalıştım.

“Zevk duyarım lordum. Siz merak etmeyin, balo gününe kadar burayı katlanılabilir bir hale getireceğimden kuşkunuz olmasın. Bu arada, izniniz olursa eğer, üst kattaki eski odaya yerleşmek niyetindeyim. Birkaç tadilat sonrasında çok büyük olmasa da işime yarar hale geleceğinden eminim.”

Jennifer, neden üst kattaki o kullanılmayan odayı istediğimi anlayamadığı için dikkatlice beni dinlerken babam sorgulamadan kabul etmişti. Zaten o cümlelerin altındaki imaları, planların arkasındaki derin şeyleri hiçbir zaman anlamamıştı. Bu zamana kadar nasıl olup da Eastbourne’u yönettiğini çözebilmiş değildim bu yüzden.

“ O halde ben bir an evvel hazırlıklara başlıyorum. İzninizle…”

Onları misafir salonunda kendi hallerine bırakıp babamın çalışma odasına doğru yola koyuldum. Bu malikâneyi eski haline getirdikten sonra yapmam gereken diğer şeylerle uğraşabilirdim.

LorennaWhere stories live. Discover now