0.1 hogwarts

7.5K 368 256
                                    

İyi okumalar! Başladığınız tarihi buraya yazabilirsiniz.

CHAPTER ONE

| 2804 kelime |

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

| 2804 kelime |

***

LEDA STARK duygusal bir kız değildi. Aksine duygularını göstermeyi reddeder ve içinde yaşamayı tercih ederdi. Aslında hayatı boyunca olanları olabildiğince umursamamayı tercih etmişti. En azından gündüzleri. Geceler konusundan şanslı değildi. Bir türlü onu rahat bırakmayan kabusları ve düşünceleri yüzünden uyuyamazdı.

Bazı geceler sadece karanlıkta uzanırdı. Ya sadece ay ışığının aydınlattığı geceyi ya da beyaz tavanını izlerdi, düşünmemeyi dilediği şeyler tarafından boğulmuş bir şekilde. Tek istediği hayatta olduğunu hissetmekken sürekli yorgun hissetmek çok zordu. Akıllı ve güçlü olarak adlandırılmak ama sonunda her gece yalnız kalmak nasıl bu kadar yorucu olabilirdi?

Leda güçlü bir kızdı. Hem fiziksel hem duygusal olarak. Duygularıyla nasıl başa çıkması gerektiğini küçük yaşta öğrenmişti. Bütün duygularını ya sert yüzünün ya da bir gülümsemenin arkasına saklamaya alışmıştı.

Annesi ve babasının Hogwarts'ta tanıştığını biliyordu Leda. Zaten onlar hakkında bildiği sınırlı birkaç şeyden biriydi. Bu yüzden Hogwarts'a gitmeyi içten içe çok isterdi ama bu isteği kimseye belli etmezdi, çünkü gerçekleşemeyeceğini düşünüyordu.

Şimdi ise kuzeninin ve onun babasının ortasından istasyona yürüyordu. Kuzeni Aiden Stark her yıl gördüğü yerlerin üstünde artık pek durmuyor, gözlerini tanıdık yüzler görmek için etrafta gezdiriyordu. William Stark ise gözlerini genel olarak kumral kızın üstünde tutuyor, bir yere kaybolmadığından emin olmak istiyordu. William'ın yanında ise siyah dizlerine gelen bir elbiseyle Elladora Stark yürüyordu.

"Kendini kötü hissettiğin ve dönmek istediğin an mektup yaz. Gelip seni alırım tamam mı?"

Elladora, normalde kendinden uzun olan ama topuklu ayakkabı giydiği için boyları eşitlenmiş olan kızın gözlerinin içine baktı ve güven verici bir şekilde gülümsedi. Leda dudaklarını birbirine bastırarak gülümsedi ve olumlu anlamda başını salladı. "Teşekkür ederim." Karşısındaki iki yetişkine bakarak konuştu.

"Şimdi gitmek zorundayız, bundan sonrasını eminim Aiden halledebilir." William oğlunun omzunu hafifçe sıkıp bıraktı.

Vedalaştıktan sonra Aiden parmağıyla taştan örme duvarı gösterirken oraya koşmasını söyledi. Yeşil gözlerini "aptal mısın?" dercesine ona çeviren kıza karşılık Aiden mavi gözlerini devirdi.

"Sadece dediğimi yapar mısın?" Leda ofladı ve çocuğun söylediğinin aksine yavaş adımlarla duvarın içinden geçti. Anlık bir rüzgar yüzüne hücum ettikten sonra gözlerini açtı.

𝑂𝐷𝑁𝑂𝐿𝐼𝑈𝐵 | Sirius Black [DÜZENLENİYOR]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora