3.5

8K 555 200
                                    

Medya: Bir adet, Buğra canlısı görmüş Özgürus😂

--
Pazar - 20.30

Selim

Atılan yazı turada bizim takım kazandığında Bora'nın tercihi elbette giriş tarafındaki kale olmuş, heyecanla oraya koşmuştu.

Biz biraz sonra olacaklara karşı bağışıklık kazandığımızdan, yüzümdeki sırıtmayla pür dikkat Bora'yı izlemeye başladım. Bora ondan beklediğimizi yapıp direğe sarıldığında sahayı bizim tayfanın kahkahaları doldurmuştu.

Bora her maçta ilk yarıda giriş tarafındaki kalenin bizde olmasının ona uğur getirdiğini söyler, eğer orayı karşı takıma kaptırırsa da elinden çikolatası alınmış çocuk gibi tüm maç boyunca somurturdu.

Bora direkle olan yakın münasebetine devam ederken bakışlarım Buğraların tarafa dönmüştü, hepsi şaşkın şaşkın Bora'ya bakıyordu. Bu keyfimi ikiye katladığında bakışlarımı önüme döndürürken Özgür'le kesişmişlerdi.

Sahaya geldiğimizde selamlaşırken Cenk abinin bana enişte diye hitap etme çabasıyla başlayan gerilimi hâlâ gözlerinde görebiliyordum. Her ne kadar Cenk abi sözünü tamamlayamadan Buğra uyarmak için karnına dirsek atsa da bu bizim ne demek istediğini anlamamıza engel olmamıştı.

Cenk abiye olan saygısından ise sesini çıkaramayınca öfkesini içine akıtmış, patlamaya hazır bir volkan misali bekliyordu yanımda. Tabii onun da benimle birlikte forvette olması, Buğra ve Cenk abinin ise defans oyuncuları olması kaygımı arttırıyordu.

Cenk abiyle olmasa da Buğra ile kavga etmeden şu maçın bitmesini diliyordum sadece. Düşüncelerim arasında kaybolurken Cemal'in sesiyle tekrardan Bora'nın olduğu tarafa döndüm. Gerizekalının bir direği öpmediği kalmış, adeta direkle tek bir vücut olmuştu.

"Oğlum biraz daha zorlarsan nikahına alacaksın yeter sal direği."

Bununla birlikte Bora da nihayet bize döndüğünde gözlerindeki parıltılar karşı takımın ceza sahasında olan ben tarafından bile gayet rahat seçiliyordu.

"Totem yapıyoruz herhalde, sen ne anlarsın!"

"Tamam totemin bittiyse şayet başlayacağımız bir maç var." Berke'nin lafıyla gözlerini devirip eldivenlerini giydiğinde hazır olduğunu anlamıştık.

Hakemin başlama düdüğüyle nihayet başladığımızda tüm dikkatim Cemal'in bana attığı pasla topa yönelmişti. Adını anımsayamadığım orta saha oyuncularından biri bana doğru atıldığında birkaç çalımla topu kaptırmamış, kaleye doğru son gaz giderken Cenk abinin beni gafil avlamasıyla topu taca göndermiştim.

~

İlk yarının sonuna yaklaşırken iki taraftan da henüz bir skor gelmemiş, akşamın soğuğu iyice kendini belli ederken terden ıslanan bedenimde ani ürpertiler gelip geçiyordu.

Özgür tüm hıncını almak istercesine vurduğu toplarla dahaca başarılı bir şut atamamış bense Cenk abinin defansını aşmayı henüz başaramamıştım. Bizimkilerin özellikle de maçın en önemli adamı olan Bora'nın öfkeli bakışlarını sırtımda hissedebiliyordun.

Bu kadar iyi bir kaleci olmasa şu an arada ciddi bir farkla yeniliyor olurduk, özellikle de takımın iki forvetinin de kaleciyi zorlayacak bir şut atamadığını göz önüne aldığımızda.

Cemal'in orta sahadan hışımla sürmeye başladığı topla tüm dikkatimi toplamışken gözlerim saniyeliğine Özgür'e kaydı.

 O nerede duruyordu öyle?

friendzone |tamamlandı|Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt