second: day and night (final)

37 6 7
                                    

İnseong bulunduğu yerin balkonunun kenarında dışarıyı izliyordu. Gerçi buna pek izlemek denemezdi, daha çok boş bakıyor gibiydi. 6 yıl önce ki olay bir türlü aklından çıkmıyordu. Kardeşinin yardım çığlıklar, engeline rağmen onu koruyamamış olması. Aklına geldikçe içinde fırtınalar kopuyordu. Gerçi 6 yıl sonra nasıl göründüğünden bile haberi yoktu. Jaeyoon balkondan içeri girdiğinde gördüğü manzarayla ona üzülmeden edememişti. İlk başta çok yaklaşmak istemediği için aralarına 1,5 metre koyarak neye baktığını anlamaya çalıştı. Boşluğa baktığını anladığı zaman geri ona döndü, o arada inseong'un hafif yalpalayıp öne gitti ama jaeyoon düşeceken onu yakaladı. Yanındakinin kafasını dik tutacak kadar bile hali olmadığını anlayınca kafasını omzuna yaslamasını sağladı.

--

--

--

Youngbin kulübün önündeki hurda arabalardan birinde oturuyordu. Taeyang ona burada durmasını söylemişti. Beyni ona oyun oynuyor ve sürekli eski anıları gözlerinin önüne geliyordu. Küçük adım seslerinin peşine gittiği zamanı, yeri anımsıyordu sürekli. Eski yaşamını da özlemişdi, İnseong'un ona olan eski sıcak davranışlarını. Hala taeyang'ı inseong zannediyordu hatta aslında beyni bu yüzden oyun oynuyordu. Beyni sesinden onun inseong olmadığını anlamıştı bu yüzden içinde büyük bir şüphe vardı ama aynı zamanda inseong'un onu bıraktığını kabullenemiyordu. Boş olduğu her zaman küçükken gittiği yerlere gidiyordu. 6 yılda çok değişmişti, görüntü olarak da kişilik olarak da. Artık daha acımasızdı. Bulunduğu yerin en acımasız ve en iyi savaşçılarından biriydi. Ama bir şey vardı ki asla değişmemişti, hala çok duygusal bir yapısı vardı. Savaşta bile olsa eskiler aklına gelince donup kalıyordu, bu yüzden savaşırken sadece sesin nereden geldiğini anlamak için düşünmeye çalışıyordu sadece. Hala eskiye dönmek istiyordu ama artık kimseye güvenemeyeceğini de biliyordu. Eskisi kadar mutlu olmak istiyordu. Buraya geldiğinden beri asla eskisi gibi gülümsememişti. Bunda ısrarcıydı da.

--

--

--

jaeyoon inseong'a ona bir şey göstereceğini söyleyerek onu bulundukları yerden çıkarmayı başarmıştı. Şimdi ise bir ağaca doğru yürüyorlardı. İnseong bıkkın bakışlarını etrafa yolluyordu. Oradan gitmek istemediğini bir çok kez beyan etmişti jaeyoon'a ama jaeyoon göstereceği şeyin onu ne kadar sevindireceğini bildiği içi ısrar etmişti. İnseong bıkkın bakışlarını etrafından çekip önündekine yönlendirdiğinde önce bir durdu ardından yavaş adımları gittikçe hızlanarak motorunun yanına gitti. Sanki o olduğuna emin olmak ister gibi her köşesini kontrol etti. Ardından ise gözleri tekrar boşluğa daldı. Birlikte bindikleri zamanlar gözlerinin önüne geldi bir an. Gözlerini yine yere diksede jaeyoon buna ne kadar mutlu olduğunu biliyordu. jaeyoon bir kolunu onun omzuna dolarken ''artık tekrar kullanmaya başlaya bilirsin.'' dedi. Ve kaldıkları yere geri gidip inseong'un eski kıyafetlerini ona geri verdi. İnseong yeniden motoruna atladı ve olayın yaşandığı yere doğru sürdü. Ama yakın bir yerden gelen bağırma sesleriyle motorunu durdurdu ve bakmaya gitti.

Kaçmayı başaran 3 adam ara sokaktan büyük caddeye çıkıp koşmaya devam ettiler. Ama karşılarına çıkan kişiyle durmak zorunda kaldılar. Youngbin adamların tam yerlerini saptayıp 3 hamlede üçünün de şah damarlarını kopardığında taeyang ne kadar mükemmel bir silah yarattığını kendine tekrar tekrar hatırlatıyordu. Ara sokaklardan birinden onları izleyen inseong nefret ettiği yüzle sinir katsayısının arttığını hissetti, bir yandan ise taeyang'ın elini omzuna koyduğu yeni adamının kim olduğunu merak ediyordu. Ardından yeni olan arkasını döndüğünde inseong şok geçirdiğini hissetti. Kahverengileri en son güvercin yakalarken gördüğü buz mavileriyle buluşunca olduğu yere çivilendiğini hissetti. Çocuğun buz mavileri yavaş yavaş kahverengiye dönerken taeyang'ın arkasından yürümeye devam etti.

DAY BY DAY ^SF9 two shot^Where stories live. Discover now