BÖLÜM 13

379 38 92
                                    

Aşkın böylesi

.....

''anne gidin artık, anladım Jungkook'a dokunmayacağım''

Kolumu açık kapıya yaslayıp beni Jungkook konusunda uyaran anneme baygın bakışlarımdan birisini gönderdim. Anneme bak ya, oğlundan önce Jungkook'u düşünüyordu.

'' çocuğa dokunma, sarkma özellikle de ırzına geçme''

''hadi ama kiraz dudaklım, o genç bırak da istediğini yapsın'' babam annemin belinden kendine çekerken babama gülümseyip öpücük attım. Benim derdimden anlayan bir tek oydu.

''denerim, ama kaşınırsa da acımam anne.''

''babası kılıklı'' yine göz devirdim. Annemin benim için kullandığı en çok kelimeyi artık ezberlemiştim ve bu can sıkmaya başlamıştı.

''yah, kiraz dudaklı. Ne demek babası kılıklı, benim neyim varmış ki'' babam annemi kendine çekerken annem boş gözlerle yanında duran kocasına bakıyordu. Her zamanki gibi umursamaz bakışları babamı etkilemezken annemin duygularını belli etmemesi cidden sinir bozucu durumlar arasındaydı.

'' neyin yok ki''

'istersen kontrol amaçlı yatak odamıza 5 dakikalığına uğrayalım. Bu zamana kadar neyimin var neyimin yok olduğunu öğrenemediysen biraz daha üstünden geçeriz kalp dudak'' babamın sözlerine annem kızarırken bakışlarını kaçırmıştı ve bende annemi daha fazla hem sinirlendirmemek hem de kızartmamak için dudaklarımı bastırıp gülüşümü bastırmaya çalıştım.

''ben gidiyorum'' annem babamın kollarından kaçıp arabasına doğru ilerlerken babam çoktan beni bırakıp arkasından koşuyordu.

'' yah! Nereye gidiyorsun. Daha üstünden geçecektik tabi gece ilerleyince bende senin üstüne geçecektim. Kiraz dudaklım kocanı almadan nereye gidiyorsun sen''annem arabayı çalıştırıp tam gidecekken babam son anda arabaya yetişmişti. Giden arabanın arkasından bir süre baktım.

Evet, Jungkook birazdan gelir sonuçta ailelerimiz akşam yemeğine çıkmıştı ve biz çocukları da evde tek başımıza bırakmıştı. Ben ve Jungkook... evde tek başımıza... Mmm, küçük Tae de bu duruma seviniyordu.

Kapıyı hızla kapatıp sırtımı kapıya yaslayarak yüzüme yerleştirdiğim sinsi düşüncelerle ellerimi birbirine sürttüm. Acaba üzerimdeki kot pantolon ve tişört yerine Bella gibi dantelli şeyler giyip mi kapıyı Jungkook'a açmalıydım. Yoksa...

Yüzümdeki gülümsemeyi iyice derinleştirip aklıma gelen fikirle dudaklarımı ısırmadan edemedim. Sanırım altıma derime yapışan bir kısa mı kısa şort ve üstüne uzun bir tişört giyecektim. Amacım Jungkook'un domates suratını izleyip eğlenmekti. Ellerimi çırparak hızla odama koştum.

*10 dakika sonra*

Üzerime geçirdiğim uzun, kalçalarımı örten gömlek ve altına giydim baksırla gayete rahat duruyordu. Yani Jungkook benim ne kadar rahat bir insan olduğumu bildiği için umarım bu durum onu fazla utandırmazdı.

Saçlarımı karıştırıp yataktan yeni çıkmış moduna getirirken zilin çalması bir olmuştu. Gülümseyerek odamdan çıkıp kapıya koştum. Kapıyı açmanda önce bir daha çaldığında üzerime çeki düzen verip kapıyı yavaşça tebessüm ederek açtım.

Jungkook, elinde atıştırmalık ve üzerine giydiği beyaz tişört, gri delikli pantolon ve ve bordo hırkasıyla fazlasıyla günlük dururken bakışlarımı üzerine gezdirmeyi bırakıp gözlerine baktım.

Yanakları çoktan kızarmaya başladığında tek baktı yer bacağım olmuştu. Gülümseyip yalandan bir öksürük bıraktım.

'' S-sen...neden böyle giyindin''

AŞKIN BÖYLESİ ( BTS ver. 2 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin