OFİS

Bölüm 7

          Ağlayarak Derya Hanımın yanına gittim önünde diz çöktüm. Seçmesini istercesine terlikleri gösterdim. Sırıtarak '' Sen neymişsin bakalım ? '' Bu kadın bana eziyet etmek canımı yakmak için gelmişti ondan nefret ediyordum. '' Köpeğinizim Derya Hanım '' sesim nefretle çıkmıştı. '' Ahh Özlem bu tam bir brat bebeğim iki günde adam edemesem gururum incinir '' Gözlerini bana dikmişti bakışları resmen beni delip geçiyordu. Korkmaya başlamıştım. Havada olan ayağından ayakkabıyı çıkarmış ayakkabısını sallıyordu sadece parmakları, topuklu ayakkabının içindeydi. '' Beğendiğin terliği Efendine giydireceksin ama patilerini kullanmayacaksın ve bunu yapmak için sadece üç dakikan var kendi iyiliğin için bana itaat etsen iyi olur gerekirse seni uyumadan iki gün boyunca dövebilirim ''.

          Bu kadına hizmet ederken kendimi çok aşağılanmış gururu kırılmış ve incinmiş hissediyordum. Efendime hizmet ederken romantik bir eyleme dönüşen şey şimdi iğrenç katlanılmaz bir hal almıştı. Ama itaat etmezsem hem Özlem Hanımla olan ilişkime zarar vermiş olacaktım hem de bu kadından çekeceğim vardı ama ona Efendim dememekte kararlıydım.

         Ben ağzımı ayakkabısına yaklaştırdıkça daha hızlı sallıyordu. Güç de olsa ayakkabıyı yakalayabildim. Terliği ağzımda zor tutuyordum terliği ne zaman ayağına geçirecek olsam ayağını hızla sallıyor ağzımdan düşürüyordu. '' 2 dakikan kaldı köpeek ''. Artık yapacak bir şeyim yoktu huyuna gidecektim. Yalvarırcasına yüzüne baktım. '' Ek süre istiyorsun sanırım ''. Evet dercesine başımı salladım. Olabildiğince az konuşmaya gayret ediyordum. '' Altı saattir yoldayım ayaklarıma dilinle masaj yaparsan ve beğenirsem süreyi kaldırırım yapmış olman yeterli olur kabul ediyor musun ? '' Öksürerek boğazımı temizledim. '' Derya Hanım siz benim ... yani şey siz emredersiniz eee ben yaparım '' Kendimi aptal gibi hissediyordum. O benim Efendim falan değildi öyle hitap etmeyecektim. '' Ben kölenizim ''
            Derya -Ahha şimdi sen kölemsen, ben de senin Efendin oluyorum öyleyse.
             Bu söz karşısında sessiz kaldım. Ona Efendim demeyecektim ve bu konuda gerçekten kararlıydım. İşim uzun sürecekti bu belliydi. Önüne geçip bağdaş kurdum ve ayakkabı olan ayağını nazikçe yukarı kaldırdım. Gözlerini üzerime dikmiş beni izliyordu. Ayakkabının topuğunu dişlerimle kavrayıp ayakkabısını çıkardım. '' Afeerin köpek !! Önce kokla !! ''. Parmaklarına burnumu dayadım ve koklamaya başladım. Huyuna gitmek için sesli ve derin nefesler alıyordum. '' Emredersiniz Derya Hanım ''. Gerçekten de yol yorgunu olduğu belliydi. Ayağının kendi kötü kokusu ayakkabıdan gelen deri kokusunu bastırıyordu. Gerçekten rahatsız olmuştum.

          Ama sanki bundan keyif alıyormuş gibi yapmak zorundaydım yoksa bu kadından çekeceğim vardı. Arada gözlerimin ucuyla Özlem Hanımı süzüyordum ama sanki bu durum hiç umurunda değilmiş gibi davranıyordu. Ben kokladıkça bana dur diyeceği yoktu ben de çilem erken biter umuduyla yavaş yavaş ayağını yalamaya başladım. '' Daha hızlı '' '' Emredersiniz Derya Hanım ''. Topuğundan başlayıp parmaklarına doğru yalamaya devam ediyordum. Serçe parmağının arasını yalarken bundan keyif aldığını fark edince parmak aralarını yalamaya başladım. Umarım tatmin olurdu ve ondan kurtulurdum. En ufak bir memnuniyetsizlik belirtisi göstermemeye çalışıyordum. Aksine gerçekten keyif alıyormuş gibi davranıyordum. Bu durumdan o da memnun görünüyordu. Yarım saat kadar geçmişti ağzım iyice kurumuştu. '' Diğerine geç köle !! ''. Daldığım için irkilmiştim hemen diğerine geçtim ayağını değiştirirken kuruyan dudaklarımı yaladım. '' Ahh benim köpeğim susamış mıı hahahah aç ağzını ! ''. Hemen bana söylenileni yaptım. O kadar çok tükürmüştü ki ağzımın yarısı dolmuştu resmen. '' Yut !! ''
          Tükürüğü yuttum kendimi çok kötü hissediyordum. Özlem Hanım bana böyle davrandığında mutlu bile oluyormuşum Derya Hanımdan kurtulup Özlem Hanıma hizmet etmek için can atıyordum.
          Özlem H. –Köpeek !
          Ben –Emredin Efendiim. Bana seslenince hemen yüzüm aydınlanmış gülümsemeye başlamıştım.
          Tabi o ara Derya Hanımın ayağını yalamayı da kesmiştim ayağıyla suratıma sert bir şekilde vurdu.
          Derya H. –Devam et köpek !
          Ben –Emredersiniz Derya Hanım.
          Bir yandan Derya Hanımın ayaklarını yalıyordum ama gözlerim Efendimin dudaklarından çıkacak sözlere odaklanmıştım.
          Özlem H. –Ben iki gün boyunca şehir dışında olacağım. Bu akşamüzeri yola çıkıyorum. Bana nasıl saygı gösterip hizmet ediyorsan arkadaşıma da aynı şekilde davranacaksın. Ona yapmış olduğun saygısızlığı itaatsizliği bana yapılmış sayacağım !! Beni mahcup etme sakın !!
          Ben –Emredersiniz Efendim. ( Sesin titremeye başladı ) Sizi gerçekten sevdiğimi bilmenizi isterim. Gözlerim dolmuştu.
          Özlem H. –Bana, beni sevdiğini söyleme bir daha sadece bunu gösterebilirsin.
           Ben –Emredersiniz Efendim.
           Özlem Hanım masasını kolaçan ettikten sonra aya kalktı ve çantasını aldı.
          Özlem H. –Köpeğin dosyası masamda canım dikkatlice okumanı rica ediyorum bebeğim. Görüşürüz.
          Derya H. –Tabi ki de bebeğim şüphen olmasın. Dikkat et kendine.
           Efendim çıkmıştı. Artık iki gün boyunca bu kadının kölesi olacaktım. O umurumda değildi aslında ben ona hizmet etsem de Efendimeydi asıl hizmetim.
          Derya H. –Eee biraz sohbet edelim iki gün beraberiz. Cevap vermediğin zamanlarda yalamaya devam et !!
         Ben –Emredersiniz Derya Hanım.
          Derya H. –Eee BDSM'e eğilimli olduğunu ilk ne zaman fark ettin ?
          Ben –Ee şey Derya Hanım benim öyle bir eğilimim yok maalesef. Ama ayaklara karşı çocukluğumdan beri ilgim olsa da bunu kendime bile itiraf edebilmiş değildim. Özlem Hanımın kölesi olunca netleşti.
         Derya H. –Nasıl eğilimin yok ? Kendi rızanla köle olmadın mı ?
         Ben –Evet Derya Hanım ama böyle bir eğilimim olduğu için değil Özlem Hanıma aşık olduğum ve bu şekilde yanında olabildiğim için bunu kabullendim.
         Derya H. –Ohaaa ilk defa böyle bir şeye şahit oluyorum. Ama buna inanması zor Özlem zor bir kadın. Bu onu etkilemek için söylediğin bir yalan bence. Uzun zamandır bir kölesi olmadı.
          Ben –Gerçekten bu konuda samimiyim Derya Hanım rastgele başvurduğum bir iş ilanıydı sadece. Ama ilk gördüğüm günden beri kendisine hayranlık duyuyorum. Başka bir şekilde hayatında olabileceğime dair inancım olsaydı kölesi olmazdım. Ama böyle de mutluyum gerçekten.
         Derya H. –Öfff aşırı romantik ve sıkıcı ama olsun şimdi sen benim seni domine etmemden keyif almıyorsun yani ? Ya ayaklarım onlar haz veriyor o zaman ?
          Ben –Evet bundan haz almıyorum. Özlem Hanımın ayaklarını yalarken bundan keyif alıyorum bu benim için romantik bir eylem ama evet sizin ayaklarınızı yalamak zorunda olduğum için yalıyorum.
          Derya H. –Ahahaha çok iyi ya seninle çok eğleneceğiz. Kendini dövdürtmeye hazır birini dövmek onu domine etmek çok sıkıcı. Köle buna hevesli olunca benim hevesim kaçıyor ben köleye hizmet ediyormuşum gibi geliyor. Seninle çok eğleneceğiz.
         Ne diyeceğimi bilemedim. Kafam karışmıştı.
         Ben –Siz nasıl isterseniz Derya Hanım. Diyebildim.
         Derya H. –Bana neden Efendim diye hitap etmiyorsun köpek ?
         Ben –Bu benim için çok anlamlı bir kelime halini aldı Sahibem ve Efendim kelimeleri Özlem Hanıma özel kelimeler Derya Hanım. Sesim çatlamış kekeleyerek cümlenin sonunu zor getirmiştim. Bunları söylerken gerçekten korkmuştum. Derya Hanım nedense bende korku uyandırmıştı. Beyaz tenine kızıl saçları çok yakışıyordu çok güzel bir kadındı aslında ama teni gibi kendi de mermer gibi soğuktu.
           Derya H. –İşte şimdi çok büyük bir hata yaptın köpek !! Bu iki günün sonunda seni Derya Hanım benim Efendimdir Sahibemdir diye yalvartacağım. Beni buna inanmam için ikna edeceksin !! Hahahaha.
           Ben –Derya Hanım diye hitap etmeyi tercih ederim.
           Derya H. –Tercih ?
Bir anda ayağını çekti. Ve hızlıca terlikleri giydi.
           Derya H. –Karşı koltuktaki çanta mı ver ardından bana bir küllük getir !
           Ben –Emredersiniz Derya Hanım.
           Hemen karşı koltuktan çantasını getirdim. Korkmaya başlamıştım. Çantayı verirken önünde diz çöküp ona sunuyormuş gibi yaptım.
           Derya H. –Küllükten vazgeçtim geri götür.
Küllü geri götürüp geldim. Önünde diz çökmüş bekliyordum. Geldiğimde sigarasını yakmış tüttürüyordu. Dumanı yüzüme üflüyordu.
           Derya H. –Tişörtünü çıkar !! Sigara içmeyi sever misin köpek !!
           Gerçeği söylersem bu kadın bana asla sigara içirmezdi yalan söylemek zorundaydım.
            Ben –Hayır Derya Hanım kokusundan dahi nefret ediyorum. İçtiğimde midemi bulandırır.
            Derya H. –Güzeel !! Ağzını aç bakalım !! Bu külleri yutacaksın.
            Ben -Emredersiniz Derya Hanım.
            Külleri ağzıma döktükten sonra sigarasını körüklüyor ve meme ucuma değdiriyordu.                          İnanılmaz acı vericiydi. Acıdan hemen gözlerim dolmuştu titremeye başlamıştım.
            Derya H. –Titreme aptal yere dökersen sigaralarımı üzerinde söndürürüm !!
            Ter içinde kalmıştım canım o kadar yanıyordu acıdan şoka girmek üzerindeydim. Koca vücudum ince bir daldaki yaprak gibi titriyordu.
           Derya H. –Köpek Efendim kim ?
            Daha fazla kızdırmamak için susuyordum. Cevap vermedim.
            Derya H. –Susman beni sadece daha fazla sinir eder.
           Sigarayı bu sefer öyle uzun tuttu ki çığlık atmıştım. Dudağımdan sıcak bir şey aşağıya doğru gidiyordu. Göğüs ucum o kadar çok acıyordu ki ısırdığım dudağımın acısını hissetmemiştim. Bugünü de yarım gün olarak sayarsak cumartesi akşamına kadar beraberdik. Acı dayanılmaz bir hal almıştı titrememe artık engel olamıyordum. Külü ağzıma dökerken titremekten dengemi kuramadığım için ateş dudaklarımı da sıyırıyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Yalvarırca ;
             Ben –Özlem Hanım..
              Derya H. –Göreceğiz !! Neyse hazırlanalım da çıkalım evde devam ederiz. Çığlıkların diğer katlardan duyulmasın.
              Ben –Emredersiniz Derya Hanım. Su içebilir miyim ?
               Derya H. –Evde içireceğim ben sana çabuk ol çıkıyoruz.
              Ayağa kalkmakta güçlük çektim. Ağzımın içindeki külden dolayı midem bulanıyordu.                          Ağlamaktan boğazlarım da kurumuştu alev alev yanıyordu. Kendimi çok kötü hissediyordum eve kadar bayılmazsam iyiydi. Tişörtümü üzerime geçirdiğim de göğüs uçlarıma değdikçe acım katlanıyordu. Bilgisayarları kapatıp mutfağı kontrol ettim.
              Ben –Derya Hanım hazırız çıkabiliriz.
               Kapıya doğru yöneldi. Hemen kapıyı açtım. Yüzüne bakamıyordum. Hem korkuyordum hem de nefret ediyordum. Aşık olduğum kadınla aramda engeldi resmen.
               Aşağıya indiğimizde siyah bir toyatanın kapı kilidini açtı. Hemen koşup kapısını açtım. Bu kadından öyle çok korkuyordum ki bir hata yapıp kızdırmak istemiyordum. Başıyla öne oturmamı işaret edince ön koltuğa geçip emniyet kemerimi taktım. Kemerin perlonu göğsüme değdikçe canım öyle çok yanıyordu ki. Özlem Hanımın evinin bahçesine girdiğimizde otomatik demir kapı kapanana kadar bekledi.
               Derya H. –Koş evin kapısını aç ! Çok yorgunum yürümek istemiyorum !!
               Koşarak gidip kapıyı açtım. Sonra da dönüp arabanın kapısını açtım. Rahatlıkla inebileceği şekilde yan tarafta diz çökmüş bekliyordum. Önce sol ayağını yere koydu ve bekledi hemen gözlerine baktım. Aynı anda yere kapanım ayağını öpmeye başladım. Bu kadından çok korkuyordum. Ardından diğer ayağı içinde aynısını yaptım. Sonra diziyle beni itip arabanın kapısını kapattı. Dengede durmak için saçlarımı çekiyor hızlanmam içinde topuklarıyla kasıklarıma vuruyordu.
                Derya H. –Daha hızlı !! Uyuşuk köpek !!
Olabildiğince hızlanarak Derya Hanımı girişe kadar taşıdım. O kadar çok korkuyordum ki davranışlarım otomatikleşmeye başlamıştı. Üzerimden indiği gibi bir çift terlik kapıp ayaklarına kapanıp hızlıca öptükten sonra ayakkabılarını çıkarıp aynı şekilde ayaklarını da öpüp terlikleri giydirdim.
                 Derya H. –Bagajda 2 tane valiz var içeri getir köpek !!
                 Ben –Emredersiniz Derya Hanım.
                  Koşarak arabanın yanına gittim Valizleri alıp içeriye götürdüm. Önümüzdeki 2 günü ve bu geceyi atlatamayıp Özlem Hanımı kaybetmekten çok korkuyordum. Beni buna zorlayacaktı bundan emindim. Özlem Hanımın beni neden bu şekilde sınadığını anlamakta güçlük çekiyordum.
                 Derya H. –Bavullar şimdilik yerde dursun yarın benim dışarıda birkaç saat işim var o ara sen misafir odasına yerleştirirsin !! Bu süreçte olabildiğince canını yakmak istiyorum. Zaman değerli ziyan olmasın hahahaha.
                 Korkudan kireç gibi olmuştum. Göğüs uçlarım hala yanıyordu. Daha ne yapacaktı ki ?
Ben kaderine razı olmuş ve diz çökmüş beklerken o bavulunu karıştırıyordu. Çok rahat bir kadındı hemen üzerindeki kıyafetleri çıkarmaya başladı. Arkası bana dönüktü ama onu izlerken yakalanmamak için tetikteydim ne zaman arkasını döner gibi olsa gözlerimi yere deviriyordum. Üzerine rahat bir gri şort ve bol beyaz bir tişört giydi. Arkasını döndüğünde ben yere bakıyordum.
                 Derya H. –Çok eğeleneceğiz !!
                 Hemen başımı kaldırıp emir beklercesine yüzüne baktım.
Bavuldan çok kalın olmayan 3-4 top halat çıkardı. Renginden anladığım kadarıyla kenevir gibi doğal malzemeden yapılan halatlardı. Bavuldan bir de ip ile örülmüş bir kırbaç çıkardı.